1. HABERLER

  2. GENEL-SAĞLIK

  3. Kan uyuşmazlığı bebeklerde ölüm sebebi..

Kan uyuşmazlığı bebeklerde ölüm sebebi..

BSK Lara Hastanesi Kadın Sağlığı Bölümü'nden Dr. Leyla Ersözlü, bebekler de ölüm sebepleri arasında anne ile baba arasındaki kan uyuşmazlığının da bulunduğunu kaydetti.

A+A-

Ersözlü, yaptığı yazılı açıklamasında, günümüzde her bin bebekten 5'inin anne karnında 20'nci haftadan sonra öldüğünü ve bebek ölümlerinin sebeplerinin de yaklaşık yüzde 90'ının ölü doğum sonrasındaki otopsiyle aydınlatılabildiğini kaydetti. Bebek ölüm sebeplerini üç farklı gruplara ayıran Ersözlü, anne karnında ölümlerin yüzde 25 ile 40'ının bebeğe ait nedenlere bağlı olduğunu aktardı. Bunlar içinde en ağırlıklı noktanın doğumsal yapısal anormalliklerin yer aldığına işaret eden Ersözlü, şöyle devam etti:

 

'Bunlar içinde kalp anormallikleri (kalp kapakçığı darlığı gibi) ve beyindeki anormallikler (beyinde sıvı toplanması gibi) en önemlileridir. Ayrıca spina bifida denilen ve bebeğin sırtında omurga üzerinde kapanmadan kalan bir delikten omuriliğin bir kısmının dışarı fıtıklaşması olarak özetlenebilecek durum da bebeğin ölümüne neden olabilir. Bunun oluşum riskini azaltmak için gebe kalmadan 3 ay önce başlamak üzere günde 400 mikrogram folik asit tableti almayı öneriyoruz. Bu yapısal bozuklukların birçoğu gebeliğin 20'nci haftasında yapılan detaylı ultrason ile ortaya çıkartılabilir.'

 

Kromozom bozukluklarına bağlı sendromların da ölüme yol açabileceğini belirten Ersözlü, bunlar içinde en sık görülenin down sendromu olduğunu kaydetti. Bunun tanısının gebeliğin 11 ile 14'üncü haftaları arasında yapılan bir kan testi ve ultrasonda ense kalınlığı ölçümü ile konulabileceğini ifade eden Ersözlü, bu testler sonucu riski artmış bulunan kadınlara amniyosentez (bebeğin çevresindeki sıvıdan örnek alımı) önerdiklerini kaydetti. Bebeğe bağlı ölüm nedenlerinden bir diğerinin bebeğin rahim içinde bir enfeksiyona tutulması olarak belirten Ersözlü, bunlar arasında frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların yanı sıra kızamıkçık, CMV, parvovirüs, varicella ve listerianın yer alabileceğini kaydetti. Anne ve babadaki kan uyuşmazlığının da bebek ölümlerine yol açabileceğini vurgulayan Ersözlü, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

'Kan uyuşmazlığı nedeniyle de bebek ölümleri olabilir. Annenin kanı Rh negatif ve babanın kanı Rh pozitif olması halinde, bebeğin kanı da Rh pozitif ise, bu sorun oluşturabilir. Özellikle bu annenin ikinci bebeği olumsuz etkilenir. İlk bebeğin Rh pozitif olan kanı anne dolaşımına geçtiğinde anne bu kana karşı antikor (savaşçı hücre) üretir. Anne kanındaki bu antikorlar ikinci bebeğin kan hücrelerine hücum eder ve onu kansız bırakır. Bu durumu önlemek için gebeliğin 28'inci haftasında ve gebelik sonrasında bir enjeksiyon (iğne) yapılması gereklidir.'

 

Bebeğin eşi olarak belirtilen plasentaya bağlı nedenlerin karın içinde bebek ölümlerinin yüzde 25 ile 35'ini teşkil ettiğini kaydeden Ersözlü, plasentanın bebeğin anneden gelen kan akımına aracılı eden ve rahim duvarına yapışmış bulunan bir yapı olduğunu belirtti. Bir ucundan da kordon (göbek bağı) çıktığını ve bebeğin göbeğine bağlandığını kaydeden Ersözlü, şöyle devam etti:

 

'Bazı durumlarda plasenta doğumdan önce yapıştığı rahim duvarından ayrılabilir. Özellikle yüksek tansiyon ve pre-eklampsi (gebelik zehirlenmesi) durumlarında plasenta ayrılabilir. Plasenta erken ayrılırsa bebeğe giden kan akımı azalır ve sonucunda bebek kaybedilebilir. Tüm rahim içi bebek ölümlerinin yüzde 14'ü buna bağlıdır. Plasentayı ve bebeği saran zarların enfeksyonu da bebeğe kan götüren damarların harap olmasına yol açarak bebek ölümlerine yol açar. Plasentadaki damarların fiziksel travma nedeniyle kanaması bir diğer ölüm nedenidir. Anne karnına alınan şiddetli darbeler veya karın üzerine şiddetli düşmeler bu tür plasental kanamaları başlatarak ciddi tehlike oluştururlar.'

 

Bebek ölümlerinin yüzde 5 ile 10'unun anneye ait nedenlerden yüzünden olduğunu belirten Dr. Leyla Ersözlü, bunlar arasında en önemlilerinin diyabet ve hipertansiyon olduğunu kaydetti. Gebelik öncesi diyabeti olanların ve insülin kullananların mutlaka kan şekerlerini iyi düzenlenmiş olarak gebe kalmaları gerektiğine işaret eden Ersözlü, gebelik süresince de insülin dozları gebeliğin artan ihtiyaçlarına göre çok iyi ayarlanması gerektiğini bildirdi. Anneye bağlı bir diğer ölüm sebebinin ise antifosfolipid sendromu olduğunu belirten Ersözlü, bu sendromda gebe kadının plasentasındaki damarlar içinde küçük pıhtılar oluştuğunu ve damar tıkanıklığı yaratarak bebeğin kan akımını engellediğini kaydetti. Bu sendromun altında yatan nedenin ise kadının kendi hücrelerine karşı nedensiz olarak ürettiği antikorlar yani savaşçı hücreler olduğunu bildiren Ersözlü, bu antikorların plasenta damar harabiyetine ve pıhtı oluşumuna yol açtığını, bu kadınlarda aspirin ve diğer kan sulandırıcı ilaçların kullanılmasının önerildiğini belirtti.

 

AA

 

Bu haber toplam 4247 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.