Kadının 4 Yaşam Evresinin DEHB'eye Etkisi

Kadının 4 Yaşam Evresinin DEHB'eye Etkisi
Kadınların Ergenlikten Menapoza "4 Yaşam Evresi"ndeki Hormonal Değişikliklerin Dehb'e Etkileri!

Amerika'daki "Ulusal DEHB'li Kızlar ve Kadınlar Merkezi"nden Dr. Patricia Quinn; doktorların, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan kızlar ve kadınlar için tedavi planı yaparken hormonal değişikliklerini çok az hesaba kattıklarını bildiriyor. Oysa konunun uzmanları, hormonlar ve DEHB arasında güçlü bir bağlantı olduğunu savunuyorlar. DEHB Koçluk Akademisi kurucularından Eda Aydoğan; Dr. Patricia Quinn'in yazılarını referans alarak, kadının "4 Yaşam Evresi"ni, bu evrelerde yaşanan hormonal değişiklikleri ve kadınlar için DEHB belirtileriyle başa çıkma yollarını aktarıyor.

"DEHB'li Kadınları Anlamak" adlı kitabın yazarı olan Dr. Quinn, birçok genç kız ile kadının depresyon ve kaygı nedeniyle doktora başvurduklarında rahatsızlığın ana kaynağı olabilen DEHB'nin çoğunlukla gözden kaçtığını bildiriyor. DEHB teşhisi konan genç kız ve kadınlar ise; hormonal değişiklikleri göz ardı edilerek tedavi görüyorlar. DEHB'li genç kız ve kadınlarla çalışan doktorlar; kadınlar için DEHB belirtileri ile hormonal iniş çıkışlar arasında, sadece aylık bazda değil, tüm yaşamları boyunca bir ilişki olduğunu söylüyorlar.

Uzman doktorlar kadınların hayatlarında ergenlikten menapoza "4 Yaşam Evresi" olduğunu savunuyorlar. "Ergenlik Dönemi", "Üreme Yılları", "Çocuk Doğurma" ve "Menopoz" olarak bildirilen bu dönemler, özellikle DEHB'li genç kız ile kadınlar için çok zorlu geçebiliyor.

İlk evre olan "Ergenlik Dönemi"nde östrojen ve progesteron seviyelerindeki artışla yaşanan hormonal değişiklikler, DEHB ilaçlarının daha az verimli olmasına neden olabiliyor. İkinci evre olarak adlandırılan "Üreme Yılları"nda; kadınların düzenli olarak yaşadıkları menstrual döngü öne çıkıyor. 28 günlük menstrual dönemin ilk iki haftası kadınlar, östrojen seviyesinin artması, progesteron seviyesinin düşmesiyle daha rahat oldukları bir dönem içine giriyorlar. Dönemin son iki haftasında ise progesteron seviyesi artıyor ve bu hormon östrojenin yarattığı faydalı etkileri yok ediyor. DEHB'li kadınların, bu dönemi DEHB'li olmayan kadınlara göre daha şiddetli yaşadıklarına inanılıyor.

"Çocuk Doğurma" olarak belirlenen üçüncü evre; hamilelik sürecini kapsıyor. Hamileliğin ilk aylarında hormon seviyelerinin artmasıyla, DEHB'li anneler, yorgunluk, kaygı ve duygudurum değişiklikleri yaşıyorlar. Bununla birlikte, hamilelik ilerledikçe, östrojen seviyesi artıyor ve DEHB'li anneler kendilerini daha iyi hissetmeye başladıklarını bildiriyor. Dördüncü evre "Menopoz" ile birlikte (ortalama 51 yaş): östrojen seviyesinin yaklaşık %65 oranında düştüğü gözleniyor. Östrojen kaybı, beyindeki seratonin ve dopamin seviyesinin düşmesine yol açıyor. Bu da kadınlarda, duygudurum değişikliği, üzüntü, sinirlilik, yorgunluk, bulanık düşünce ve unutkanlık belirtileri yaşanmasına neden oluyor.

Tüm genç kız ve kadınların yaşadıkları bu dönemleri, DEHB'li kadınlar daha yoğun ve problemli yaşıyorlar. Profesyonel Dikkat Eksikliği Koçluğu sertifikalı, Psikoloji Yüksek Lisanslı S. Tana Alalu ve Eda Aydoğan tarafından kurulan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Koçluk Akademisi (DEHBka): genç kız ve kadınların, yaşamlarının her evrelerinde değişen hormonlarının yarattığı farklı DEHB rahatsızlıkları üzerine çalışıyor.

Sadece genç kız ve kadınların değil, tüm DEHB'li bireylerin, "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu" rahatsızlıklarıyla başa çıkabilmelerine ve gündelik yaşamlarında daha etkin olmalarına yardımcı olan DEHBka; çalışmalarını gerektiğinde psikologlar, psikiyatristler ve özel eğitim uzmanları ile birlikte bütünsel bir yaklaşım eşliğinde gerçekleştiriyor.

Bu haber toplam 6736 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.