İş ve Aşk
Yazık değil mi bana, beni neden sevmiyorsun?
Hani başlamadan önce ne kadar çok istemiştin beni?
Hani gecelerce dua etmiştin seni kabul edeyim diye?
Aramızdaki tüm uyum ve istek bitti mi?
Sana yetmiyor muyum?
Hani az da olsa sana verebildiğim para, yine de bensiz yapamazdın, önemli olan para pul değil, niteliklerimdi?
Hani sadece benimle olmak yeterdi, başka hiçbir şeye ihtiyacın yoktu?
Bana karşı artık heyecan duymuyor musun?
Hani her gün en az 10 saatini ayıracaktın bana? Artık benimle olduğun zamanlarda bile aklın hep başka yerde
Hani ilk zamanlar en bakımlı en şık kıyafetlerinle gelirdin benimle olmaya, şimdi uykunu bile almadan, en derbeder halinle dayanıyorsun kapıma?
Neden neye ihtiyacım olduğunu anlamaya çalışmıyorsun?
Ben de en başta aşıktım beni böylesine seven, benim için tüm zamanını, emeğini, parasını ayıran, her dakika aklında olduğum insana. Ama şimdi benim de içimden gelmiyor, yolunda gitsin istemiyorum hiçbir şey.
Tamamen mi vazgeçtin yoksa artık dışarıda, başka şirketlerde, başka işlerde mi gözün?
Ben bu satırları yazarken sen benim kim olduğumu bile hatırlayamamıştın değil mi?
Kim bilir neler geçti aklından?
Evet, evet sonunda anladın kimin kalbini kırdığını: Ben senin İŞ'inim. Böyle yoksun bıraktığın
İşiniz ağlıyor arkanızdan. Yukarıdaki sözleri söyleyen, sevgiliniz olsaydı ne yapardınız? Eğer aranızdaki ilişki düzelsin istiyorsanız, yeniden emek vermeye başlamanız gerekirdi. Peki ya işiniz için neler yapabilirsiniz?
İster kendi şirketiniz olsun, ister bir işyerinde çalışıyor olun. İşini sevmek, bireyin gününü anlamlı hale getirir. "Eğer sevdiğin bir iş yapıyorsan yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın" diye yazıyor 'eski bir tapınak yazıtı'nda. Önceden sevdiğiniz, elde etmek, oluşturmak için uğraştığınız işiniz, artık sizin için fazla bir şey ifade etmiyor mu? Ya da rutine girmiş bir şekilde, ilk başta çok zor gelen projeleri bile rahatlıkla yaptığınız için, içinizde heyecan mı kalmadı?
Hareket edin. Hayat böyle geçmek zorunda değil. İşinizle ilgili sizi sıkan, zor gelen neler var? Öncelikle bunları not edin. Her maddeyi tek tek gözden geçirin. Değiştirebileceklerinizi ve asla değiştiremeyeceklerinizi işaretleyin. Herakleitos'un "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" sözünü hatırlayarak tekrar üzerine düşünebilirsiniz.
Kendinize güzel bir defter alın ve içine, işinizle ilgili değiştirebileceklerinizi yazın. Her maddeyi gerçekten değiştirmek isteyip istemediğinizi sorgulayın. Çünkü, eğer istemiyorsanız bilinçaltınız size pek çok bahane üretecektir. Bunları aşabileceğinize inanın. Madem ki oradasınız, demek ki yapabileceğiniz bir şeyler var.
İşiniz, ilk zamanlarda olduğu gibi size gülümsesin. Buna ulaşabilmek için öncelikle siz, üzerinize düşeni yapmalısınız.
Her şey birbirine bağlı olarak ilerler. Örneğin, işe giderken kendinize özen göstermiyorsanız, dışarıya verdiğiniz mesaj da "benim için önemli olmayan bir yerdeyim" olacaktır. Ya da iş yerinizde, ofisinizdeyken iş yerine başka şeylerle ilgileniyorsanız, gönderdiğiniz mesaj "Şu anda burada olmak istemiyorum" olacaktır.
İş, insan gibidir. Siz onunla olmak istemezseniz, o da sizinle olmak istemeyecektir.
İş ve işyeri sahibine benzer. İşinizin ve işyerinizin ilerlemesini sağlamak için, öncelikle işinizi sevmelisiniz. Sevginizi derinleştirmek için de ona emek vermelisiniz. Nasıl ki ilişkiler, ilgiyle, sevgiyle, emekle büyürse, iş de aynı şekilde büyüyecek, gelişecektir. Çünkü her şirketin bir ruhu vardır. O şirketin kendine has bir kültürü, doğası, kabul görmüş düşünce ve cümleleri mevcuttur. Bu ruhu olumlu duygularla beslemek, işin bereketini getirecektir.
Defterinize yazdıklarınız için neler yapabilirsiniz? Bunları da not edin. Aklınıza gelmiyorsa araştırın, arkadaşlarınızdan destek alın. Adım atmak için kendinize bir zaman hedefi koyun. Kısa, orta, uzun vadeli plan yapın. İşin sırrı, yaptığınız programa uymak için beklememenizde. Atalet yaşamaya izin vermeyin! Artık işiniz için yapabileceğiniz yeni amaçlarınız var. Bunları, sizi heyecanlandıracak şekilde kendinize uyarlayın.
İşinizde mutlu olmak için, onunla ilgili düşünün. İşiniz, sevgiliniz olsaydı "Onu nasıl mutlu edebilirim?" diye düşünerek yol alabilirdiniz ki o da sizi mutlu etsin.
İşinizle aşkınız ömür boyu devam etsin
Sevgilerimle,
Bireysel ve Kurumsal Gelişim Eğitmeni Berna Turna Kara
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.