Hipoglisemi neden önemlidir?

Hipoglisemi neden önemlidir?
Hipogliseminin başlıca işaretleri neler? Onu nasıl tanıyacağız, ne zaman onun varlığından kuşkulanacağız? Hipoglisemik belirtilerin listesi oldukça uzun. İsterseniz kısa bir liste yapalım.

Genç ve orta yaşlıların sık karşılaştığı sağlık sorunları sıralamasında hipoglisemi mutlaka ilk beşte yer alıyor. Bunda hipoglisemi probleminin yaygınlığı kadar, başka sebeplere bağlı belirtilerin hipoglisemiye ait sanılmasının da payı var. Hemen belirtmeliyim ki, hipoglisemi teşhislerinin çoğu yanlış ya da eksik. Çoğu zaman depresyon, psikolojik bozukluklar (panik bozukluk gibi) veya bedensel diğer bazı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkan belirtiler yanlışlıkla hipoglisemiyle ilişkilendiriliyor ya da tam tersine var olan bir hipoglisemi gözden kaçıyor.

TATLI KRİZİNE GİRİYOR MUSUNUZ

Eğer sık acıkıyor ve şekerli besinlere (tatlılara, çikolata ve dondurmaya) saldırıyorsanız, olur olmaz zamanlarda çikolata, baklava, sütlaç, keşkül, vb. krizi yaşıyorsanız, açlığa dayanmakta zorlanıyor, mide krampı, yorgunluk, baş dönmesi, uyuklama, halsizlik, bitkinlik içinde kıvranıyorsanız, yemek yemekte gecikince ellerinizde titremeler, kalbinizde çarpıntılar, bedeninizde soğuk terlemeler oluyorsa, acıkınca gereğinden fazla huzursuz, sinirli, alıngansanız bu belirtilerin hipoglisemiyle ilişkili olabileceği aklınızda olsun.

Hele bir de yemeklerden sonra derin bir uyku basıyor, kuşluk ya da ikindi saatlerinde işe, güce odaklanma güçlüğü, dikkat kaybı, öğrenme zorluğu başlıyor, gece terlemeleri oluyor, uykunuz nedensiz yere sık sık bölünüyorsa, sabahları yorgun, bitkin, depresif, keyifsiz kalkıyorsanız, baş ağrıları, çarpıntılar, el titremelerinden yakınıyorsanız hipoglisemi ihtimalinin bir hayli yüksek olduğundan emin olabilirsiniz.

Ancak bir kez daha hatırlatalım: Yukarıdaki belirtilerin ortaya çıkabileceği başka sağlık sorunları da var ve çoğu kez bu sağlık sorunları gözden kaçırılıyor, işin kolayına kaçılıp belirtiler hemen hipoglisemiye bağlanıyor.

BEYİN ŞEKERİ BULAMAZSA SORUN ÇIKARIR

Sıradan günlük işlerinizi yapmanız, bedensel ve ruhsal enerjinizi koruyup, aktivitenizi gün boyu sürdürebilmenizde kan şekeriniz önemli bir rol oynar. Şeker ve insülin metabolizmasının ortak çalışmasıyla oluşan ve yiyeceklerinizin kalori değeri, tipi, aktivite düzeyinizle belirlenen kan şekeri seviyeniz kritik hudutların altına inecek olursa işiniz zorlaşır. Özellikle beyniniz, temel enerji kaynağı olan glükozu (şekeri) yeteri kadar bulamadığı zaman sorun çıkarır. Kan şekeri düşmelerinde ortaya çıkan ruhsal değişimlerin, yorgunluk, halsizlik ve bitkinliklerin, odaklanma ve öğrenme güçlüklerinin ardında beyninizin yakıt ihtiyacını yeterince karşılayamaması var.

Özetle, hipoglisemi sık görülen bir sağlık sorunu ama nedense pek akla gelmez ve gözden kaçar. Dikkatli ve uyanık olmanızda fayda var.

Başka sorunlar olabilir

BİR NOT

Hipogliseminin varlığı şeker-insülin dengesinde ciddi bir bozukluğa işaret eder. İnsülin kan şekeri düzeyini belirleyen başlıca hormon ama dokuların, organların şeker ihtiyaçlarını karşılayan sistemin başka oyuncuları da var. Böbrek üstü bezinin salgıladığı hormonlar, tiroit bezinin ürettiği hormonlar, büyüme hormonu ve daha pek çok faktör kan şekerinin düzenlenmesinde görev alıyor. İşte bu nedenle hipoglisemi bir hastalık değil, bir belirti. Bu belirtinin pek çok sağlık sorununda ortaya çıkabileceği biliniyor. Tiroit bezi hastalıkları, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri, böbrek üstü bezi hastalıkları ve daha pek çok bedensel problemin hipoglisemiye yol açabileceğini hatırlatalım. Son yıllarda en sık hipoglisemi nedeninin insülin direnci olduğu anlaşılıyor. Özellikle göbeklenme, bel çevresinde genişlemeyle birlikte olan hipoglisemilerin insülin direnciyle ilişkili olduğu gayet iyi biliniyor.

Belirtiler kişiye özel

UNUTMAYIN

Geleneksel tıbbın ünlü deyimlerinden 'hastalık yok, hasta vardır' cümlesinin en geçerli olduğu sağlık sorunlarından biri hipoglisemi. Bu cümleyi, 'herkesin hipoglisemisi kendine özgüdür' şeklinde de değerlendirebilirsiniz. Belirtiler bazen gerçekten çok değişik ve şaşırtıcıdır. Aynı düzeyde kan şekeri düşüşü olan iki ayrı kişiden birinde uyku hali, unutkanlık, yorgunluk, iç geçmesi, el ve ayakta çözülme, depresif belirtiler gözlenirken diğerinde sinirlilik, öfke, gerginlik, korku, hatta panik atak, huzursuzluk gibi işaretler izlenebilir.

Şeker yiyebilirsiniz

BİR ÖNERİ

Alınacak önlemler planlanırken hipogliseminin düzeyi dikkate alınmalı. Hipoglisemi sorunu olan birinin ana öğünleri atlamaması ve ara öğünlerden mutlaka yararlanması gerek. Hafif hipoglisemilerde vakit geçirmeden yenilmesi gereken öğünün yenmesi veya bir çay bardağı kadar meyve suyu, limonata gibi şekerli bir içeceğin tüketilmesi yeterli. Eğer hipoglisemi belirtileri daha şiddetliyse bir-iki tatlı kaşığı toz şeker veya dört-beş adet kesme şeker yenebilir ya da bir su bardağı kadar meyve suyu, limonata, süt içilebilir. Bu önlemlere rağmen durumu düzelmeyenlerin tıbbi yardım alması gerekir.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu / Hürriyet Avrupa

Bu haber toplam 10410 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.