Geriyatrik Hemiplejik Olgularda Depresyon ve Anksiyete

Geriyatrik Hemiplejik Olgularda Depresyon ve Anksiyete
Bu çalışma ile inmeli olgularda depresyon ve anksiyete düzeyini ortaya koyma ve yaş faktörünün tabloya etkisini inceleme amaçlanmıştır.

Ali Yavuz Karahan, Ercan Kaydok

Giriş: İnme sonrasında gelişen depresyon %20-60 oranında bildirilmektedir ancak patogenezi henüz netlik kazanmamış konulardan birisidir. Çalışmamızda inmeli olgularda depresyon ve anksiyete düzeyini ortaya koymayı ve yaş faktörünün tabloya etkisini incelemeyi amaçladık.

Hastalar ve Yöntem: Seksen üç inme hastasının tanımlayıcı özellikleri kaydedildi. Hastaların bağımlılık düzeyi Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği (FBÖ) ile, depresyon düzeyi Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ile, anksiyete düzeyi Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) ile değerlendirildi. Kognitif fonksiyonları değerlendirme amacıyla Mini Mental Test (MMT) kullanıldı. Elde edilen verilere yaşın etkisini ortaya koyabilmek için hastalar 65 yaş ve üzeri geriyatrik (GER) grup ve 65 yaş altı geriyatrik olmayan (NGER) grup olmak üzere ikiye ayrılarak istatistiksel karşılaştırmalar yapıldı.

Bulgular; GER grubunda 16’sı kadın (%36,4), 28’i erkek (%63,6) olmak üzere toplam 44 hasta, NGER grubunda 18’i kadın (%46,2), 21’i erkek (%53,8) olmak üzere toplam 39 hasta değerlendirildi. Yaş ortalaması GER grubunda 70,3±6,1, NGER grubunda 55,6±6,4 idi. GER grubunda ortalama FBÖ 65,8±22,5, NGER grubunda ise 77,8±22,1 idi. GER grubunda %20,5 (9) hafif, %47,7 (21) orta, %2,3 (1) şiddetli düzeyde depresyon izlendi. NGER grubunda ise %30,8 (12) hafif, %30,8 (12) orta düzeyde depresyon bulguları izlendi. Gruplar arası karşılaştırmada geriyatrik grubun fonksiyonel bağımsızlık ve kognitif fonksiyon düzeyleri daha geride bulunurken daha ciddi düzeyde depresyon ve anksiyete bulguları gösterdiği izlendi.

Sonuç: İnme sonrası gelişen depresyon yaşam kalitesini ve rehabilitasyon sürecini olumsuz yönde etkileyebilecek sıklığı hiç de az olmayan önemli bir komorbid hastalıktır. Özellikle geriyatrik hastalarda sıklığının daha da fazla olabileceği akılda tutulmalıdır ve erken dönemde tanımlanarak tedavisine başlanmalıdır.

Makalenin devamı için tıklayınız 

Bu haber toplam 6094 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.