Bir çok kadın ve erkek; evlilikle ilgili bazı şeyleri duyduklarında ya da öğrendiklerinde: "bunları keşke zamanında öğrenmiş olsaydım kesinlikle evliliğimi kurtarmak için daha çok çabalardım" diye iç geçirirler.  Ben bu itirafı sık sık duyarım çevremdekilerden. O sebeple kısa ama öz ve net biçimde keşke daha evvel bilseydim dediğimiz şeylerden birkaç tanesini iki yazıya bölünmüş olarak dikkatinize  sunmak istiyorum.

Kategorize edilemeyecek kadar önemli olan bir şey varsa o da empatidir.  Empati: kendinizi karşınızdakinin yerine koyarak neden bu şekilde davrandığını anlayabilme olayıdır.  Kadınlar erkekler için, erkekler de kadınlar için, empati yapabilirler.  Allah kadını da erkeği de empati yapabilme yetenekleri ile yaratmıştır.  Empati yapmayan erkek karısını, empati yapmayan kadın da kocasını anlamaz. Empati yapmamaları bu kabiliyetten yoksun olduklarından değildir. Mevcut psikolojik durum içinde, işlerine gelmediği için yapmazlar. Empati yapılması imkansız ve işe yaramaz bir teknik değildir. Kesinlikle denemeniz gerekir ve yüzde yüz işe yaraması sizi çok şaşırtır.  Çünkü bu size fark etmenin ve anlamanın kapılarını açar.

1-Saygı sevgiyi doğurur ama bir ilişki de saygı yoksa var olan sevgi de ölür. Saygınızı canlı tutun. 

2-Saygı olduğu müddetçe evlilik tartışmalar bile olsa sağlıklı biçimde devam etme şansına sahiptir. 

3-Saygının ne olduğunu bilmiyorsanız bunu öğrenmeniz zordur ama sevgiyi bilmiyorsanız bunu öğrenmeniz imkansıza yakındır. Saygı eğitimle öğrenilebilir fakat sevgi eğitimle öğrenilemez;  yaşanılarak öğrenilir. Saygı görmemiş birisi saygı duymayı empati yaparak bile öğrenebilir ama sevilmemiş birisi empati de yapsa sevmeyi bilmez beceremez. Öncelikle saygıyı öğrenin.

4-Her evlilik tartışmalı ve çalkantılıdır.  En mükemmellerinde bile karı koca birbirine küsebilir ve sırtlarını dönüp yatabilirler. Eğer bu dediklerimi yaşarken ümitsizliğe kapılarak; aslında mükemmel evlilikte asla bunlar yoktur sanrısına kapılırsanız, hatalı bir bakış açısı geliştirmiş olursunuz.

5-Eğer eşinizi siz seçti iseniz, bilin ki hayatınızın en ciddi kararını vermiş ve onca insan içinden hayatınızı, bedeninizi, ömrünüzü BİR TEK ONUNLA paylaşmayı seçmişsiniz demektir. O insanı siz seçtiniz. O halde onu seçilmiş olmaktan dolayı pişman etmeyin ve kendinizi de ona seçtirmiş olmaktan. 

6-Aile mahremiyetiniz hakkında asla konuşmayın ve konuşturmayın. Sizden çıkan laf başkalarının ağzında şekil ve renk değiştireceği için, eşiniz hakkında olumsuz konuşmayın. İfade ettiğiniz sözler sizin kulağınıza gelmese bile mutlaka hayat arkadaşınızın kulağına gidecektir. Bu da aranızdaki iletişimin sakatlanmasına neden olacaktır.  Birileri ile mutlaka bir şeyler paylaşmak zorunda iseniz bir uzmana gidin. Eğer bunu yapmak mevcut durumda zor ve imkansız ise mutlu evliliği olan birilerinden yardım almak, uzmanından yardım almaktan daha etkili ve yapıcı olabilir.

7-Haklı olduğunuzu bildiğiniz halde susmak evlilik hayatınızı kurtarır. Her haklı olduğunuz konuda haklılığınızı empoze etmenize gerek yok. Haklı olmak maharet değildir. Haklı olduğunuzu neden ispat etmek zorunda olduğunuzu düşünün. İspat etmenin ilişkinize ne katacağını da bir düşünün. Karşınızdaki eğer öfkeli ise susun ve öfkesinin geçmesini bekleyin. Unutmayın öfkesi en çok  kendine eylemleri de size zarar verecektir.

8-Anlaşamadığınız bir eşe sahipseniz; o insanın kendisini değil en kötü yönlerini tanıyorsunuz demektir. Bu da geriye yüzde ellilik gibi çok muazzam bir alanda, tanımanız gereken başka bir olumlu hayat arkadaşı profili olduğu anlamına gelir. Yüzde elli kulağınıza az mı geldi. Bunu bir düşünün.

9-Her konuda anlaşmak zorunda olmadığınızı kabul ederseniz; bu tutum zamanla saygının doğmasına neden olur. Ortak düşünce ve fikir birliği olmadan da evlilik devam edebilir. İnatlaşmak sadece ilişkinizi eskitmez saygınızı da öldürür.

10-Karşınızdakine bir şeyi kabul ettirmek istiyorsanız, bunu zorbalıkla değil aklını ikna ederek yapmalısınız. Özellikle erkekler öfke ile eşlerini sindirdiklerinde isteklerini eşlerine kabul ettirdiklerini sanma gafletinde bulunurlar.  Halbuki bu kadının beyninde birikmeye başlar ve size karşı olan duygularının törpülenmesine neden olur. Sizi seviyorken artık tutum ve tavırlarınız yüzünden size küskün ve öfkeli bir kalbi taşımak erkekler için külfettir. O küskün ve öfkeli kabin bir de yataktaki performansına dikkat edin. sizi seven bir kalbe; tutum tavır ve davranışlarınızla , artık küskün ve öfkeli bir şekil veriyorsanız bunun acısını erkek olarak ilk başta siz çekeceksiniz demektir. Çünkü kadınların kalbi yatakta atar. Kırdığınız ve öfkelendirdiğiniz şeyin sadece kalp olmadığını kadınlığın da bundan ziyadece etkiledniğini unutmayın.