ERGEN VE RUHSAL SORUNLARI DURUM SAPTAMA ÇALIŞMASI II
Ergenlik, tarihsel olarak çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olarak görülmüş olsa da, son zamanlarda kendine özgü özellikleri olan gelişimsel bir dönem olduğu görüşü yaygın kabul görmektedir. Ergenlik, önemli biyopsikososyal değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Sevinçleri, mutlulukları, hüznü ve acılarıyla hem bireysel, hem de toplumsal olarak insan yaşamının diğer dönemlerinden daha fazla değişimin gözlendiği bir yaşam evresidir. Bu yaşam evresini olumlu ve olumsuz yönleriyle anlayabilmek için, genci gelişimsel özellikleri, yaşadığı fiziksel, toplumsal ve kültürel yaşam çevresi içerisinde ele almak gerekir. İnsan gelişiminin anlaşılabilmesi için son zamanlarda en fazla kabul gören görüşün “gelişimsel bağlamcılık” olduğu belirtilmektedir (Lerner, Lerner ve Ostrom, 1996; Compas, 1995). Gelişimsel bağlamcılığa göre, gelişmekte olan bireyi yalnızca kişisel özellikleriyle değil, içerisinde bulunduğu çevre ile karşılıklı etkileşimini de değerlendirerek anlayabiliriz. Dünya Sağlık Örgütü, ergenlik yaş dönemini 10-14: erken ergenlik; 15-19: geç ergenlik olmak üzere 10-19 yaş olarak kabul etmektedir (web). Türkiye’deki bir çok çalışmada ergenlik döneminin 12-25 yaş olarak alındığı görülmektedir. (Şahin ve ark., 1994;1995; Kulaksızoğlu, 1998). Ergenlik dönemini ve sorunlarını anlayabilmek için döneme özgü gelişim görevlerinin neler olduğunun bilinmesinin önemlidir. Bu görevler şunlardır:
· Yaşıtlarıyla olgun ilişkiler kurmak.
· Maskülen veya feminen bir rol edinmek.
· Vücudunu kabul etmek ve onu kullanmak.
· Duygusal bağımsızlık-özerklik geliştirmek.
· Evlilik ve aile yaşamına hazırlık yapmak.
· Meslek edinmek.
· Bir etik değerler sistemi geliştirmek.
· Toplumsal sorumluluk geliştirmek.
Sayılan bu görevler gelişimin çeşitli yönleri ile ilişkilidir. Ergenlik döneminin ruhsal sorunlarını saptayabilmek için bu gelişim yönleri açısından ergenlerin durumunu ortaya koymak ve buna göre sorunları ve sebeplerini sorgulamak uygun bir araştırma çerçevesi gibi görünmektedir. Başka bir deyişle, ergenin hem bireysel, hem de çevresel özelliklerini dikkate alan bütüncül bir kavramsal çerçeveye gereksinim vardır.
Araştırmanın Devamı İçin Tıklayınız
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.