M. Hilmi EREN

M. Hilmi EREN

EĞİTİMİN GELECEĞİ – GELECEĞİN EĞİTİMİ

EĞİTİMİN GELECEĞİ – GELECEĞİN EĞİTİMİ

Gelecekte eğitimin ne şekilde olacağı merak edilen konulardan birisidir. Çünkü eğitim iş gücünü oluşturan en önemli yapıdır. Aslında sorulan soru; “gelecekte iş gücü piyasasının dinamikleri ne şekilde” olacaktır sorusudur. İş sektöründeki gelişmelerse eğitim sektörünü şekillendiren talep merciidir. Oluşan yeni iş sahaları, yeni bölümler yeni ortaöğretim türleri demektir.

Gelecekte eğitimi şekillendirecek en önemli unsurlardan birisi internet. Bugün ortadoğuda ülkeleri dahi yıkan yapının Facebook olduğu üzerinde duruluyor. Özgürlüklerden mahrum Ortadoğu halkı internet sayesinde diğer ülkelerdeki gelişmeleri yakından takip ettiler ve baskıcı liderlerine karşı örgütlenebildiler.

Günümüzde ve gelecekte de öğrenciler, öğretmenlerinin anlattıklarından çok daha fazlasını ve doyurucu halini internet üzerinden gördükçe, talepler değişmeye başlayacak.

Mobil Eğitim, Çevrimiçi Eğitim geleceğin kavramları olacak.

Birçok kütüphane kitaplarını dijital ortamda internete aktardı bile. 2010 un ilk üç ayında E-kitap satışları basılı nüshaları ABD’de 3’e katladı.(amazon.com’da)

Gelecekte de kendini yenileyemeyen, teknolojiyle bilgi aktarımına adapte olamayan eğitimciler kendilerine yer bulamayacaklar.

Bugün maalesef bilgisayarı kapatacak simgeyi bulamayıp kesin çözüm! olarak fişini çekerek kapatan müdürler var. Bugün maalesef odasında bilgisayar bulundurmayan okul müdürleri, şube müdürleri var. Böylesi eğitimciler, gazeteleri basılı nüshasından, önemli metinleri ya da bilgileri faks ve kargo yoluyla ulaştırmanın derdinde. Halbuki o devir çoktan geçti. Ben elektronik postası olmayan bir eğitimcinin, öğrencisine ne verebileceğinden şüpheliyim. Değişimi, kendini yenilemeyi ve gerçekleştirmeyi acaba öğrencilerine nasıl aktarıyor?

Gelecekte okullar yaşam alanları haline gelecek. Okul sadece bilginin aktarıldığı yer değil, öğrencinin sosyalleştiği, spor ve sanat faaliyetlerini icra ettiği mekanlar haline gelecek. Okullarda proje çalışmaları ön plana çıkacak. Öğrencilerin Okul Hayatında başarılı olmasından ziyade Hayat Okulunda başarılı olması üzerinde yoğunlaşılacak.

Sınıflar stabil olmaktan ziyade değişken hale gelecek. Sınıf oturma düzenleri dersin içeriğine ve işleniş metotuna göre değişebilir modelde olacak. (U düzeni, yuvarlak masa ….)

Nüfus artış hızında yavaşlamaya paralel olarak sınıf mevcutları ve öğrenci sayıları azalacak. Öğretmen fazlalığı oluşacak. Bu fazlalık durumunda ilk elenenler de kendini değişime ayak uyduramayanlar olacak. Öğrenci daha da kıymete binecek. Derslerdeki modüllere göre bireysel ve grupla işlenen konular oluşacak. Hekim seçme serbestliği gibi öğrencilerin ve ailelerin öğretmenlerini seçmelerine imkan tanınacak. Kaliteli olanlar seçilecek, diğerleriyse…

Şu anda bu yazıyı okuyan eğitimciler de gelecekte muhtemelen kendilerine yer bulabilecekler. Mesleki gelişimine önem veren internet kültürü olan eğitimcidir şu an bu satırlarda göz gezdiren okurumuz.
Her ilde açılan üniversitelerin ve hızla çoğalan vakıf üniversitelerinin sonucunda üniversite sınavı ortadan kalkacak. Kaliteli üniversitelere giriş ise okulların kendi yaptıkları sınavlarla gerçekleşecek. Yüksek öğretimde E-Öğrenme, Uzaktan Eğitim daha da yaygınlaşacak.

Açıktan ortaöğretimini bitirmiş, üniversite eğitimini tamamlamış, açıktan yüksek lisans ve doktorasını yapmış ve eğitimi esnasında kendini geliştirmeye odaklanmış kişiler etrafımızda fazlaca görülür olacak.
Anlık elektronik çevirmenlerin gelişmesi sayesinde, dil bilmenin önemi bugünkünden daha fazla olamayacak. Kültür bilgisi, kültürleri tanıma becerisi, uluslar arası sistemleri tanıma ön plana çıkacak.

İnternetin yaptığı öncülükle hızlanan küreselleşme sayesinde, öğrenci değişim programları yaygınlaşacak. Öğrenci değişim programları ilköğretime kadar inecek. Bu programlar 3 -6 ay ve 1 yıllık periyotlarla yurt içi ve yurt dışı öğrenci değişimleri şeklinde olacak. 

Öğrenmeyi öğrenme, doğru bilgiye hızlı metotlarla ulaşma yöntemlerini en iyi bilen ve bunu aktarabilen öğretmenler, gelecekte kendilerine yer bulabilecekler.

Üstün zekalılık ve üstün yeteneklilik kavramları sıklıkla duyulur olacak. Üretici zeka ve yetenekler eğitimcilerin göz bebeği olacak. Çoktan seçmeli sorularda fırtınalar koparan bilgi taşıyıcısı öğrencilerden ziyade bilgiyi üreten ve üretilen bilgiyi teknolojiye dönüştürebilen beyinler değerli olacak.
Gelecekte var olacaklar, değişime ayak uydurmaktan öte değişimin öncüleri olacak.

Bu yazı toplam 9719 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Hilmi EREN Arşivi