DEPRESYONUN 9 BELİRTİSİ

DEPRESYONUN 9 BELİRTİSİ
Çağımızın en önemli rahatsızlıklarından biri olan depresyona her yaş grubunda sıklıkla rastlanıyor. Kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bu sorunla mücadelede uzman yardımı almak, sosyal hayattan kopmamak, egzersiz yapmak ve dostlarla sıkıntıl

Her 5 kişiden 1’i yaşamının bir döneminde depresyon ile karşılaşıyor

Derin üzüntüler, stres, sıkıntı, yaşam şartları, ekonomik sorunlar... Bu liste daha da uzayabilmektedir. Her insanın hayatı boyunca karşılaşabileceği bu tür problemler, başa çıkılamaz hale geldiğinde ruh halinde sorunlara neden olabilir. Ancak üzüntü ve keder halinin günlük aktiviteleri engelleyecek bir hal alarak, uzun sürmesi ve işlevselliği bozması depresyon gelişiminin belirtisi olabilmektedir.Depresyon tanısının koyulabilmesi için kişideki bazı özellikler sorgulanmalıdır.

 

1 - Çökkün duygudurum: Kişide çökkün, kederli, kasvetli ve sıkıntılı bir duygudurum hakimdir.

2 - İlgisizlik: Önceden severek yapılan günlük etkinliklere (okumak, egzersiz yapmak, TV seyretmek gibi) ilginin azalabilir.

3 - Uyku bozuklukları: Bu durumda uyku durumuna geçememe, sık sık uyanma, sabah erken uyanma ya da uyku halinin artması gibi tablolar gözlenebilir. Depresyondaki kişiler uyumadıkları halde yatmaya eğilimlidir ki bu da söz konusu rahatsızlığın sürmesinde dikkat çekici bir özelliktir.

4 - İştah sorunları: Kişi kilo kaybedebilir. Son bir ayda diyet yapmadan ortalama kilonun %5’i kadar, en az 4-5kg. verilebilir.Bazı depresif kişilerde de kilo artışı olabilmektedir.

5 - Konsantrasyon güçlüğü: Depresyon halinde kişide dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon güçlüğü görülür.

6 - Yorgunluk: Fiziksel enerjide azalma ortaya çıkar.

7 - Psikomotor huzursuzluk ya da retardasyon: Depresyon tablosu kişide ajitasyon hali ya da psikolojik fonksiyonlarda azalmaya yol açar.

8 - Suçluluk-değersizlik düşünceleri: Yaşanan olaylardan suçluluk duyulabildiği gibi kişinin kendini değersiz hissetmesine de rastlanabilir.

9 - Yaşamı tehdit eden düşünceler: Kişide ölüm düşünceleri, eğilimleri ya da girişimleri yani intihara yatkınlık görülebilir.

 

Son 15 gündür, yaşamınızın rutin akışınızı bozacak derecede bu belirtilerin en az 5’ini kendinizde fark ediyorsanız, bu durum majör depresyonla karşı karşıya olduğunuz ve psikiyatrik yardım almanız gerektiği anlamına gelebilir.


depresyon-001.jpg


İlaçların bağımlılık yaptığı inanışı doğru değil

Depresyon; hafif, orta ve ağır olmak üzere derecelendirilmektedir. Depresyon ile mücadelede psikoterapi ve ilaç tedavisi öne çıkmaktadır. Bununla birlikte kişinin egzersiz yapması ve beslenme düzenine dikkat etmesi de önem taşımaktadır. Depresyon halinin hafif ve orta derecede olması halinde sık seanslarla psikoterapi tek başına yeterli olabilir, ancak ağır depresyonlarda ilaç tedavisi önceliklidir ve depresyon şiddeti hafiflemeye başlayınca psikoterapi de eklenebilir. Depresyon ilaçlarının bağımlılık yaptığına dair toplumda yanlış bir inanış bulunmaktadır. Bu tür ilaçların bazı yan etkileri bazı kişilerde görülebilse de, bunlar 1-2 hafta içinde geçmektedir. 3 hafta içinde kişi ilaç tedavisinden yarar görebilmektedir. Ancak bu ilaç tek başına yeterli gelmeyebilir. Kişinin hayata bakışını düzenleyen, olumsuz otomatik düşüncelerin yerine olumlu alternatif düşüncelerin geçmesini sağlayan bilişsel yapılandırma gibi teknikleri içeren ve depresif nöbetlerin ortaya çıkmasını da önleyebilecek bilişsel-davranışçı terapi de alınması önemlidir.

Sosyalleşmekten vazgeçmeyin ve bol bol yürüyüş yapın

Depresyon durumunda kişinin kendi başına çare aramaktan ya da kötü alışkanlıklardan kaçınması önemlidir. Ruh sağlığını güçlendirmek için ise mümkün olduğunca sosyal olmak, dost bilinen kişilerle sorunların paylaşılması gerekir. Ruh sağlığı uzmanlarından kaçınmamak, bu konuda aile hekimlerine danışmak ve yardım almak da önem taşımaktadır. Fiziksel aktivitenin, özellikle de tempolu yürüyüşün antidepresan etkisinin olduğu bilinmektedir. Akşam yemek öncesi gün batmadan yapılacak 30 – 40 dakikalık tempolu yürüyüşün uykuya geçişi kolaylaştırdığı ve antidepresan etkisi olduğu unutulmamalıdır. Kafeinli içeceklerin tüketilmemesi ve alkolden uzak durulması faydalı olabilir. Ayrıca kişinin intihara eğilimi, bu tür düşünceleri varsa yakınları tarafından mutlaka bir uzmana yönlendirilmesi gerekir.

İlgili Haberler
Bu haber toplam 4878 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.