CİNSEL YÖNELİMİ ANLAMAK İÇİN BİR BAKIŞ YETERLİ

BİRGUN.NET - Science dergisinin 2008 haziran sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre karşımızdaki kişinin cinsel yönelimini saniyelik bir bakışla anlayabiliyoruz. Bulgular bilinçdışının insan davranışlarını düşünülenden çok daha fazla etkilediği görüşünü desteklemektedir.

İnsanlar diğerleri hakkında yargıya varmada oldukça başarılıdır. 1994’te psikolog Nalini Ambady ve Robert Rosenthal tarafından yapılan önemli bir çalışmada insanlara öğretmenlerin eğitim yöntemleriyle ilgili 2 saniyelik video klipler izletilmiş. 2 saniye sonunda kişilerin öğretmenler hakkındaki görüşlerinin sene sonunda öğrencilerin öğretmenleri hakkında söylediklerine ilginç bir şekilde çok benzediği görülmüştür. Bunun üzerine insanların başka neleri bu kadar kısa sürede belirleyebildiğine yönelik bir merak uyanmıştır.

Tufts Üniveitesi’nden Ambady ve meslektaşı Nicholas Rule cinsel yönelimle ilgili bir araştırma yapmaya karar vermişler, homoseksüel ve heteroseksüel erkeklere ve kadınlara ait 90 yüz fotoğrafını 33 milisaniye-10 saniye süre ile deneklere göstermişlerdir. 100 milisaniye ya da daha üzerinde bir zaman tanındığında deneklerin fotoğraflardaki kişilerin cinsel yönelimini yüzde 70 doğrulukla belirleyebildikleri görülmüştür. Journal of Experimental Social Psychology dergisinin 2008 Haziran sayısında yayımlanan çalışmada araştırmacılar 100 milisaniyenin altında ya da üzerindeki sürelerde daha başarılı tahminler yapılmadığını belirtmektedir. Psikolog Nalini Ambady, süre artırıldıkça yanıtların doğruluğunun artmamasının araştırmanın en ilginç yanı olduğunu söylemektedir.

ROMANTİK POTANSİYELLER

Northwestern Üniversitesi’nden psikolog Paul Eastwick ise “Bir başkasının romantik potansiyelini milisaniyelerle sınırlı bir sürede nasıl değerlendirebildiğimizi düşünmemiz gerekmektedir” demektedir. Connecticut Üniversitesi’nden psikolog David Kenny çalışmanın beynin değerlendirme yetisinin hızına dikkat çektiğini söylemekte ve bazı fotoğrafların tanınmasındaki başarının yüzde 50’nin altında olduğunu, bunun belki de bazı yüzlerin okunmasının daha zor olduğu şeklinde yorumlanabileceğini söylemektedir.