Bu kadınlar kendilerini “iyi kızlar” olarak tanımlar, çatışmadan kaçarlar. Çoğunlukla çocuksu özellikler gösterirler. Erişkin kadın olmaya karşı dirençleri vardır. Öfkelerini ifade etmekte zorlanırlar. Kurallara uyarlar. Mükemmeliyetçi, zarardan kaçınma davranışları ön planda, sorumluluk almaktan hoşlanmazlar. Pasif-agresif davranışlar sergilerler. Onaylanmaya ihtiyaç duyarlar. Kadınların cinsel ilişkiye zorlandığına inanabilirler. Himenin (kızlık zarı) parçalanabileceğine inanırlar. Saplamak, kesmek, parçalamak ile ilgili imajinasyonlar kurarlar. Cinsel organlarının iğrenç ve utanç verici olduğunu düşünebilirler.

Kızlık zarını yitirme korkusu (zarın kutsallığı, korunmasına önem verme, evlendiğinde bile kaybetmek istememe) olabilir. Cinsel şiddet, tecavüz, ensest öyküsü olabilir. Katı dini eğitim almış olabilir. Yardım isteği-yardım alma korkusu bir arada olabilir. Cinsellikten haz alırlar, cinsel istek var, orgazm var olabilmektedir.

Vajinismusa eşlik eden düşünceler

 Cinsel işlev bozukluğu ortaya çıkması ve devam etmesinde önemli etken; cinsellik ve cinsel işlevlerle ilgili olarak çarpıtılmış ve olumsuz otomatik düşüncelerdir. Cinsellik ile ilgili yanlış tepkiler ve davranışlar.

• Vajina çok dar

• Vajinanın girişinde duvar gibi bir engel var…

• Penis girişi sırasında çok kanama olacak…

• Penis girişi sırasında vajinanın yırtılacak…

• Cinsel birleşmenin çok ağrılı olacağı…

• “Penis içime girerse çıkamaz, birleşik halde kalırız” miti (penis captivus)

• “daha penisi içime alamıyorum nasıl gebe kalacağım/nasıl doğum yapacağım” endişeleri

• “Cinsellik kötüdür“ ve “kızlık zarı değerli ve korunması gerekir” şeklinde çocukluktan itibaren getirilen temel inanışlar…

• İlk ilişkinin erkeğin kadının bekâretini test edeceği bir sınav olarak görme…

Cinsellik, çıplaklık, cinsel işlevler, cinsel organlar, fiziksel yakınlık, dokunma, cinsel birleşme, penis ve ejakulata (meni) yönelik korkular, endişeler, olumsuz düşünceler ve fobik kaçınmalar gözlemlenir.

Vajinismus olgularında görülen fobik düşünceler

• Vajinal doğum yapma korkusu: % 16,

• Karanlık korkusu: %28, 

• Yalnız kalma korkusu: %37

• Enjeksiyon yapılma gibi girişimsel müdahale fobileri de sıklıkla eşlik eder. 

Cinsel öyküde ve evlilik öyküsünde dikkati çeken özellikler
• Sekonder (ikincil) seks karakterlerinin gelişiminden rahatsız olma

• Evlilik öncesi cinsel yakınlaşmalar çok az

• İlk cinsel birleşme evliliğe saklanmıştır

• Cinsel birleşmeyi erteleme çabaları ahlakçı bir yaklaşımla beslenmekte ve kişinin bozuklukla yüzleşmesi olabildiğince ertelenmektedir.

Kaynak