Çağımızın hastalığı depresyon
Girayalp, dünyada yaklaşık 450 milyon kişinin ruhsal sorunları bulunduğunu, bunların 20 milyonunun da bu sorunları nedeniyle yardım arayışında olduğunu söyledi. Depresyonun, kişisel, ailesel, toplumsal ve sosyal kayıplara yol açabildiğini belirten Girayalp, “Depresyon, maliyeti yüksek, doğru teşhis ve iyi tedavi ile tedavi başarısı yüksek bir psikiyatrik hastalıktır” dedi. Depresyonun, kişinin kendisini suçlu, endişeli, değersiz hissetmesine neden olduğunu belirten Girayalp, “Hastalık, başkalarından uzaklaşma, uyku saatlerinin azalması veya artması, iştah kaybı, tekrarlayan ölüm düşüncesi, halsizlik, enerji veya cinsel istek kaybı, her zaman yaptığı faaliyetlere karşı ilgisiz olma, dikkat ve konsantrasyon güçlüğüyle belirginlik kazanır” diye konuştu.
İLGİ İSTEK KAYBI VARSA
Girayalp, depresyon tanısı konulabilmesi için, o kişinin iki hafta veya daha uzun süre boyunca, depresyon belirtilerinden en az 5 tanesini göstermesi gerektiğini ve bu belirtilerden birinin “çökkün duygu durum veya ilgi-istek kaybı” olması gerektiğini bildirdi. “Deneyimlenen kaygı, korku, gerilim ve sıkıntı halinin, denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksatması, anksiyete bozukluklarıdırî diye konuşan Girayalp, birçok kişinin, yaşamının bazı dönemlerinde stres ve kaygıyla birlikte depresif özellikler gösterebildiğini, bu tür davranışların depresyon olarak değerlendirilmemesi gerektiğini anlattı.
KALABALIĞA TAHAMMÜLSÜZLÜK
Girayalp, ìçarpıntı, nefes alamama hissi, uyuklama ve karıncalanmalar, konversif tarzda bayılmalarınî bedensel belirtiler olduğunu ifade ederek, depresyondaki kişilerde gürültüye, kalabalığa tahammülsüzlük, küçük şeylere öfkelenme, alınganlık, öfke patlamaları görülebileceğini ve alkol, sigara, kahve tüketimi ve madde kullanımının artabileceğini söyledi.
Bugün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.