Borderline Hastaları Neden Kendi Canını Yakıyor?

KadınNews.com sitesinin Der Spiegel'i kaynak göstererek yayımladığı haberde, Borderline Hastalarının kendilerine yönelttikleri şiddetin kaynağı ile ilgili araştırma sonuçlarına yer verildi. Seda KARAKÖSE'nin çevirisini yaptığı haberin ayrıntıları şöyle:

Borderline(sınır) kişillik bozukluğu olan hastalar kendilerine zarar verirken aslında paradoksal olarak bunu rahatlıyorlar. Araştırmalar ağrı uyaranlarının hastaların beyindeki duygu merkezini rahatlattığını ortaya çıkardı.

Borderline kişilik bozukluğu olan hastalar fazlasıyla yoğun negatif duygularını kontrol altına almak için sık sık alışılmadık yöntemler kullanıyorlar: Kollarını çiziyorlar, zararlı maddeler kullanıyorlar ya da yanan bir sigarayla kendilerine zarar veriyorlar.

“Kolumu jiletle çizdiğimde kanın nasıl aktığını görmek, kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor.” Borderline kişilik bozukluğu olan hastalar “tuhaf” davranışları hakkında genellikle bu tür açıklamalarda bulunuyorlar. Kendilerini yaralamak onları rahatlatıyor ve negatif duygularını düzene sokuyor.

Mannheim ve Heidelberg bölgelerinden bilim insanlarının oluşturduğu bir araştırma ekibi; Borderline kişilik bozukluğu olan hastaların kendilerine zarar verdiklerinde neden daha iyi hissettiklerini bulmaya çalışıyor. Zentralinstitut für Seelische Gesundheit (Merkez Ruh Sağlığı Enstitüsü) bünyesinde çalışmalar yapan Inga Niedtfeld gibi bilim insanları; beyinde geçen süreçleri anlamak için bir dizi araştırma yaptılar. Araştırmalarda 49 kadın kullanıldı. Deneklerin 23’ü Borderline Kişilik Bozukluğu olanlar ve geri kalan 26’sı ise sağlıklı insanlardı. Bu araştırmaların sonucunda Manyetik Rezonans Tomografisi yardımıyla elde edilen olumsuz ve normal görüntülerin beynin hangi bölgeleriyle ilgili olduğu incelendi.

Denekler üzerinde beyindeki duygusal reaksiyonları sağlayan birtakım bölgelerin (amigdala, insula, cingulum) tetiklendiği uygulamalar yapıldı. Bu uygulamaların sonunda bazı görüntüler elde edildi. İlişkili bölgelerin Borderline hastalarda diğer deneklerdekine kıyasla çok daha fazla etkilendiği anlaşıldı.

Bu araştırmanın yayınlandığı “Biyolojik Psikiyatri” dergisinin editörü John Krystal yazdığı yorumda sonuçları şu şekilde değerlendirdi:

“Rahatlamak için kendilerine zarar vermeleri beyinlerindeki mekanizmayla alakalı ve bu mekanizmanın kavranmaya başlanması gerçekten önemli bir adım. Bu bilgilerle hastaların yoğun duygularını, onlar kendilerine zarar vermeden, düzenlemek için birtakım stratejiler geliştirilebilir”

Kaynak: Der Spiegel
Çeviren: Seda KARAKÖSE

www.kadinnews.com