Bilinçsiz Diyet Vücuda Zarar Veriyor
Sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemi için tüm organların düzenli çalışması gerektiğini ifade eden Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, "Tüm organlarınızın düzenli çalışması için vücudunuza yeterli miktarda besin alınması gereklidir. Hızlı kilo vermek için çok az miktarda besin tüketiyorsanız ve şok diyetler uyguluyorsanız organlarınız zarar görür." dedi.
Tutar, konu ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Kalp ve Dolaşım: Şok diyet uygulayıp hızlı kilo veriyorsanız yağ kaybı değil kas kaybı yaşarsınız. Bu durumda ilk kas kayıpları kalp kasında yaşanır. Bu durum kalp atışlarınızda düzensizliğe neden olur. Ayrıca çok uzun süre aç kalmanız kan basıncınızın düşmesine ve düşük tansiyona neden olur. Eğer diyet yapıyorken sürekli olarak ayağa kalktığınızda baş dönmesi yaşıyorsanız doğru diyeti yapmıyorsunuz demektir.
Bağırsaklar: Sürekli ve istikrarlı kilo vermek istiyorsanız barsak sisteminizin düzenli çalışması gereklidir. Düzenli çalışan bir barsak sistemi içinde yeterli miktarda besini vücudunuza almanız gereklidir. Eğer yeterli miktarda besin tüketmiyorsanız sık sık kabızlık problemi yaşarsınız. Bu durumda hem yaşam kaliteniz düşer hem de hızlı kilo vermek isterken hiç kilo kaybı yaşamazsınız. Barsak sisteminizin düzenli çalışması için bir anda fazla miktarda besin tüketmek yerine az az besin tüketip ara öğün yapmanız önemlidir.
Beyin: Beynimizin asıl enerji kaynağı glikozdur. Glikoz karbonhidratlı besinler anlamına gelmektedir. Eğer yeterli düzeyde karbonhidrat almıyorsanız ciddi dikkat problemleri yaşarsınız. Ayrıca Gün içerisinde işinize odaklanma, yaratıcılık ve sorunlara çözüm bulma gibi rutin işlerinizi yapamazsınız.
Vücut Hücreleri: Kandaki Sıvı elektrolit dengesi çok önemlidir. Şok diyetler ile birlikte yetersiz düzeyde alınan besinler bu dengeyi bozar. Özellikle düşük miktardaki potasyum kalp sağlığında problemler yaşamanıza neden olurken, düşük fosfor seviyesi beyin işlevinde sorunlara neden olabilir. Kalp ritm bozuklukları şok diyetler için en büyük tehlikedir. Ölümle bile sonuçlanabilir. Gün içerisinde yeterli düzeyde sebze ve meyve tüketimi ile birçok vitamin veMineralin vücuda alımını sağlayabilirsiniz. Ayrıca yetersiz düzeyde besin alımı ciddi Kansızlık problemlerine neden olabilir. Bu durumda hiç dinlenmemiş ve yorgun bir bedene sahip olursunuz.
Kemikler: Yetersiz besin tüketilmesi sonucu kemik ağrıları oluşabilir. Eğer yetersiz beslenmeye devam ederseniz, kemikleriniz iyice zayıflar. Hatta stres kırıklarına bile neden olabilir. Kalsiyum içeriği yüksek olan besinleri tüketmiyorsanız kemik kırığı gibi durumlarda iyileşmede gecikir. Ve bu problemi sürekli olarak yaşarsınız.
Vücut Isısı: Vücudunuzun doğal enerji tasarrufu ve hayati organları korumak için açlık zamanlarında sıcaklığını düşürür. Bu durumda sık sık elleriniz ve ayaklarınızı soğuk hissedersiniz. Ayrıca dolaşım bozukluğuna (kan akımı) bağlı olarak Ayak parmaklarınızda mavimsi bir görünüm olabilir. Vücudunuz doğal ısısını koruması için tüketmiş olduğunuz besinleri kullanır. Yetersiz miktarda besin tüketimi bu şekilde bağışıklık sisteminizin de zayıflamasına neden olur.
Cilt: Sıvı alımı da en az besin tüketilmesi kadar önemlidir. Yeterli miktarda sıvı almıyorsanız ve besin tüketmiyorsanız vitamin ve Mineral eksikliğine bağlı olarak cildiniz kurumaya başlar. Ayrıca deriniz açlık dönemlerinde, vücut ısısınızı korumak için "lanugo" denen yumuşak saç geliştirir. Açlık yaşamamanız bu nedenle çok önemlidir.
Saç: Saç dökülmesi yetersiz beslenen kişilerde sıklıkla görünen bir durumdur. Özellikle çinko mineralinin yetersiz miktarda alınması sonucu saçlarınız yeterli besini alamaz. Bu durumda kuru ve ince saçlara sahip olursunuz. Bu tarz yetersiz beslenmeye devam ettiğiniz sürece saçlarınız daha sık dökülür.
Tırnaklar: Tırnaklarda saçlar gibi tüketmiş olduğunuz besinlerden beslenir. Eğer yetersiz miktarda besin tüketimi gerçekleşiyorsa tırnaklarda kırılmalara neden olur. Ayrıca daha uzun süre yetersiz beslenme tırnaklarınızın çıkış şeklini bile değiştirebilir.
Dişler: Diş sağlığı için kalsiyum ve D vitamininin besinlerden alınması önemlidir. D vitamininin en önemli kaynağının güneş ışığı olduğu unutulmamalıdır. Bu vitamin ve mineral yeterli düzeyde alınmadığında düş çürüğü ve dişeti hastalığı gibi diş sorunları meydana gelir. Ayrıca diş minesi tahrip olur."(İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.