Bayanların sağlığını tehdit eden kitle!
Miyomu, uzmanlar rahmi büyük ölçüde oluşturan düz adale dokusunun iyi huylu uru olarak tanımlıyorlar. Kadın doğum uzmanı Doç. Dr. Kadir Savan, miyomun başka organlara atlamayan, sadece bulunduğu organı ilgilendiren ve orada ölümcül bir tahribat yapmayan, iyi huylu bir ur olduğunu söylüyor.
Türkiye’de ergenliğini tamamlamış kadınların yüzde 25’inde bu hastalığın görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Savan,” Diğer hastalıklar gibi miyomun da önemsenmesi gerekiyor. Her ne kadar miyomun kötü huylu olma riski yüzde yarım gibiyse de tedbiri elden bırakmamakta yarar var” diyor.
Miyomun oluşma nedeni henüz bilinmiyor. Ama uzmanlar bunun pek önemli olmadığını, hastalığın gelişme safhalarını çok iyi takip edebildiklerini söylüyorlar. Doç. Dr. Savan,, miyomun gelişimiyle östrojen hormonu arasında yakın ilişki olduğunu anımsatarak, şöyle konuşuyor:
“ Östrojen kadınlar menopoza girene kadar yumurtalıklar tarafından üretilen bir hormon. Bu hormonun miyom ortaya çıktıktan sonra hızla büyümesinde oldukça etkisi var. Östrojenin fazla olduğu ya da onu dengeleyen progesteron hormonunun yapılamadığı durumlarda veya dışardan bilinçsizce östrojen hormonu alındığında, miyomun hızla büyüdüğünü görüyoruz.
Özellikle doğum kontrol haplarının kulaktan dolma bilgilerle kullanılması miyomlar için risk oluşturabiliyor. Ancak bu, miyomu olan bir kadının hayat boyu östrojen kullanamayacağı şeklinde de algılanmamalı. Mutlaka bir gereklilik varsa, bu kişiler bir doktor denetiminde östrojen hormonu alabilirler.”
Miyom hastalığı için belirli risk grubundan söz etmek çok güç. Dünya genelinde yapılan taramalarda miyomun zencilerde daha çok görüldüğünü ortaya çıkarmış. Yaş grubu olarak ele alındığında ise, 40 yaş ve sonrasının hastalığı olarak kabul ediliyor.
Bunun da nedeni kadınların ancak karın bölgelerinde bir kitle oluştuktan sonra hekime müracaat etmelerine bağlı olarak hastalığın geç teşhis edilmesi.
Oysa oluşma aşamasındaki miyomun verdiği bazı sinyaller var. Doç.Dr. Kadir Savan, en sık karşılaşılan miyom belirtisinin adet kanamalarındaki değişiklikler olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor :
“Özellikle kanamaların uzaması, sıklaşması ve miktarının artması gibi belirtiler dikkate alınmalı. Bunlar arasında en sık ortaya çıkan belirti, kanamanın uzamasıdır.
İkinci önemli belirti, miyomun bulunduğu yere bağlı olarak gelişen ağrılardır. Örneğin, miyomun idrar torbasına yakın olması ve bu bölgeye baskı yapması sonucu, idrara sık çıkma ve ağrılı idrar durumları ortaya çıkar. Ya da miyomun arkada kalın bağırsağın son kısmına yakın olmasına bağlı olarak makat bölgesinde ya da dışkılama esnasında ağrı ile karşılaşılır.”
Adet kanamalarının normalden çok daha fazla sancılı geçmesi, cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyulması da miyomun diğer belirtileri arasında yer alıyor. Hastalığın ileri devrelerinde ise bir kitle oluşuyor. İşte çoğu kadın, doktora ancak bu aşamada gidiyor.
Uzmanlar, kadınların düzenli olarak yılda bir kere jinekolojik muayeneden geçmeleri ve smear testi yaptırmaları halinde miyom ve benzeri kadın hastalıklarının erken dönemde tespit edilebileceğini belirtiyorlar.
Miyomun oluşma devresinde tespit edilmesi, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi şansını fazlalaştırıyor. Miyomun kötü huylu olma riski yok denecek kadar az. Çünkü, yapılan araştırmalara göre kanser tespit edilen miyom oranı yüzde yarımı geçmiyor. Miyomun kötü huylusuna ise, kas dokusunun tümörü anlamına gelen “sarkom” deniyor.
Teşhisi oldukça zor olan sarkom, ancak miyomun çok hızlı büyümesinden, kıvamının hızla yumuşamasından ve hastanın genel durumunun buna paralel olarak bozulmasından tanınabiliyor. Miyom, kas dokusunun içine yerleştiği için, buradan parça alıp, tahlil etme şansları olmayan doktorlar, teşhis koymakta oldukça zorlanıyorlar.
Bundan dolayı klinik ve ultrason muayenelerin önemi artıyor. Özellikle vaginal ultrason yardımı ile hastanın durumunun takibi bugün artık çok kolay.
sagliginsesi.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.