Aynı anda iki kişiye âşık olunur mu?
Ayşegül Aydoğan Atakan / MİLLİYET
Romantik aşkın biyolojisiyle ilgili araştırma ve söylemleriyle dikkat çeken Nörofizyolog Dr. Sabri Derman’a göre, aşkın içinde bir tek kişiye bağlılık var ve aynı anda birden fazla kişiye âşık olabilmek imkânsız. Aşk, bir tek zamanda, bir tek kişiye duyulur. 14 Şubat Sevgililer Günü haftasında, aşkla ilgili bildiğimiz pek çok bilgiyi değiştiren Dr. Sabri Derman, sorularımızı yanıtladı.
Günümüz aşkları sıklıkla hangi duygularla ya da durumlarla karıştırılıyor?
Aşk konusundaki anlaşılmazlığın temelinde, sanırım kavram kargaşası yatıyor. Seks, şehvet, arzulama, üreme dürtüsü, toplumsal baskınlık için elde etme, elde tutma ve elden çıkarma gibi çok farklı duygusal durumlar için aşk kelimesi kullanılıyor. ''Cuma akşamından pazartesi sabahına aşklar'' yaşanıyor, yenisi bulunana kadar seviyeli beraberliklere giriliyor ve bunların hiçbiri romantik aşkı tarif etmiyor.
Peki romantik aşk nedir?
Aşk ne hastalıktır, ne anormallik. Her insanda biraz farklı ortaya çıkan ve gelişen bir insanlık halidir. Son 8 - 10 yılda evrimsel gerekliliğinden uzaklaşıp daha çok duygu zenginlikleriyle bezenmiş olsa da aşk yaşanabilecek en karmaşık ve iz bırakan duygu durumlarından birisidir.
İlk görüşte aşk var mı?
İnsanların âşık olacakları veya eş olarak seçecekleri kişi hakkında beyinlerinde taşıdıkları şablonların 2 - 8 yaşları arasında oluştuğu düşünülüyor. Bu özellikler sadece yakınlarında olan anne, baba, kardeş, bakıcı, akraba, öğretmen, arkadaşlar tarafından değil, sinema, TV, dergi vb. kaynaklarda rastladıkları ve etkilendikleri sanal kişilerle de belirleniyor. Beynin derinliklerinde birçok farklı alanda depolanan bu sevgili, eş resmine uygun bir kişiye rastlayınca, beyinde şimdi romantik aşk dediğimiz bir ''kimyasal heyelan'' ortaya çıkıyor. Basit bir tetiklenme değil bu. İlk etkileri saniyeler, dakikalar içinde (yıldırım aşkı), daha karmaşık etkileri günler, haftalar içinde beliriyor ve bir çok farklı duygusal ve bedensel olayı harekete geçiriyor. Bunların en önemlileri, otonomik sistemimizi canlandıran dopamin ve noradrenalin salgılarının artması.
Aşkın temeli hormonlar mı?
Testosteron hormonunun artmasıyla artan seks dürtüsünün aksine dopamin ve nöradrenalinler hormonları, bedensel ve duygusal bir ödüle ulaşma konusunda beynin ve vücudun hedefe kilitlenmesini ve ona ulaşmak için biyolojik anlamda ''gaza basmasını'' sağlıyor. Kalp atışları hızlanıyor, ateş basmaları, terlemeler oluyor, iştah azalıyor, sevgili dışında her şey ve herkes giderek önem ve acillik kaybediyor, konsantrasyon saplantıya varacak düzeylere çıkıyor, uyku kaçıyor, âşık olunan dünyanın en akıllı, güzel, sevimli, iyi huylu bulunmaz hazinesi haline getirilirken bütün olumsuz özellikler beyin tarafından filtreleniyor, çarpıtılıyor ve bastırılıyor. Bu süreç içinde aşık olunana ulaşamama, sadece ulaşma dürtülerini daha da artırmaya, tutuşmaya sebep oluyor.
Aşkın kendisi ve sürekliliği tamamen hormonlara mı bağlı?
Tahmin edileceği gibi, biyolojik bir sistemin yemeden, içmeden, uyumadan kısıp metabolizmasını ve beyin faaliyetlerini tek bir kişide yoğunlaştırması uzun süreli olamaz. Bu noktada iki olasılık var: Birincisi sevgiliye ulaşmak, birlikte olmak, birlikteliği sürdürmek ve bunun sonucu ''motorun turunu düşürmek''; ikincisi, ilgiyi hastalıklı bir saplantı haline getirmek, yıkıcı ve zarar verici fikirleri giderek artırmak ve sonunda sevgiliye ve kişiye zarar verecek akıl hastalığı düzeyine vardırmak. Eğer sevgiliye ulaşılırsa beyinde farklı hormonlar, çiftin, aşkın ateşinden çıkıp zamanla oda ısısında bir sevgiye, güvene ulaşmalarına, karşılıklı saygı ve bağlılığa ulaşmış bir çift olarak çok uzun yıllar beraber olmalarını sağlıyor.
Aynı anda iki kişiye âşık olmak mümkün mü?
Aşkın olmazsa olmaz üç koşulu vardır. Bunlardan biri de sadece bir insana âşık olunur. Aynı anda birkaç kişiye âşık olunmaz.
YARIN: Aşkın ikinci koşulu: Cinselik olmadan aşk olur mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.