Akıl sağlığımız tehlikede

Münevver ÇAKIRTAŞ/İSTANBUL

BUGÜN - Biyolojik ve çevresel çeşitli faktörlerle ortaya çıkan ruhsal sorunların, dünyada ve ülkemizde önemsenmediğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur "Türkiye'de ruhsal sorunlar sanıldığından daha yaygın.

 Ruhsal problemleri birey tek başına çözemez. Uzmanlardan yardım alınmalı. Ruh sağlığı olmadan beden sağlığı olmaz" dedi.

Ruhsal problemlerin tedavisinde bilimsel - davranış terapileri konusunda sistemetik eğitim veren Kognitif ve Davranış terapileri derneğinin düzenlediği ulusal kongrede Kognitif ve Davranış terapileri konusu tartışıldı. Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur, ruhsal sorunla karşı karşıya kalan bireyin hastalığını gizleyerek tek başına çözmeye çalıştığını dile getirdi. Halkımızı bu konuda daha bilinçli olmaya çağıran Sungur, Ruhsal rahatsızlığın bedensel rahatsızlık kadar önemli olduğunun altını çizdi. Ruhsal rahatsızlıkla karşı karşıya kalındığında mutlaka uzman kişilerden yardım alınması gerektiğini önemle vurgulayan Sungur, hastalığa zamanında müdahale etmemiz için bireyin uzmanlara başvurması gerektiğini bildirdi. Sungur sözlerini şu şekilde sürdürdü. "Terapistin görevi hastaya yardımcı olmaktır. Hepimiz hastalandığımızda değil de hastalığımızın sonuçları doğrultusunda hastahaneye gideriz. Hayatımızı düzene sokmak doğrultusunda gideriz. Bizler hastanın hayatını düzene sokmaya çalışıyoruz. Ruhsal sorunlar da bedensel sorunlar kadar önemlidir. Halkımızın bu konuda daha bilinçli olması gerekiyor" dedi. İnsanların yaşamalarının çeşitli evrelerinde ruhsal problemlerle karşı karşıya kalabileceğini dile getiren Sungur, ruhsal problemlerin çözümünün olduğunun altını çizdi. İlk aşamanın kişiyi hastalığı yenebileceğine inandırmak olduğunu dile getiren Sungur uzmanların da görevinin hastalarına yitirdikleri özgüveni vermeye çalışmak olduğunu söyledi. En çok görülen ruhsal rahatsızlığn depresyon olduğunu bildiren Sungur ruhsal rahatsızlıkların nedenin ekonomik sıkıntılar ve çevresel sorunlarolduğunu söyledi. Depresyonu, şizofreni, manik depresif bozukluk, madde kullanımı takip ediyor. Yapılan araştırmalar sonucunda ruhsal bozuklukların görülme sıklığının ülkemizde oldukça yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa kıtasında her dört kişiden birinin, hayatlarının bir döneminde ruh sağlığı sorunu yaşıyor. Ülkemizde yapılan geniş bir çalışmada ise 18 yaş üzerindeki kişilerde ruhsal bozukluk görülme sıklığı %17,2. Tedaviye ulaşamama ya da tedaviyi kullanmama nedeni ile ortaya çıkan 'tedavi açığı' şizofrenide %20 depresyonda %50, alkol kötüye kullanımında %90 olarak görülüyor.