Adet Öncesi Sendromunun Etkileri

Adet Öncesi Sendromunun Etkileri
Adet öncesi dönem sendromu olarak adlandırılan Premenstrual Sendrom (PMS) bazı kadınlar için kabusa dönüşebiliyor. İşte PMS dönemini hafif atlatmanın yolları.

Her ayın bazı dönemlerinde şişkinlik, kramplar, karında sızlamalı ağrı, alınganlık, daha kavgacı bir ruh hali mi yaşıyorsunuz? Büyük ihtimalle adet öncesi sendromu denen PMS (Premenstrual Syndrome) ile karşı karşıyasınız. Adet döngüsü, kadınların vücutlarını her ay doğurmaya hazırlama sürecidir. Kadınlar doğurganlığa adım atmaya başladıkları andan itibaren, her ay fizyolojik ve psikolojik değişimler yaşar. Bu değişimler o kadar önemlidir ki kanın vücuttan atımı ile birlikte demir eksikliği, üşüme ve iştah artışından psikolojik olarak suç işleme eğiliminde artışa varıncaya kadar birçok noktada kendini gösterir. Bir hekim için kırılmış bir kolu teşhis etmek, PMS'i teşhis etmekten daha kolaydır. Çünkü belirtiler birçok hastalıkla aynı hatta daha şiddetli olabilir. Bu nedenle PMS yaşayıp yaşamadığınızı biliyor olmak sizi ve çevrenizdekileri rahatlatabilir. Depresyon, baş ağrısı, iştah artışı, şişkinlik, sosyal ortamlardan uzaklaşma, sinirli ruh hali, bulantı, ağlamaklı olmak, kilo almak, alınganlık... Bu belirtilerden beş ve daha fazlasını yaşıyorsanız, büyük ihtimalle ağır bir PMS yaşıyorsunuz. Kadınlar yıllardır bu sebeplerden ötürü gereksiz antidepresan, ağrı kesici ya da idrar söktürücü ilaçlar kullanıyor. Halbuki PMS'in şiddetini yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişikliklerle azaltabilirsiniz. Bu özel dönemde, canınız bir şey istiyorsa mutlaka yiyin. Çünkü beden ve ruh ayrıcalıklı bir süreç yaşıyor ve büyük ihtimalle o besine bu dönemde ihtiyacınız var. ABD'deki bazı eyaletlerde ve bazı Avrupa ülkelerinde PMS, mahkemelerde suç hafifletici sebep olarak gösterilebiliyor. Bu durumda adet öncesi ve süresince beden ve ruhunuzun istediği gıdadan uzak durmak çok da doğru olmayabilir. Ancak bu dönemde tüketilecek bazı besinler daha az sıkıntı yaşamanıza yardımcı olabilir.

Somon ve diğer balıklar: Protein açısından zengin somon, ton, sardalye, uskumru ve pisibalığı, omega-3 yağ asitleri yönünden yüksek değere sahiptir. Bunlar PMS dönemi yaşanan krampları azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca bu besinler hormonların dengeli ve düzenli çalışmasında yardımcıdır. Omega- 3'teki yağ asitlerinden biri DHA'dır. American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanmış bir çalışmada, Amerika'da son 50 yılda DHA alımının azalmasına paralel olarak depresyon vakalarında artış olduğu belirtilmiş.

Yağsız et ve tavuk: Et ve tavuk gibi proteinler önemli bir anti-PMS minerali olan selenyum elde edilmesine yardımcı olur. Sinirlilik, bu mineralin yoksunluğu ile bağlantılıdır. Selenyumu et ve balık, deniz ürünleri ve tam tahıllardan karşılayabiliriz.

Doğal karbonhidratlar: Karbonhidratların serotonin salınımını artırmada etkisi vardır. Ancak her karbonhidratın yarattığı etki farklılık gösterir. Özellikle bu dönemde basit karbonhidratlardan (şeker, şurup, bal gibi) uzak durun. Çünkü bu besinler kısa süreliğine hızla serotonini artırdığı için mutluluk yaratabilir ancak ardından aynı hızla dibe vurdurur. Daha sinirli ve daha aç olup daha çok yersiniz. Kompleks karbonhidrat (tam tahıllar, sebze, meyve gibi) ise vücudunuzda daha dengeli bir serotonin salınımı sağlar. Fasulye ve börülce gibi karbonhidratlar potasyum ve magnezyum açısından zengindir. Bu mineraller şişkinlik, doymak bilmez ruh hali, iştah artışı ve bitkinliğin önlenmesinde yardımcı olur.

Ödem atan sebzeler: Bazı sebzeler vücuttan sıvı çıkmasına yardımcı olur. Bu sebzelerin çoğu PMS'i rahatlatacak magnezyum, potasyum, kalsiyum içerir. Kuşkonmaz, kabak, bamya, semizotu, maydanoz, dereotu bunların en önemlileridir.

Probiyotik ve kalsiyum zengini besinler: Yoğurt gibi probiyotik besinler önemli birer anti-PMS'tir. 

Çikolata: Beslenme biliminde, çikolata hala tartışmalı konu. Bence çikolata bu dönemde kadınlar için bir ödül. Ancak miktar ve sıklık dozunda olmalı.

PMS DÖNEMİNDE ERKEKLERE VERİLECEK SIRLAR:

* Bu dönemde yaşanan tartışmalarda sakın adet olduğunu eşinizin yüzüne vurmayın. 
* Sakin aktiviteleri tercih edin. 
* Yemek yerken "Çok yedin" gibi ifadelerden kaçının. 
* Aceleci olmayın. Bu dönemde kadınlar hızla hazırlanıp evden çıkamaz. 
* Anlayışlı ve şefkatli olun. 
* Biraz iltifat etmek iyi gelecektir. 
* Bu dönemin kısa süreceğini bilip sabırlı olun. 

Bu haber toplam 6573 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.