14 Soruda Verimli İş Hayatı

14 Soruda Verimli İş Hayatı
Uzmanlara göre verimliliğinizin düştüğünü hissettiğiniz dönemlerde uygulamaya başladığınız reçetelerle süreci tersine çevirebilirsiniz. İşte verimli bir iş hayatı için izlenecek yollar:

Maaşınız ve terfiniz performansınıza göre düzenleniyor. Peki siz performansınızı nasıl düzenleyeceğinizi biliyor musunuz?

Bir kişinin bir işteki verim gücü demek olan performans, günümüz şirketlerinin çalışanlarla ilgili hem en büyük 'challenge'ı hem de en büyük kabusu haline gelmiş durumda. Bugünün iş dünyasında çalışanların performansını yüksek tutan bir şirket, aynı zamanda iyi yönetilen bir şirket demek. Çünkü ancak bunu başarabilen şirketler, rekabette öne çıkabiliyor ve maliyetleri aşağı çekebiliyor.

Hepimiz kişisel nedenlerle ya da bizim dışımızdaki koşullar nedeniyle performansımızda zaman zaman düşüşler yaşarız. Her zaman büyük bir süratle ve sonuca odaklı şekilde tamamladığımız işleri eskisi gibi yapamaz hale geliriz. Ancak nedenleri ne olursa olsun kişinin kendi performans grafiğini yönetebilmesi mümkün.

Uzmanlara göre verimliliğinizin düştüğünü belirlediğiniz dönemlerde uygulamaya başladığınız reçetelerle süreci tersine çevirebilirsiniz.

Ancak en başta performansınızın düşüşüne neden olan sorunların temeline inmeniz ve öncelikli hedefinizin ne olduğunu belirlemeniz gerekiyor. Tavsiye edilen şekilde fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal bakımınızı yapmanın yanı sıra orta ve uzun vadeli hedeflerinizi yeniden gözden geçirmek sizi yeniden iş hayatına döndürebilir. 

Uzmanlar bir kişinin performans seyrindeki değişiklikleri iki türlü etkene bağlıyor:

• Çalışan kişinin kendisiyle ilgili durumları içeren iç etkenler.

• Çalışma koşullarının ve şirket içi organizasyonun kişi üzerindeki etkilerini içeren dış etkenler...  

VERİMLİ BİR İŞ HAYATI İÇİN İZLENECEK YOLLAR

Verimli çalışmak fazla mesai yapmakla karıştırılmamalı. Tam tersi daha az, keyifli ve tatmin edici çalışabilmelisiniz. Verimli olmak ise bir dizi unsurun zincirleme olarak uygulanması ile gerçekleşir:

• Amaç ve hedefler saptanmalı ve özümsenmeli: Kurumun varmak istediği noktayı ve kısa dönemli hedeflerini net olarak saptamış ve çalışanların da bunları anlamış olması gerekir.

• Sistem ve prosedürler oturtulmalı: Aşırı kuralcılığa kaçılmamalı. Sistem adil olmalı. Kişilerin yetenek ve becerilerini göstermelerine olanak sağlanmalı. Kariyer olanakları kişilerle birlikte düşünülmeli.

• Doğru insanlar doğru işlerde çalışmalı: Her işe en uygun insanlar seçilmeli. Birçok insan yanlış işte olduğu için verimlerinin düşük olduğunun farkına dahi varamıyorlar. Katıra derbi koşturamazsınız.

• Doğru ve yeterli eğitim ve motivasyon sağlanmalı: Bu konuda eksiklerimiz çok. Motivasyon maddi ve manevi düşünülmeli.

• Yönetim ve koordinasyon iyi olmalı: Yöneticiler çalışanlarının başarıları için çalıştıkları takdirde başarılı olacaklarını anlamalı. Yeterli geri besleme sürekli sağlanmalı, dolayısıyla çalışanlar neyi iyi yaptıklarını ve neyi daha iyi yapabileceklerini pozitif bir feedback sistemi içinde sürekli bilir olmalılar. Doğrular yanlışlardan daha çok görülmeli.

• Böyle bir organizasyona iyi bir liderli gerekir: Çalışanlarda güven uyandıran ve aidiyet hissini pekiştiren bir liderlik yukarıda sayılan unsurların yerinde ve zamanında uygulanmasını, hedeflere varılmasını ve tüm organizasyonun başarı hissini tatmasını sağlar.  

VERİMLİ ÇALIŞMANIZI SAĞLAYACAK 14 SORU

Verimlilik işveren ve çalışanın etkileşiminin sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Sonucu irdelerken öncelikle verimliliğin değişkenlerine bakmak gerekir. Verimlilikten bahsedebilmek için öncelikle kişisel hedeflerimizin belirgin ve net olması gereklidir. Bu hedefe ulaşırken de kişisel farkındalığımızı yaratmamız için aşağıdaki sorulara cevaplar aramamız, zihnimizde yeni pencereler açacaktır.

• Ana hedefim ne ve buna ulaşırken ara hedeflerim neler?
• Bununla ilgili bir eylem ve zaman planım var mı?
• Verimliliğim yaptığım işe göre farklılık gösteriyor mu?
• Hangi durumlarda verimliliğim yüksek/düşük?
• Verimliliğimi düşüren/yükselten etkenlerin ne kadarı bana ne kadarı dış etkenlere bağlı?
• Kişisel değerlerim neler ve bunun ne kadarını iş yerimde bulabiliyorum?
• Görevlerimi başarmakla ilgili kişisel inancım ne durumda?
• Görevlerim için gerekli yetkinliklerim yeterli düzeyde mi?
• Bütün kaynaklarımı kullanıyor muyum?
• Güçlü ve gelişmeye açık yönlerim neler? Bunlar için ne yapıyorum?
• İşleri erteleme eğilimim var mı? Varsa ne tip işleri?
• Yeterince etkin geribildirim alabiliyor muyum?
• Ne kadar çözümü ben üretiyorum, ne kadar çözümü karşımdan bekliyorum?
• Tepkisel davranışlarım neler? Tepkim yerine çözüme odaklansam hayatım nasıl değişir?

YÖNETİM SORUNLARI ÇALIŞANI ETKİLİYOR…

Çalışanlar, tarafından ücretlerin düşüklüğü en sık gösterilen ayrılma sebebi olarak karşımıza çıkmakla birlikte, araştırmalar işten ayrılmaların %75'inin yönetim sıkıntılarından kaynaklandığını göstermektedir.

İki ünlü araştırmacı, McClelland ve Franz'ın yaptığı çalışma, motivasyonları yüksek kişilerin finansal performanslarının da yüksek olduğunu kanıtlamaktadır. Ancak gelir yüksekliğinin uzun vadeli motivasyonu sağladığını ne yazık ki söyleyememektedirler.  Dolayısıyla işveren tarafında da yapılması gereken işler var.  Her çalışanımızın farklı güdüleri ve beklentileri olduğu ve standart yaklaşımların istediğimiz etkinlikte sonuç vermediğini de düşünürsek, performans koçluğu modelinin uygulanması en etkin insan kaynağı geliştirme yöntemlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendini daha iyi tanıyan, tepkilerini yöneten, gelişimlerini hızlandıran kişiler iş yerinde karşılaştıkları problemleri kolaylıkla çözmekte ve daha yüksek bir performans gösterirler.

Bu haber toplam 28897 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum