Şizofren Piyanist Aya İrini'de 'mest' etti

Şizofren Piyanist Aya İrini'de 'mest' etti
Hayat hikâyesi filme konu olan şizofren piyanist Helfgott SABAH'ın sponsoru olduğu konserinde dinleyenleri kendi dünyasına yolculuğa çıkardı

Dünyanın en ünlü piyanistlerinden biri olarak kabul edilen ve şizofreni hastası olmasına yol açan hayat öyküsü filme konu olan David Helfgott önceki akşam İstanbullu sanatseverleri büyülü bir yolculuğa çıkardı. SABAH Gazetesi'nin sponsorluğunda gerçekleşen konser için Aya İrini'yi dolduranlar 2 saat boyunca klasik müziğin ünlü bestecilerinin eserlerinin büyük ustanın piyanosundan çıkan melodileriyle kendilerindne geçti. Biletleri günler öncesinden tükenen konser öncesi şizofreni dernekleri de hastalar için bağış topladı. Konserine Rus besteci Sergei Rahmaninoff'un bir eseriyle başlayan Helfgott ilk bölümü bitirdiğinde alkışlara boğuldu. Konser, Alman besteci Felix Mendelssohn'un Rondo Capriccioso ismli bestesi ile devam etti.

KOŞARAK SUNUCUYA SARILDI

Sanatçı Polonyalı piyanist Frederic François Chopin'in Do ve Mi Minor valslerini çaldıktan sonra, kendinden geçen seyirciden bu kez sempatik tavırlarıyla kendisi alkış istedi. Bu istek tebessümlerle karşılık buldu. Sol minor baladın ardından kısa bir araya girildi. Aranın ardından Frank Liszt'in 32 dakikalık Si Minor sonatıyla konserine nokta koyan Helfgott, izleyiciler tarafından alkış tufanına tutuldu. Seyircilerinin ayakta alkışladığı sanatçı, bu ilgiye kendine has uslübuyla karşılık verdi. Ön sırada kendisini alkışlayan izleyicilerin ellerini sıkmaya başlayan sanatçı bu alışkanlığını konser salonuna da taşımış oldu. Konser öncesi SABAH gazetesini ziyareti ve basın toplantısı sırasında hiperaktif tavırlarına alıştığımız müzisyen konser sırasında da yerinde duramadı. Konser için ara verildiğini anonslayan sunucuya koşarak sarılan Helfgott seyircileri kahkahalara boğdu. Ön sırada kendisini alkışlayan izleyicilerin elini sıkan dâhi piyanist konser sonunda da alkışlara zıplayarak ve öpücükler göndererek enerjisini hiç tüketmedi.

Ünlü isimler konseri kaçırmadı

KONSERİ izlemeye gelenler arasında Ayşegül Dinçkök, Zeynep Çarmıklı, Bilgün Dereli de vardı.

'En sevdiği oyuncağı ile oynar gibiydi' 

"ÇALMAK için ondan fazla parmağınız ve iki beyniniz olması gerekir." Rus besteci Sergei Rahmaninoff'un dünyanın en zor çalınan eserlerinden biri olan 3'üncü piyano konçertosu için yapılan yorumlardı bunlar. İşte bir hayal gerçek oldu ve önceki akşam Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanan İstanbul'da sanatseverler o konçertoyu eksiksiz çalan bir dahiye şapka çıkardı. Türkiye'de ilk kez konser veren 62 yaşındaki Polonyalı piyanist David Helfgott bir şizofreni hastası. Daha tek sayılı yaşlarda babasının " Dünyanın en iyi piyanisti olacaksın" şeklindeki baskıları ona ruh sağlığını kaybettirdi. Hayat öyküsü Oscar ödüllü 'Shine' filmine konu olan Hellfgott önceki gece Aya İrini'de dünyaca ünlü bir sanatçı gibi değil en sevdiği oyuncağıyla oynayan bir çocuk gibiydi. Bizlerde seyirci değil onun piyanosuna bindirip kendi dünyasına götürdüğü yolculardık. Sahneye geleneksel bir kıyafetle çıkan Helfgott'un 2 saatliğine bizi götürdüğü büyülü dünyada kendimizden geçtik. O oyuncağıyla oynuyor, biz de seyrediyorduk. Hiperaktif yapısıyla aynı zamanda da doğal bir şovmen olan Helfgott'un ön sıralarda oturan minik bir izleyicinin kendisini alkışladığını görünce piyanosundan parmaklarını çekip ona el salladığını görünce gözlerimize inanamadık. Dahi piyanist her alkış koptuğunda herkesi selamlıyor adeta bir çocuk gibi seviniyor daha sonra dikkatini tekrar en sevdiği oyuncağı piyanoya verip bizi mest etmeye devam ediyordu. İlk konserinin biletleri haftalar öncesinden tükenen Helfgott'u dinlediğimiz gecenin sonunda bu akşam Cemal Reşit Rey'de vereceği ikinci konser için şimdiden yerimizi ayırtmış olmanın mutluluğuyla evimize döndük.

Babasını hiçbir zaman affetmedi

PİYANO çalması bir dönem doktorlar tarafından yasaklanan Helfgott tedavi gördüğü hastanede tanıştığı bir kadının yardımlarıyla gizlice piyano çaldı. Sefalet içinde süren yaşamı sıradan bir barda çaldığı parçaların duyulmasıyla bir anda değişti. Gazetelerden ismini görüp kendisini dinlemeye gelen baskıcı babaya sözleri ise şöyle olmuştu: 'Seni asla affetmeyeceğim. Hoşçakal'

Bu haber toplam 9250 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.