Sınav Heyecanı Olan İlaca Sarılıyor
DW-WORLD.DE - Stephan Scheuer / İrem Özgökçeler
Editör: Meltem Karagöz
Üniversite öğrencilerinin büyük kısmı okul ve sınav stresiyle başa çıkmakta zorlanıyor. Yoğun baskı ve stresin üstesinden gelmek için çoğu öğrenci çareyi ilaçlarda arıyor. Uzmanlar ilaçların yan etkisine dikkat çekiyor.
Öğrenciler sınav dönemlerinde uyanık kalabilmek için çoğunlukla kahve, alkol ya da enerji içeceklerine başvuruyor. Ancak bunların da yetersiz kaldığı dönemler var. Ek çözüm olarak ise öğrencilerin büyük bir kısmı çeşitli uyarıcı ilaçlar kullanıyor. Bu tarzdaki doping içeren ilaçların yan etkileri ve zararları ise tartışma konusu.
Bonn Üniversitesi bugünlerde sömestre tatilinde... Buna rağmen Bonn Üniversitesi’nin Kütüphanesi öğrenciden geçilmiyor ve yer bulmak nerdeyse imkânsız. Öğrenciler buralarda, sınavlara hazırlanıyor veya dönem ödevlerini yazmaya çalışıyor.
Sınav baskısı
Manuel Becker de bunlardan biri. Son sınıf öğrencisi Becker, iki gün sonraki bitirme sınavına hazırlanıyor. Hemen ardından ise üç tane sözlü sınav kendisini bekliyor. Öğrenciliğinin yanı sıra üç ayrı işte çalışan Manuel, sınavlara hazırlanma yöntemini şu sözlerle ifade ediyor:
“Size şöyle anlatayım: Derslerime olabildiğince erken hazırlanmaya çalışıyorum ki, geri kalan zamanımı kütüphanedeki part-time işime ve diğer ek işlere ayırabileyim. Onun dışında sınavlardan önceki hafta sonu, bütün notları tekrar gözden geçiriyorum. Bu hafta da mesela, önümüzdeki sınav için öğrendiklerimin tekrarını yapıyorum.”
Öğrencilerin büyük kısmıysa okul ve sınav stresiyle başa çıkmakta zorlanıyor. Yoğun baskı ve stresin üstesinden gelmek için çoğu öğrenci çareyi ilaçlarda arıyor. Örneğin ABD'deki öğrencilerin büyük bir bölümü zihinsel gücü arttırdığı öne sürülen bazı ilaçlar kullanıyor. Avrupa’da da yaygınlaşan ve tehlikeli olarak nitelendirilen bu ilaçların ne kadar sayıda insan tarafından tüketildiği ise henüz belirlenebilmiş değil.
Zihin gücünü arttırıyor
Berlin'deki Charité Hastanesi'nden araştırmacı Isabella Heuser, zihin gücünü arttırdığı öne sürülen bu tip ilaçlarla ilgili araştırmalar yürütüyor. Heuser, bu ilaçların etkileşim ve tehlikelerini iyi tanıyor:
"Bu ilaçların ortak özelliği, konsantrasyon gücünü artırıp, uyku ve yorgunluğu bastırmaları. Kısacası insanı ayakta tutuyorlar. Tabii ki kişinin performansını artırma gibi özellikleri yok. Fazlasıyla kullandığınız takdirde ise ‘çökme’ olarak tabir ettiğimiz ciddi bir sağlık problemine neden olabiliyorlar.”
Techniker Krankenkasse adlı Alman sağlık sigortası kurumunun 2007 yılında yapmış olduğu araştırmaya göre, Almanya’daki öğrencilerin üçte biri konsantrasyon bozukluğu ve benzer rahatsızlıklardan mustarip. Ve bu öğrencilere doktorları tarafından yazılan ilaçların yüzde 10’u antidepresan ya da içeriğinde çeşitli uyarıcılar bulunan ilaçlar. Ancak bunlardan kaçının dikkat ve konsantrasyonu artırmada etkili olduğu bilinmiyor.
“Kendini harap edenler”
Öğrencilerden Natascha, sınav öncesi çok stresli olduğunu söylerken, uyarıcı etkisi bulunan ilaçlara kesinlikle başvurmadığını ifade ediyor. Bunun yerine başka yöntemlerle stresini gidermeye çalıştığını söyleyen Natascha, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Lise bitirme sınavı ve ehliyet sınavıma hazırlanırken, stres ve heyecana karşı çok fazla olmasa da bitkisel ilaçlar kullanmıştım ve yardımını da gördüm. Ancak bu ve benzeri stres dönemlerinde kendini harap edip, daha etkin içerikli ilaçlar kullananlar olduğunu biliyorum. “
Psikolog Edith Püschel de aşırı stres ve baskı yüzünden zorlanan hastaların sıklıkla kendisine müracaat ettiğini belirtiyor. Psikolog Püschel öğrencilerin, ne gibi sorunlara yol açacağı önceden kestirilmeyen birtakım ilaçlar almasını ve bu şekilde kendilerini adeta tehlikeye atmalarını kaygıyla izlediğini belirtiyor. Edith Püschel günümüzde gençler arasında ilaç kullanımının oldukça yaygın olduğunu belirterek şöyle diyor:
"Sanırım modern toplumumuz bir karakter tipi arayışı içinde. Bir şeyleri daima devam ettirebilme, hedef ve imkânları sürekli artırma isteği insanları yoruyor. Bunun doğru bir yol olup olmadığı ise tartışılıyor.”
“Doping kontrolü” talebi
Bazı uzmanlarsa üniversitedeki sınavlar öncesi öğrencilere bir nevi doping kontrolü gerektiği görüşünde. Şimdiye kadar üniversitelerde sınavlar öncesinde ilaç kullanımını sınırlayan herhangi bir düzenleme ya da yönetmelik bulunmuyor. Bu da beraberinde daha fazla gencin bu furyaya ayak uydurmak adına bazı uyarıcı ilaçları bilinçsizce tüketebileceği tehlikesini de beraberinde getiriyor. Ancak Berlin Charité Hastanesi'nden Isabella Heuser bu raddeye gelinmeyeceği düşüncesinde.
"İnsanlar dopingli vaziyette sınava girmiyorlar ki. Genellikle sınav öncesi hazırlanma aşamalarında bu ilaçlara başvuruyorlar. Dolayısıyla bu durumu denetlemek imkânsız. Bunun yerine ilacın tehlikelerinden, yan etkilerinden bahsedip, gençleri bilinçlendirmeliyiz.”
Öte yandan Natascha’yı yeni bir sınav bekliyor. Yeni stratejisi ise şimdiden belli: İlaç yerine çikolata tüketecek:
"Yeteri kadar mola vermek, birkaç bitkisel zihin açıcı ve hepsinden önemlisi kendine inanmak. Tabii ki bu arada çikolatayı da unutmamak gerek!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.