Sağlık Bakanı Akdağ: "Akıl Hastaneleri Tarih Olacak"

Sağlık Bakanı Akdağ: "Akıl Hastaneleri Tarih Olacak"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastaların evlerinden uzak aylarca yattığı akıl hastanelerinin tarih olduğunu söyledi

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastaların evlerinden uzak aylarca yattığı akıl hastanelerinin tarih olduğunu söyledi. Akdağ, "En mükemmel akıl hastanesini de yapsanız, oradaki personeli en mükemmel şekilde de geliştirseniz, bu uzun yatışların olduğu hastanelerde bir müddet sonra personelin davranış biçimi değişiyor." dedi.
       
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2011-2023 yıllarını kapsayan Toplum Temelli Ruh Sağlığı Eylem Planı'nı basın mensuplarına tanıttı. Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada ruh sağlığı denince akla ilk gelenlerin ağır ruhsal hastalar olduğunu söyledi. Bu hastaların tarih boyunca toplumun şefkat ve korumasına nail olduğunu belirten Akdağ, "16. asır Edirne şifahanesinde akıl hastaları için musikinin teskin ediciliğinden faydalanıldığını biliyoruz. Ancak üzülerek ifade etmeliyiz ki, daha sonra şartlar ülkemizde kötüleşti, kabul edilemez hale geldi. Hatta 20. yüz yılda bile bu durumun sürdüğünü biliyoruz." diye konuştu.
       
Göreve geldikleri günden itibaren ruh sağlığı alanındaki hastanelerin fiziksel şartlarını olabildiğince düzeltmenin gayreti içinde olduklarını kaydeden Akdağ, "Türkiye'de şöyle bir yapılanma vardı. Sekiz ruh sağlığı hastanesi inşa edilmişti. Bunlar bölgesel hizmet veren hastanelerdi. Siirt'teki, Bitlis'teki hasta Elazığ'a, Adana'ya bazen  İstanbul'a gitmek zorunda kalıyordu. Şu anda her ilimize psikiyatr uzmanı atamış durumdayız Psikiyatrik bozukluğu olan kişiler bazı özel durumlar haricinde bir ilden bir ile gitmiyorlar. Çocuklarımız için bunu henüz sağlayamadık. Çünkü çocuk psikiyatristi uzman sayımız henüz yetersiz. Bu alanda da eğitim kontenjanlarımızı artırdık." dedi.

EYLEM PLANININ ODAĞINDA HASTA VE AİLESİ VAR

Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı'nın odağında hasta ve ailesinin ihtiyaçları bulunduğun vurgulayan Akdağ,  şöyle devam etti: "Ağır ruhsal bozukluğu bulunan bir vatandaşımıza nasıl hizmet vereceğiz. Bu hizmet modelinde hedefimiz hastanın evine en yakın yerde hizmet almasıdır. Eğer kısa süreli bir yatış gerekiyorsa bu ildeki bir psikiyatri kliniğinde yataklı bir kurumda kısa süreli yatış sağlanacaktır. Bundan sonra toplum temelli ruh sağlığı merkezleri dediğimiz bir merkezde takip edilecektir. Bu merkezleri her ilimizde açmaya başladık. Sayıları şu anda 29. Bu sayıyı 250'ye kadar ulaştıracağız."

"RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE UĞRAŞ TERAPİSTLERİ OLACAK"

Bu merkezlerde psikiyatr uzmanı, psikolog, sosyal çalışmacı ve uzman hemşireler bulunacağını belirten Akdağ, "Bu merkezlerde hastaların rehabilitasyonlarına katkı sağlamak için uğraş terapistleri olacak. Buna rağmen hastamız bu merkeze günübirlik olarak gidip, evine dönemiyorsa hizmete ulaşamıyorsa, hizmeti hastanın ayağına getirerek, evinde mobil hizmet ekibi ile de acil tedavisini yapacak bir planlama yapıyoruz." şeklinde konuştu.  

"ŞİDDET GÖREN KADIN VE ÇOCUKLARIN HİZMET ALABİLECEĞİ  MERKEZLER AÇILACAK"

Bunun yanında şiddet gören kadın ve çocukların hizmet alabileceği merkezler açılacağını belirten Akdağ, "Herhangi bir şeklide gerek fiziksel gerek ruhsal  gerekse cinsel şiddete maruz kalmış olan kadınlarımızı ve çocuklarımızı korumak için çok özel merkezler açıyoruz." dedi. Bunların ilkinin Ankara'da Çocuk Koruma Merkezi olarak açıldığını dile getire Akdağ, "İkincisini yine Ankara'da Kadın Koruma Merkezi olarak açıyoruz." ifadesini kullandı. Akdağ, Ankara'daki bu modelleri tüm Türkiye'ye yaygınlaştıracaklarını aktardı.

"AİLE HEKİMLERİ SIK GÖRÜLEN RUHSAL BOZUKLUKLAR KONUSUNDA EĞİTİLECEK"

Plan kapsamında orta vadede sistemi aile hekimleri ile irtibatlandıracaklarını kaydeden Akdağ, "Aile hekimlerimizi yaygın görülen ruhsal bozukluklar açısından eğiterek ruh sağlığı hizmetlerinin daha yaygın bir şekilde verilmesini sağlayacağız.Ayrıca çocuklarımızın  ruh sağlığını geliştirmeye yönelik programları yine aile hekimlerimiz ile birlikte hayata geçiriyoruz." dedi.
      
Yeni hastaneler de inşa edeceklerini aktaran Akdağ, şunları dile getirdi: "Aslında her bölgede ayrı psikiyatri hastaneleri yapmayı planlıyorduk. Yani diğer hastanelerden ayrı hastaneler. Ama bunun zamanla psikiyatri hastalarının biraz da ayrımcılığına yol açabilecek bir yola gidebileceğini gördüğümüz için vazgeçtik. Özellikle Avrupa'da yaygınlaşan bir modeli, bu DSÖ'nün de önerdiği bir model, Türkiye'de geliştiriyoruz. Psikiyatri hastalarının yatması gerekiyorsa, onlar normal hastanelerin içinde kendilerine ayrılmış kliniklerde yatacaklar ama onları uzun sürelerde yatırmayacağız. Sonra da toplum temelli ruh sağlığı merkezlerinde tedavileri devam edecek."

"ADLİ PSİKİYATRİ İÇİN ÖZEL HASTANELER YAPILACAK"

Bununla birlikte adli psikiyatri için özel hastaneler yapılacağını kaydeden Akdağ, "Suç işlemiş bazı kişilerin hapishanede değil adli psikiyatri kliniklerinde yatırılması gerekiyor. Onun için bu hastalara ait özel hastaneler yapıyoruz." diye konuştu.
       
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile de görüştüklerini söyleyen Akdağ, "Bu hastaların çok az bir kısmının evinde konaklayabileceği yakınlar yok. Bunları da toplum temelli ruh sağlığı merkezlerinden takip ederken mutlaka çocuklara yaptığımız sevgi evleri gibi özel evler inşa ederek buralarda barındırmak durumundayız." dedi. Akdağ, bu alanda da yetişmiş insan gücü yaşandığına dikkat çekti.

"BİR MÜDDET SONRA PERSONELİN DAVRANIŞ BİÇİMİ DEĞİŞİYOR"

Akdağ, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Yeni model ile akıl hastaneleri ortadan kalkacak mı?" şeklindeki bir soru üzerine Akdağ, "Hastaların evlerinden uzak hastanelerde aylarca yattığı akıl hastaneleri tarih oluyor. Bunun en önemli sebebi de şu. En mükemmel akıl hastanesini de yapsanız, oradaki personeli en mükemmel şekilde de geliştirseniz, bu uzun yatışların olduğu hastanelerde bir müddet sonra personelin davranış biçimi değişiyor. Oradaki hastaya karşı davranış biçimi farklılaşıyor. Dolayısı ile farklı hastaneler yapmıyoruz. Bu hastaneleri süreç içinde ortadan kaldıracağız." cevabını verdi.

Star Gazetesi

Bu haber toplam 3674 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum