Revizyon Burun Ameliyatını Gerektiren 5 Sorun

Revizyon Burun Ameliyatını Gerektiren 5 Sorun
Estetik burun ameliyatlarının % 5-15’inde  istenmeyen bazı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bunların bir kısmı estetik bir kısmı fonksiyonel problemler olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu durum düzeltici ikincil ameliyatları kaçınılmaz hale getiriyor. Revizyon ameliyatlarında, şekil bozukluğunun yanı sıra burundaki fonksiyonel sorunlar da düzeltilebiliyor. Ancak, revizyon ameliyatı için ilk ameliyattan en az 1 yıl hatta mümkünse 1 yıldan daha fazla süre geçmesi gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Teoman Eskitaşçıoğlu, burun estetiği ve revizyon ameliyatlarıyla ilgili bilgi verdi.

Hem estetik hem de fonksiyonel olmalı

Nefes alıp vermeyle ilgili problemler olsun ya da olmasın birçok insan estetik kaygılarla burun ameliyatı olmak için plastik cerrahlara başvurmaktadır. Estetik burun ameliyatları (rinoplasti) sonrasında insanlar hem daha güzel ve estetik hem de daha rahat nefes alabileceği bir buruna sahip olmaktadır. Estetik ve fonksiyonel açıdan değerlendirildiğinde normal bir burunda en dar yer burun kökü olmalıdır. Ayrıca burun şeklinin uca doğru hafif genişleyerek gelmesi fonksiyonel açıdan en uygun şekildir. Bazen estetik burun ameliyatlarında, daha güzel ve kibar bir burun şekli oluşturmak için yapılan işlemler sonrasında, bazı önemli anatomik bölgelerin deforme edildiği görülmektedir. Klasik estetik burun ameliyatlarında, kemik çatı daraltılır, kıkırdak çatı küçültülür ve burun ucu inceltilir. Bu cerrahi işlemler yapılırken, bazı bölgelere dikkat edilmezse ameliyat sonrasında hem istenmeyen şekil bozuklukları (deformite) hem de zor nefes alma problemi ortaya çıkar. 

Cerrahide fonksiyonel yapı korunmalı

Burun anatomik açıdan, kıkırdak ve kemik çatıdan oluşan bir piramide benzer. Bu piramit ‘septum’ denilen kıkırdak ve kemikten oluşan ayırıcı bir bölmeyle ikiye ayrılır. Nefes alırken havanın geçtiği burun pasajları, mekanik ve dinamik etkilere bağlı olarak daralabilir. Bu da nefes alma güçlüğüne yol açar. Mekanik tıkanmaların nedeni, burun duvarındaki eğrilikler ve burun içindeki etlerde büyümedir. Dinamik tıkanmalara ise burunun hareketli kısımları (valf bölgeleri) neden olur. Bu sorunlar doğuştan olabileceği gibi sonradan geçirilen ameliyatlara ya da travmalara bağlı olarak karşımıza çıkar. Burun delikleri dış valf bölgesini, orta kıkırdak çatı bölgesinin burun sırtında septum ile birleştiği yer ucuna en yakın bölgesi ise iç valf bölgesini oluşturur. Estetik burun ameliyatlarında,  fonksiyonel amaçla burun duvarındaki (septum) eğrilikler giderilirken, valf bölgelerinin de korunması oldukça önemlidir. 

Kulaktan alınan kıkırdak burunda kullanılıyor

Cerrahi sırasında dikkat edilmediğinde, burun deliklerinde veya yan duvarlarda ‘kollaps’ diye bilinen kapanmalar meydana gelir. Bu durum nefes alırken zorluğa yani valf yetmezliğine neden olur. Yani burun ucunu inceltmek için kıkırdakların gereğinden fazla alınması bu bölgeyi zayıflatır. Bu işlem burun deliklerinin tamamen kapanmasına yol açar. Bu cerrahi sonrasında oluşan deformasyonu düzeltebilmek için kulak arkası veya kaburgadan alınan kıkırdak greftleri kullanılır. Amaç, burun yapısının tekrar eski güçlü yapısına kavuşturmaktır. Burun ameliyatlarında, mümkün olduğunca koruyucu ve fonksiyonel cerrahi teknikler tercih edilmelidir. Sonuç olarak doğru cerrahi işlem hem hekimi hem de hastayı mutlu eder.

İkinci estetik burun ameliyatı hangi hallerde gerekir?

1.    Derin nefes alındığında burun valfinin kapanması veya içeri yeteri kadar hava girmemesi sorunu.
2.    Burun için yapılan ilk ameliyatta burun sırtındaki kemerin yeteri kadar alınamamasına bağlı olarak ortaya çıkan estetik bozukluk.
3.    İlk operasyonda burun ucundaki düşüklüğün giderilememesi ya da burun ucunun şiş gibi görünmesi.
4.    Burun ucunun çok kaldırılması nedeniyle burun deliklerinin karşıdan bakıldığında görülmesi.
5.    Burun ile yüz boyutu arasında orantısızlık olması. İlk ameliyatta yüze göre burunun yeterince küçültülmemesi ya da gereğinden fazla küçültülmesi.


 

Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 2604 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.