Renklerin Psikolojik Etkileri Nelerdir
Renklerin psikolojik etkileri, insanın zihinsel aktivitelerini, fiziksel performansını, psiko-sosyal durumunu etkilemekte, insan-donanım-çevre sistemi içinde önemli bir rol üstlenmektedir.
Rengin Psikolojik Etkileri
Psikolojik etkilerine göre renkler sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılır.Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeşildir. Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve görsel düzen içinde görünebilir olduğu için bize yakın olma hissi uyandırır. Soğuk renklerin ise geriye çekilme etkisi vardır, uzaklık hissi doğurur (Uçar, 2004)
Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirir. Fiziksel gücü, enerjiyi, dinamizmi arttırır, metabolizmayı hızlandırır; fazlası ise heyecan, yorgunluk, şiddet, saldırganlık ve konsantrasyon güçlüğü yaratabilir. Örneğin, Amerikan otomobil kuruluşu, kırmızı renkli otomobil kullananların diğer renklerde araç kullananlara göre daha mfazla kaza yaptıklarını belirlemiştir (Becer,1999). Ayrıca, trafik işaretlerinde örnek teşkil ettiği gibi, tehlike ve yasakların belirtilmesinde kırmızının, dikkat, uyarı amaçlı olarak sarı rengin kullanıldığı görülür. Turuncunun dışa dönüklük, girişimcilik, sosyallik sağladığı, sarının şeffaflık, hafiflik, serbestlik duygusu uyandırdığı da ortaya konmaktadır. Sıcak renkli cisim ve mekanların daha yakında ve büyük göründükleri bilinir.
Örneğin büyük mekanların küçük görünmesi istendiğinde sıcak renkler kullanılması uygun olduğu gibi, küçük mekanların da soğuk renklerle boyanarak daha büyük algılanması sağlanabilir. Soğuk renkler ise yatıştırıcı ve dinlendiricidir; güven, huzur, üretkenlik, sorumluluk, düzen, ferahlık, barış, özgürlük gibi duyguları çağrıştırır. Düzeni ve rahatlık duygusunu çağrıştırması nedeniyle resmi giysiler ve üniformalarda mavinin tercih edilmesi, hastane odalarında, ameliyat giysilerinde parlamayı önlemesinin yanında, negatif enerjiyi alması, güven ve huzur telkin etmesi nedeniyle yeşilin kullanılması birer örnektir. Soğuk renkler aşırı dozda kullanıldıklarında ise kasvetli, hatta moral bozucu, bir etki yaratabilirler; tembellik, ağırkanlılık, hayalperestlik, duygusallık uyandırabilirler.
Işığın tamamen yutulduğu ya da yansıtıldığı birer renksizlik durumu olan siyah ve beyazın ise meydana mgetirdiği bazı psikolojik çağrışımlar söz konusudur. Siyah, güç, tutku, otorite, ciddiyet, resmiyeti temsil ederken; beyazın temizlik, saflık, istikrar, teslimiyet gibi çağrışımları söz konusudur. Gelinlik ve hemşire giysilerinin beyaz olması bu masumiyet, arılık ve hijyen duygusuna dayanır. Rengin, objelerin algılanan ağırlığı, mekanlarda geçirilen sürenin uzun ya da kısa hissedilmesi üzerinde de etkili olduğu saptanmıştır. Ağırlık etkisinin kırmızı, mavi, turuncu, yeşil, sarı gibi bir sıralamayla azaldığı belirtilmiştir.
Ayrıca yapılan tahminler, sıcak renklerin hakim olduğu mekanlarda geçen zamanın gerçek sürenin üstünde olduğu, soğuk renklerle renklendirilmiş mekanda geçirilen sürenin ise gerçek sürenin altında kaldığı yönündedir. (Aydınlı, 1989). Yapılan deneylerde, renklerin bireyin koku ve tat alma duyuları üzerinde de etkili olduğu saptanmıştır. Örneğin sarı ve yeşilin ekşi, turuncu, sarı ve kırmızının tatlı, mavi ve yeşilin acı, soluk yeşil ve açık mavinin tuzlu tatları çağrıştırdığı, yeşilin çam kokusunu, eflatunun parfüm kokusunu çağrıştırdığı saptanmıştır (Teker, 2003).
Renklerin insanda yarattığı psikolojik etkilerin iyi bilinmesi durumunda, etkisi güçlendirilmiş mekanların elde edilebilmesi kolaylaşacaktır. Renklerin, mimaride kullanımında, bilinen özelliklerin özenli bir denge içinde değerlendirilmesi gerekir. Bir renk, eşyayı olduğundan daha büyük gösterirken, duvarlarda kullanıldığında odayı olduğundan daha küçük gösterebiliyor.
Renklerin insanın duygusal yaşamını etkileme özelliği de, mimaride sürekli kullanılır. Çünkü renkler, insanların duyu organlarındaki algılamayı etkiler. Örneğin bir eşya herhangi bir renkle sert görünürken, diğer bir renkle yumuşak görünebilmektedir. Yine bazı renkler insanların seslere duyarlılığını arttırmakta, bazıları da azaltmaktadır. Bir başka araştırmada, bir içecek, rengi yüzünden daha tatlı algılanabilmektedir. Sonuç olarak renkler insan duyularını belli ölçülerde yanıltabilmekte ya da yönlendirebilmektedir.
Renkler, objelerin büyüklüğünün farklı algılanmasına neden olurlar. Bir eşya, soğuk renklerle daha küçük, sıcak renklerle daha büyük görünür. Yine soğuk renkli eşyalar daha uzakta, sıcak renkli eşyalar daha yakında hissedilir. Evin içindeki odanın duvarları, sıcak renklerin koyu tonlarından biriyle boyandığında, duvarlar daha yakın görünecek, bu yüzden de oda olduğundan daha küçük algılanacaktır. Eğer tavan koyu bir sıcak renge boyanırsa basık görünecektir. Oysa bu evin dışı sıcak renklerden biriyle boyansa, ev olduğundan büyük gibi hissedilecektir.
Mimaride, sıcak ve soğuk renklerin bu özellikleri, bir binayı ya da odayı olduğundan büyük ya da küçük göstermek için sıklıkla kullanılır. Örneğin bir koridorun kısa kenarı soğuk, uzun kenarı sıcak renge boyanarak, koridor geniş, gereksiz uzunluğu da kısa gösterilebilir. Yine mimaride, zamanın yavaş geçmesinin istendiği yerlerde sıcak renkler önerilir. Zamanın olduğundan hızlı geçmesinin istendiği yerlerde ise soğuk renkler tercih edilir. Örneğin, binaların misafir odaları soğuk renklerle boyalı olduğunda, insanlar rahatsız olmadan uzun süre bekleyebilirler. Doğal ışığın az olduğu mekanlarda sıcak renkler kullanılır. Sıcak renkler ortamı daha ışıklı gösterir. Doğal ışığın fazla olduğu mekanlarda ise soğuk renkler ışık düzeyini dengeler. Mekanın ısısını olduğundan yüksek göstermek için yine sıcak renkler kullanılır. Çok sıcak ortamlarda ise soğuk renklerle görsel ısı dengesi sağlanır.
Ana renklerin dışında olan siyah, beyaz, gri ve kahverengi, genellikle yapı malzemelerinin doğal renkleri olmakla mekan kurgusu açısından özel önem taşımaktadır. O yüzden bu başlık altında bazı özelliklerine değinmekte yarar vardır.
SİYAH : Bu rengin, ışığı emici bir özelliği vardır. Bundan ötürü mekanı küçük göstermenin en etkili yoludur. Siyah, çok yoğun ve ağır enerjiler taşır. Kullanıldığı yerlerde dikkatli olmak gerekir.
BEYAZ : Siyahın zıddıdır. Yani ışığı yansıtır ve mekanı alabildiğince geniş gösterir. Ayrıca her türlü renkle uyuştuğundan kullanım alanı geniştir. Fakat çok yoğun kullanıldığında donuk ve soğuk bir atmosfer yaratacağı gözden uzak tutulmamalıdır.
GRİ : Siyahla beyaz arasındaki dengeyi gösterir. Genel olarak sıkıcı ve yoğun enerji yayar. Çoğunlukla fon rengi olarak kullanılır. Grinin açık tonları parlak renklerle kontrast oluşturur, yumuşak renklerle uyum sağlar.
Kaynak:Aktüel Psikoloji
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.