Oruçlu İken Sinirli Olmamak İçin Neler Yapmalıyız?

Oruçlu İken Sinirli Olmamak İçin Neler Yapmalıyız?
Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca yazın orucun neden olduğu sinirli ruh halini engellemek için çeşitli önerilerde bulundu.

Temmuz sıcaklarında, aç-susuz kalmak ve bunaltıcı havaların da etkisiyle, kişide terleme yoluyla oluşan su kaybı, gerginlik ve tahammülsüzlüğü artırabiliyor. Önleminin yolu ise basit, yeme, içme ve uyku düzenine özen göstermek.

Yaz aylarında tutulan oruç, fiziksel yorgunluğun yanı sıra, psikolojimiz üzerindeki etkileriyle de dikkat çekiyor. Emsey Hospital'dan Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca yazın orucun neden olduğu sinirli ruh halini engellemek için öncelikle kişinin yeme, içme ve uyku düzenine özen göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

Şekerleme yapın

Kişinin iftar ve sahuru düzenli yapmaya özen göstererek oruç tutmasının, vücudun sistemini sarsmamasının oldukça önem taşıdığına da vurgu yapan Dr. Karaca, "Sahur yapan kişilerde gece uykusunun bölünmesi ve kişinin günlük işlerine aynı saatte başlamak zorunda olması; yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon kaybına ek olarak, sinirliliği de beraberinde getirebilir" dedi.

Bu durumu engellemek için, bir takım önlemler alınabiliceğine de vurgu yapan Dr. Karaca; "Önlemler arasında gündüz şekerlemesi, akşam erken yatma, günlük yoğunluğu gözden geçirip orta ve uzun vadede yapılması, işleri zamana yayma, ekip çalışmasını ve yardımlaşmayı ön plana çıkarma yer alır" ifadesini kullandı.

Susuzluk gerginlik yapar

Dr.Karaca kişinin tahammülsüzlük yaşamasındaki en önemli faktörlerden birinin su kaybı olduğuna işaret eden Karaca, iftar ve sahur arasının kısa olması ve tokluk hissi nedeniyle su tüketiminin azalması, oruçlu geçirilen saatlerin uzun olması nedeniyle su kaybının artışının sinirlilik oluşturabileceğini, bu nedenle, bu dönemde bol sıvı tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Zihni  dengeyle korun

"Uyku, yeme ve sıvı tüketimine özen göstererek oruç tutanlarda sıklıkla görülen zihinsel yorgunluğun üstesinden gelinebilir" şeklinde konuşan Dr. Karaca, "Uyku azalması, kişinin trafikte dikkatinin dağılmasına ve trafik kazalarına yol açabileceği gibi iş kazalarına da neden olabilir. Bu nedenle, uyku ve yeme içme dengelerinin doğru kurulması, kişinin günlük hayatını aksatmaması açısından büyük önem taşır" bilgisini paylaştı.

Orucun psikolojimiz üzerindeki olumlu etkileri

"Oruç tutmak, dini vecibeleri yerine getirmenin vermiş olduğu huzur ve tatmin duygusu açısından önemlidir" diyen Dr. Karaca, bu olumlu etkinin sadece oruçla sınırlı olmadığını, dinin, insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkisinin bilindiğini ve tüm dünyaca kabul edildiğini belirtti. Dr. Karaca şöyle konuştu: "Özellikle yaz aylarında daha zahmetli olan oruç ibadeti, kişide zevklerini ve ihtiyaçlarını ertelemesi nedeniyle, Allah'a yakınlık duygusu doğurur ve kişi, emri yerine getirmiş olmanın huzurunu yaşar.

Kişi, kendini diğer ibadetler açısından eleştiriyorsa bu emri yerine getirmiş olma nedeniyle umutlanır ve kendine çekidüzen vermek için adım atar. Allah'a yakın olmanın verdiği güven, kişide kaygıyı da azaltır. Oruç, toplumda kendisi gibi diğer insanların da aynı sıkıntılara katlanıp, umutla karşılığını beklemesi nedeniyle, toplumsal olarak da birleştirici role sahiptir."

SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ

Bu haber toplam 11421 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.