Obsesif Kompolsif Bozukluk nedir? İşte nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Normalde, bazen ütünün fişinin çekili olup olmadığını veya arabanızı kilitleyip kilitlemediğinizi kontrol etmek ihtiyacı duyabilirsiniz. Bunlar son derece normal sayılır. Fakat eğer obsesif kompulsif bozukluktan (OKB) muzdaripseniz, obsesif düşünceler ve davranışlar, günlük yaşamınızı kabusa çevirir. Peki Obsesif Kompolsif Bozukluk nedir? Obsesif kompolsif bozukluk belirtileri ve tedavi yolları... Merak ettiğiniz tüm detaylar haberimizde...
Obsesif kompulsif bozukluk bir tür akıl hastalığıdır. OKB’si olan kişiler, obsesif düşünceler ve dürtülere veya zorlayıcı, tekrarlayıcı davranışlara sahip olabilirler. Bazılarının hem saplantıları hem de zorlamaları vardır. Şimdi Obsesif kompolsif bozukluk ile ilgili bilinmesi gerekenleri ve merak edilenleri tüm detayları ile anlatmaya çalışacağız…
Obsesif Kompolsif Bozukluk (OKB) nadir olarak görülen bir hastalık olarak kabul edilmesine karşın son yıllarda yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmıştır.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) NEDİR?
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), kontrol edilemeyen, istenmeyen düşünceler ve gerçekleştirilmesi zorunlu hissedilen, ritüelleştirilmiş tekrarlayıcı davranışlarla karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Eğer OKB’niz varsa, saplantılı düşüncelerinizin ve zorlayıcı davranışlarınızın mantıksız (irrasyonel) olduğunu kabul edersiniz ama yine de, onlara direnip özgür olamayacağınızı hissedersiniz.
Eski bir plakta sıkışan bir iğne gibi, OKB de beynin belirli bir düşünce ya da dürtüye yapışmasına neden olur. Örneğin, gerçekten kapalı olduğundan emin olmak için sobayı 20 kez kontrol edebilir veya ellerinizi yaralayana kadar yıkayabilirsiniz. Bu tekrarlayıcı davranışları yerine getirmekten keyif almadığınız halde, takıntılı düşüncelerin yarattığı kaygıyı azaltmanızı sağlar. Semptomlarınızı tetikleyen veya kötüleştiren durumlardan kaçınmaya çalışabilirsiniz, ya da alkol veya ilaçlarla kendi kendinizi tedavi etmeye çalışabilirsiniz. Ancak, bu takıntılarınız ve zorlayıcı davranışlarınızdan kaçış gibi görünse de, kendinize yardım etmek ve düşüncelerinizi ve eylemlerinizi kontrol altına almak için yapabileceğiniz pek çok şey vardır.
Genellikle ergenlik döneminde ve 20-30'lu yaşlarda başlamasına karşın, okul öncesi çağdaki çocuklar dahil herhangi bir yaşta görülebilir. Erkeklerde daha erken yaşlarda başlamasına karşın genel olarak kadınlarda daha sık görülmektedir.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUĞUN NEDENLERİ
Obsesif kompolsif bozukluğun neden kaynaklandığı ile ilgili yeterli bilgi mevcut değildir. Beynin belirli bölgeleri OKB’li kişilerde normal görünmeyebilir, ama daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
OKB, kadınlarda erkeklerden biraz daha yaygındır. Semptomlar genellikle gençlerde veya genç erişkinlerde görülür. Stres semptomları daha da kötüleştirebilir.
Herhangi bir kesinlik kazanmamasına karşın OKB'nin nedeni olarak birkaç varsayım üzerinde durulmaktadır.
Genetik nedenler
OKB'li hastaların anne-babalarında ve diğer birinci derece akrabalarında OKB'nin sık olarak görülmesi hastalığın genetik olabileceğini düşündürmekte-dir.
Beyin işlevlerinde bozulma ve serotonin
Beyin üzerinde yapılan araştırmalarda beynin bazı bölgelerinde ve özellikle de beynin içindeki sinirsel iletimde önemli rolü olan serotonin maddesinin işlevlerinde bozukluk saptanması bunların OKB'nin nedeni olarak araştırılmasına yol açmıştır.
Çocukluk çağı travmaları
Çocukluk çağı travmalarına (örneğin, cinsel istismar) maruz kalanlarda ileri yaşamlarında önemli bir stres yaşantısı ardından OKB'nin ortaya çıkabilmesi erken çocukluk dönemlerinin OKB gelişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir.
Kişilik özellikleri
Kişilik yapısı olarak titiz, kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi özelliklere sahip olan kişiler OKB'ye yatkın kişiler olarak değerlendirilmektedir.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yaygın takıntı belirtileri:
– Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma
– Başkasına zarar vermekten korkma
– Hata yapmaktan korkma
– Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma
– Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma
– Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı
– Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı
Yaygın tekrarlayan davranış belirtileri:
– Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama
– El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme
– Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme
– Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
– Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme
– Belirli bir sıraya göre yemek yeme
– Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma
– Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama
– İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı
– Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme
OKB TEDAVİSİ
Obsesif kompulsif bozukluk tedavisi ancak semptomları kontrol altına almanıza yardımcı olabilir, böylece günlük hayatınızı daha az etkilerler. Bazı insanlar hayatlarının geri kalanında sürekli bir tedaviye ihtiyaç duyabilir.
OKB için iki ana tedavi; psikoterapi ve ilaçtır. Tedavide bu ikili, kombinasyon en etkili yöntemdir.
Psikoterapi.
Bilişsel davranış terapisi olarak adlandırılan bir tür psikoterapi, özellikle OKB’nin tedavisinde yararlıdır. Bir kişiye farklı bir düşünme, davranma ve takıntılı düşüncelere sahip olmadan ya da zorlayıcı davranmadan daha az endişeli veya korkulu davranmasına yardımcı olan durumlara tepki vermeyi öğretir. Maruziyet ve yanıtın önlenmesi olarak adlandırılan bir tedavi türü özellikle OKB’de kompulsif davranışların azaltılmasında yararlıdır.
İlaç
Doktorlar ayrıca Obsesif kompulsif bozukluk tedavisine yardımcı olmak için ilaç yazabilirler. OKB için en sık reçete edilen ilaçlar, anti-anksiyete ilaçları ve antidepresanlardır. Anti-anksiyete ilaçları güçlüdür ve farklı tipleri vardır. Birçok tür hemen etki etmeye başlar, ancak genellikle uzun süreli kullanılmamalıdır.
Antidepresanlar depresyonu tedavi etmek için kullanılır, ancak OKB için özellikle yararlıdırlar.
Antidepresanların birçok insan için güvenli ve etkili olmasına rağmen, özellikle çocuklar, gençler ve genç yetişkinler için riskli olabileceğini bilmek önemlidir. Antidepresan alan herkes, özellikle ilaç tedavisine ilk başladıklarında yakından izlenmelidir.
Kaynak:www.sozcu.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.