OBEZİTE OLGULARINDA VİRAL ETİYOLOJİ
Pelin TUNCER ve Kadir YEŞİLBAĞ
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Bilim Dalı
Günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olarak ortaya çıkan obezitenin etiyolojisinde çevre, genetik, nöronal ve endokrin faktörler rol almaktadır. Beslenme ve yaşam tarzında yapılan temel değişikliklere rağmen sorun çözülememiştir. Birçok ülkede obezitenin infeksiyon hastalıkları gibi hızla yayıldığının gözlenmesiyle obezitede patojen etkenlerin rol alıp alamayacağı sorusu akla gelmiştir. Bunun üzerine yapılan araştırmalarla beş tanesi hayvan virusu ve üç tanesi insan virusu olmak üzere toplam sekiz tane viral etkenin obezite ile ilişkili olabileceği saptanmıştır. Bunlar arasında hayvan virusu olarak köpek gençlik hastalığı virusu, Roussassociated virus tip 7, Borna hastalığı virusu, scrapie ajanı ve SMAM-1 virusları bulunmaktadır. Bu virusların ilk dördü santral sinir sistemini etkilerken SMAM-1 virusu direkt olarak adipositler üzerine etkilidir. SMAM-1 virusu insan obezitesi ile ilişkisi olduğu bilinen tek hayvan virusudur. Obezite ile ilişkili insan virusları ise Adenovirus 36 (Ad-36), Ad-37 ve Ad-5’dir. Bu viruslar da adipositler üzerine direkt etkilidirler. Ad-37 ve Ad-5 hayvanlarda obeziteye neden olurken, Ad-36 hem hayvanlarda hem de insanlarda obezite etkenidir. Bu etkenler adipositlerde trigliserit birikimine ve pre-adipositlerin olgun adipositlere farklılaşmasına neden olurlar.
Yoğun kentsel yaşam, beslenme alışkanlıklarının değişimi vb. nedenlerle insan sağlığını etkileyen güncel sorunlar arasında obezitenin yeri her geçen gün biraz daha artmaktadır. Bazı toplumlarda rapor edilen obezite nedenli ölüm oranları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır.
Obezite klinik olarak Vücut Kitle İndeksi* (Body MassIndex=BMI)’ne göre değerlendirilir. Buna göre, 30 kg/m2’nin üzerinde BMI değerine sahip olan insanlar obez olarak kabul edilir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde ‘Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırmaları [(National Health and Nutrition Examination Surveys (NHANES)]’na göre 1976–1980 ve 1999–2002 yılları arasında obez insanların sayısı yaklaşık iki katına çıkmış ve bu yükseliş ivmesi son yıllarda daha da artmıştır. Obezite sadece ABD’de değil, aynı zamanda Avrupa’da da önemli bir sorun haline gelmiştir (1).
Obeziteye neden olduğu düşünülen en önemli faktörler olarak genetik, çevresel, nöronal ve endokrin faktörler gösterilmektedir. Ancak sorunun bulaşıcı hastalıklara benzer şekilde hızlı bir yayılma göstermesi obezitenin etiyolojisinde patojen etkenlerin rol alıp-almadığı sorusunu gündeme getirmiştir. Obezite olgularında virusların rol alabileceğine ilişkin ilk somut veriler 1978 yılında elde edilmiştir. Günümüze dek üç tanesi insan virus [Adenovirus 5 (Ad-5), Ad-36, Ad-37] ve beş tanesi hayvan virusu (köpek gençlik hastalığı virusu, Rousassociated virus tip 7, SMAM-1, Scrapie ajanı, Borna hastalığı virusu) olmak üzere toplam sekiz virusun obeziteye neden olabileceği ortaya konulmuştur.
Bu derlemede, insan ve hayvanların obezite olgularında rolü olduğu düşünülen viruslara ilişkin bilgiler sunulmuştur.
1) Obezite ile ilişkili hayvan virusları
1.1) Köpek Gençlik Hastalığı Virusu
Köpek gençlik hastalığı virusu (canine distemper virus, CDV) Paramyvoxiridae ailesinde, Morbillivirus cinsinde yer alır. Etken insanların kızamık virusu ile yakın antijenik ilişkiye sahiptir. Etkenin bulaşması aerozol yolla gerçekleşir ve morbiditesi oldukça yüksektir. Köpeklerde akut ateş ve multisistemik hastalık tablosu oluşturur. Gastro-enterit, solunum sistemi infeksiyonu ve santral sinir sistemi (SSS) semptomlarına neden olur. Köpek gençlik hastalığı virusu SSS’ne invaze olarak nöronlar ve beyaz maddenin glia hücrelerinde çoğalır. Olguların büyük bir çoğunluğunda ensephalomyelit gelişir (2). Köpek gençlik hastalığı virusunun obezitedeki rolüne ilişkin ilk çalışmada intraserebral ve intraperitoneal yolla oluşturulan infeksiyonlardan sağ çıkan İsviçre albino farelerinin dörtte birinde obezite geliştiği gözlenmiştir. Obez farelerde dolaşımdaki katekolamin düzeyinin düştüğü saptanmıştır. İnfekte hayvanlarda yağ depolamaya spesifik olan adipositlerin toplam sayısının infekte olmayanlara kıyasla daha fazla olduğu belirlenmiştir. Ayrıca bu hayvanlarda pankreas dokusunda hiperplazi şekillenmiş, ancak SSS’nde her hangi bir hasar görülmemiştir. Immunfloresan boyama ile yapılan taramalarda viral antijenler yönünden negatif sonuç elde edilmiştir. Bu verilere dayanarak virusun beyin-katekolamin yolunu etkileyerek obezite oluşturduğu değerlendirilmiştir (3).
Diğer çalısmalarda etkenin hedefinin hipotalamus olduğu belirlenmiş ve obezitenin infeksiyonun geç dönemlerinde ortaya çıktığı görülmüştür. Bu olgularda hipotalamustaki leptin reseptörleri sayısal olarak azalmıştır. Bu bulgu hipotalamusun leptine yanıt verememesini ve serum kolesterol ve trigliserit düzeylerindeki değişimi açıklamaktadır
(4, 5).
Köpek gençlik hastalığı virusunun insanlardaki değişik kemik hastalıklarıyla ilişkilendirildiği çalışmalar bulunmaktadır (6), ancak obezite ile ilişkisini ortaya koyan bir çalışma henüz yoktur.
MAKALENİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.