Madde Bağımlılığı ve Zararlı Alışkanlıklar

Madde Bağımlılığı ve Zararlı Alışkanlıklar
Madde Bağımlılığı ve Zararlı Alışkanlıkların Nedenleri Nelerdir? Tedavisi Var mıdır? İşte Ayrıntılar.

Sigara,alkol,uyuşturucu maddeler ve benzerleri gibi keyif verici olan ve alışkanlık veya bağımlılık yaratan maddelerle ilk karşılaşma genellikle çocukluğun sonlarında ve ergenlikte olmaktadır.

Alışkanlık veya ruhsal bağımlılık keyif verici bir maddeyi kullanmaya alışmak,olmadığı zaman onu arzu etmek,onun yoksunluğundan sıkılıp gerginlik ve kaygı duymaktır.Tutsaklık veya fiziksel bağımlılık,keyif verici maddeye alışkanlığın ötesinde bağlanma halidir.Maddenin yoksunluğunda terleme,titreme,kasılma,gerginleşme, kusma gibi vücutta fiziksel olarak bazı yoksunluk belirtilerinin görülmesidir.

Aşağıdaki belirtilerin en az üçünün olması bireyin madde bağımlısı olarak tanımlanması için yeterlidir. (DSM-IV)

1- Bağımlı olunan maddeye karşı son bir yıl içinde bir tolerans geliştirmiş olunması.

2- Yoksunluk belirtileri göstermek ve bundan kurtulmak için bağımlı olunan maddeyi veya benzerlerini almak.

3- Düşündüğünden yüksek dozlarda ve uzun dönemlerde maddeyi kullanmak.

4- Madde kullanımından kurtulmak veya kontrol altına almak için devamlı çaba içinde olmak.

5- Maddeyi bulmak,kullanmak ve etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcamak.

6- Maddeyi kullanmaktan dolayı sosyal,mesleki ve serbest zaman etkinliklerinde azalma veya bu etkinlikleri terk etmek.

7- Kullanılan maddeden dolayı fiziksel veya psikolojik sorunların varlığına rağmen madde kullanımına devam etmek.

SİGARA ALIŞKANLIĞI:

Sigaranın etkili maddesi olan nikotinin merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı ve bastırıcı etkisi vardır.Kısa bir canlılık dönemiyle birlikte zihinsel işlevlerde,çevreyle ilişkilerde gelip geçici bir artma olur.Bunu bastırıcı etki izler.Sigara bireyin günlük yaşamda karşılaştığı ufak engellemelerden doğan kaygıyı azaltarak bir an için onu sıkıntı,gerginlik ve kızgınlıktan kurtarır.Kısa dasürse bu rahatlatıcı ruhsal etkiye bedensel hazlar da katılınca,sigara her fırsatta yakılmaya başlanır.Ancak bir süre sonra bu durum ruhsal alışkanlığa dönüşür.

Sigaranın ne denli ölümcül bir nitelik taşıdığını belirtmek için şu örnek yeterli:Bir sigara içildiğinde,damar yoluyla verilen 1 miligram nikotine eşdeğer miktarda nikotin alınmış olur.60 miligram nikotinin damar yoluyla verilmesinden birkaç dakika sonra insan nikotin zehirlenmesinden ölür.

Sigaranın zararları konusunda yapılan araştırmalardan çıkan sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

Başta akciğer kanseri olmak üzere,dil,solunum yolları,gırtlak,pankreas,idrar torbası,böbrek kanserlerinin gelişmesinde başlıca etkenlerden biri ve en önemlisi sigaradır.

Gebelik sırasında sigara içen annelerde düşük,erken doğum,doğum sonrası ölüm ve sakatlık oranı yüksektir. Sigara içen annelerin bebekleri içmeyenlere oranla daha zayıf doğar,bedensel ve ruhsal gelişmeleri daha geç olur.

Fazla sigara içen erkeklerde sperm sayısı azalır.Çocuklarında doğuştan olma bedensel bozukluklar ortaya çıkar.(çene,dudak,damakta büyüme yada yarıklık gibi)

Sigara içen gençlerin okul başarısı,içmeyenlere oranla,daha düşüktür,dikkat toplama yetenekleri ve kas güçleri daha zayıftır.Gençlik çağında sigaraya başlayan ve uzun süre içenlerin göğüs çevresi iyi gelişmez,dar kalır.Bu nedenle yeterli solunım yapılamaz.Türlü solunum yolu hastalıkları için uygun bir ortam hazırlanmış olur.

Kalp,damar,mide hastalıklarında da sigara önemli bir etkendir.

SİGARAYI BIRAKMAK:

Öteki bağımlılıklarda da olduğu gibi,sigara alışkanlığından kurtulmak bir irade sorunudur.Bu konuda kesin ve içten kara almak ve uygulamakla gerçekleşebilir.Kişi bu kararın uygulanmasında en büyük gücü özsaygısın

dan alacaktır.Aldığı kararı kendisine ve çevresine kanıtlamak insana büyük doyum sağlayacak ve özgüvenini arttıracaktır.

Günümüzde sigarayı bırakmak giderek bilimsel yöntemlere bağlanmaya çalışılmakta,sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenlere beslenme ve davranış reçeteleri sunulmaktadırBunların da kuşkusuz yararı vardır.

Uygulamaya geçmeden önce sigaranın ne amaöla içildiği,hangi durumlarda daha çok gereksinim duyulduğu saptanmalı,olanaklar elverdiğince bunlardan uzak kalmaya çalışılmalıdır.

Sigaraya gereksinim duyulduğunda ağıza şeker,leblebi atılabilir,su veya meyva suyu içilebilir.Elde anahtar,zincir,tesbihle oynamak sigara isteğini azaltabilir.

Sigara içenlerin yanında uzun süre kalmamalı,sigara içilmeyen yerlerde zaman geçirmek için çaba harcamalı,açık havada yürüyüş,solunumu açacak hareketler yapılmalı,spora önem verilmelidir.

 Böyle bir uygulamanın yaklaşık olarak bir hafta,on beş gün sürmesi çoğunlukla sigara alışkanlığının sonu olabilir.

ALKOL BAĞIMLILIĞI:

Alkol,sigaradan sonra en yaygın biçimde kullanılan,fiziksel ve ruhsal bağımlılık yapan keyif verici bir maddedir.Alkolün bireye ve topluma zarar verecek şekilde kullanılması ve alkollü içkilerin içilmesinin istenildiği halde bırakılamamasına alkolizm denmektedir.

Haftada bir kez olmak üzere,on hafta aralıksız alkollü içki içmenin alkol bağımlılığı için ciddi bir başlangıç oluşturacağına işaret edilmektedir.Bu sıklıkta içki içmek alkole karşı toleransı arttırmakta,içen içtiği ile yetinmeyip miktarını arttırmaktadır.Ailesinde alkol bağımlısı olan bir gencin alkol bağımlısı olma tehlikesi,ailesinde alkol bağımlısı olmayana göre üç misli daha çoktur.Bu yüzden ailesinde ve yakın akrabaları arasında alkollü içeceklere karşı bağımlılık geliştirmiş birisi olanların,kendilerinde de bir yatkınlık olduğunu bilmesi ve alkollü içkilerden uzak durması gerektiği bildirilmiştir.

Alkole başlama yaşının giderek küçüldüğü lise ve üniversite öğrencileri arasında alkol kullanımının yaygınlaşmaya başladığı bildirilmektedir.Alkol kullanımının erkekler arasında daha fazla olduğu,erkeklerin kızlardan küçük yaşta içki içmeye başladığı ve daha çok alkol kullandığı görülmektedir.

MADDE BAĞIMLILIĞININ NEDENLERİ:

Alkol ve madde bağımlılığı bir ihtiyacın sonunda ortaya çıkar,bu da kullanan biryi kişiliği ile çok yakından ilişkilidir.Bağımlı günlük hayatın getirdiği zorluklardan kaçmak ve yapay bir cennete sığınma arzusundadır.

Bağımlılığı yaratan nedenler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

1. Dayanıksız  ve güçsüz bir kişilik yapısına sahip olma ve kaygıdan kaçma.

2. İçten denetimli olmaktan çok,dıştan denetimli olmak.

3. Kendini değersiz algılama.

4. Duygusal bakımdan olgunlaşmamış olma.

5. Hazza yönelik olma.

6. Kötü alışkanlıklara sahip arkadaş çevresi. 

 


 

Bu haber toplam 39369 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum