Liyezon Psikiyatrisi Nedir?

Liyezon Psikiyatrisi Nedir?
Liyezon psikiyatrisi fiziksel hastalığı olan ya da cerahi girişim uygulanan hastalarda görülen ruhsal kriz ve hastalıkların araştırılması, tanısı, tedavisi, izlenmesi ve önlenmesine dönük hizmet sunan özelleşmiş bir psikiyatri disiplinidir.

Liyezon psikiyatrisi fiziksel hastalığı olan ya da cerahi girişim uygulanan hastalarda görülen ruhsal kriz ve hastalıkların araştırılması, tanısı, tedavisi, izlenmesi ve önlenmesine dönük hizmet sunan özelleşmiş bir psikiyatri disiplinidir. Tıbbi tedavi ve bakım ile psikiyatrik-psikososyal bakımı bütünleştirir. Her fiziksel hastalık ve tedavi girişimi krize yol açar. Sıkıntıdan, kayıp tepkisine, gelecek endişesine, yetersizlik duygusuna, özürlülük kaygısına dek çeşitli çatışmalara yol açar. Hastalık, bedeni olduğu kadar duyguları, düşünceleri, ilişkileri etkiler. Hastalığa, etkilenen organa, hastalığın özelliklerine ve hastanın içinde bulunduğu ortama göre değişen çeşitli kaygılar ve tepkiler görülür (matem, panik, inkar, suçluluk vb...).

Fiziksel hastalıklar ve ameliyatlarda gelişen ruhsal tepkiler zaman zaman günlük işlevlerimizi, kişilerarası ilişkilerimizi, uyku-iştah gibi bedensel fonksiyonlarımızı olumsuz etkileyebilir. Bu tepkiler bâsit uyum güçlüğünden acil müdahale gerektiren psikiyatrik tablolara (ölüm düşünceleri, zihinsel karışıklık ... gibi) kadar uzanabilir. Bu psikiyatrik tepkilerin gelişmesinde sinir sisteminde geçici biyolojik değişiklikler, hastanın kişilik yapısı, duygudurumu ve çevresel faktörler rol oynar. Fiziksel hastalıklarda ve ameliyatlarda gelişen davranışsal ve ruhsal sorunlar tedaviye uyumu, yaşam kalitesini, tedavi ve bakım sürecini, hastalığın seyrini, iyleşmeyi, tedaviye cevabı olumsuz etkiler. Hastalığın seyrini, hastalığa uyum ve iyleşmeyi olumsuz etkileyen ruhsal-davranışsal tepkiler uygun psikolojik yaklaşım, erken işbirliği ve zamanında tedavi ile engellenebilir veya düzeltilebilir.  Konsültasyon-liyezon psikiyatrisi, fiziksel hastalıklar ve cerahi girişimlerin psikiyatrisi olup, genel ve geleneksel psikiyatriden ileri bir üst uzmanlık alanıdır.

Kalp hastalıkları ve kardiyak cerahi girişimlerinde ortaya çıkan psikolojik durumların tanı ve tedavisi ile uğraşan psikokardiyoloji'de liyezon psikiyatrisi bilim dalı hizmet yelpazesi içinde bir alt disiplindir.

Heyacanlar ve ruhsal zorlanmaların kalbe etkisini hepimiz biliriz Günlük yaşantıda üzüntü, öfke, heyecan ve gerginliğini kalp ve damar sistemindeki etkisini ve yansımasını (çarpıntı, nefes darlanması, tansiyon yükselmesi, ateş kasması vs.), hepimiz yaşarız.

Psikolojik ve davranışsal faktörler sempatoadrenal sistem aracılığıya doğrudan kalbi etkiler. Ailesel yatkınlık, sigara kullanımı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği yanında günümüz insanlarında gittikçe yaygınlaşan A-tipi davranış özellikleri de kalp hastalığı gelişimindeki risk faktörlerindendir. Hırslı, zamanla yarışan, yüksek başarı dürtüsü olan, kızgınlık ve öfkesi ile baş etme güçlüğü çeken kişilik özellikleri bu davranış kalıbının esasını oluşturmaktadır.

Koroner arter hastalığından kalp enfarktüsüne ve koroner by-pass cerahisine kadar uzanan yelpazede görülen belli başlı psikolojik krizler, yardım ve tedavi gerektiren durumların başlıcaları şunlardır:

  • Kaygı ve panik halleri
  • Depresyon
  • Hastalığa ve tedaviye uyum güçlükleri (inkar, tedaviyi reddetme, uyku ve iştah bozuklukarı)
  • Nöropsikolojik bozukluklar (bilinç ve yönelim bozuklukları) ·   Kişilik değişiklikleri
  • Psikoseksüel sorunlar
  • Riskli davranışların sürdürülmesi (sigara, diyete uymama) 

Hastanın ameliyata psikolojik yönden hazırlanması, ameliyat sonrası psikolojik bakım sağalması ve taburculuk sonrası psikolojik destek ve takibi; bütüncül bakım ve tedavinin ayrılmaz parçasıdır. Kalbin, beynin ve psikolojik durumun birlikte yeni yaşama hazırlanması birbirini tamamlar. Tıbbi, cerrahi ve psikolojik hizmet bir bütün oluşturur.

Psikolojik danışmanlık ve destek gerektiren belirti ve bulgular

  • Sıkıntı, Çökkünlük ve Zihinsel karışıklık
  • Uykusuzluk, Kabus görme ve Gece sık uyanma
  • Umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk duygu ve düşünceleri
  • Uyum güçlüğü
  • Uygun tedaviye rağmen yakınmalarının devam ediyor olması
  • Hastalık  ve  tedavi  süreciyle  baş  etme  güçlükleri
  • Sosyal geri çekilme ve Panik halleri
  • İsteksizlik ve Hevessizlik
  • Bellek bozukluğu
  • İlgi alanı daralması
  • Kişilik değişiklikleri
  • İnkar, tedaviyi red
  • Matem tepkileri
  • Yaşam ideallerinin yok olması ve Mesleki işlevlerden uzaklaşma
  • Zevk duygusunda, istek, ilgi ve etkinliklerde azalma
  • Düşünce ve dikkat bozuklukları
  • Sürekli kaygı, karamsarlık
  • Riskli davranışların devam etmesi
  • Geleceğe dönük plan yapamama 

Ortaya çıkan ruhsal krizlerin, uyum güçlüklerinin uygun tedavisi ve olumsuz alışkanlıkların (diyet, sigara, içki kullanımı) düzeltilmesine yönelik ilaç tedavilerin yanında sıklıkla medikal psikoterapötik, davranışsal (gevşeme egzersizleri) ve psikososyal tedavi ve destek programları vardır.

Bu psikolojik destek ve tedavi programlarında, sinir sistemini düzenleyen ilaçların verilmesi yanında; kişiye duygularını ve kaygılarını ifade edebilmesinde, stresle başetme statejilerinin geliştirilmesinde yardımcı olunur, aile ilişkileri alınır, değişen rollere uyumun geliştirilmesi, yeni duruma uyuma yardımcı olunur. Yeni ilgi, uğraş, beklenti, duygusal yatırım, yaratıcılık alanlarının geliştirilmesi desteklenir. Hastalıktan hayata bilinçle, duygu ile, umutla fiziksel-ruhsal-çevresel uyumun sağlanması, sağlık ve mutluluğun gerçekleşmesini sağlayacaktır. Daha deneyimli, donanımlı, umut dolu, mutlu (yeni) bir yaşam başlayacaktır.
 
Psikolojik tedavi, destek ve danışmalık, hastane içinde tedavi görürken, ameliyat öncesi, ameliyat sonrası ve taburculuğu takiben, tıbbi tedavi ve bakımla birlikte; işbirliği ve eşgüdümle ekiple işbirliği içinde sürdürülür.

Ekip olarak hepimiz; bilimin, güven ve sevginin en yüksek değerler olduğu inanç ve gururu ile sağlık ve mutluluk için... 
 
Prof. Dr. Sedat ÖZKAN
İstanbul Tıp Fakültesi
Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı


Liyezon Psikiyatrisi Nedir?

Sağlık hizmetinin verilmesi sağlığa, hastalığa, tanı ve tedaviye, bedensel, ruhsal, sosyal etkileşim ve bütünlük içerisinde yaklaşmak, ele almak ve çözüm üretmektir. Tıp ile psikiyatriyi, davranış bilimleri ile biyolojik bilimleri bütünleyen bir anlayışı gerektirir. Çünkü sağlık, fiziksel ve ruhsal yönleri ile bir bütündür. Ruh sağlığının, genel sağlığımızın ayrılmaz bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Bedendeki değişiklikler beyni ve ruhu etkiler. Ruhsal durumdaki çatışmalar ve sarsılmalar da bedeni etkiler. Ülkemizde temel sağlık hizmetleri ile ruh sağlığı hizmetlerinin bütünleşmemiş olması en önemli sağlık sorunlarımızdandır. Psikiyatri, yalnızca salt ruhsal bozukluk yaşayanların başvurdukları bir alan değildir. Fiziksel durumla ruhsal durum arasında bir etkileşim vardır.

-Genel tıpta, fiziksel hastalıkların ortaya çıkışında psikolojinin etkisi olabilir.

-Bazen ortak bir sebebe bağlı fiziksel ve ruhsal bozukluk gelişebilir. Unutmamalıyız ki birçok yaşam güçlükleri ve alışkanlıkları, hem ruhsal hem de fiziksel bozukluk gelişimine neden olabilmektedir.

-Ya da fiziksel hastalığın kendisi veya tedavi yöntemleri psikiyatrik bozukluklara yol açabilir. Fiziksel hastalıklarda, kronik hastalıklarda (şeker hastalığı, kalp hastalığı, kanser, multiple skleroz, sistemik lupus eritomatozus, cilt hastalıkları, kadın hastalıkları, böbrek hastalığı, endokrin bozukluklar, organ yetmezlikleri vb…), cerrahi girişimlerde (organ kayıplarında, by-pass’da, kanser cerrahisinde) hastalığın, tedavinin biyolojik, psikolojik etkilerine ve hastanın algısına göre psikososyal ve psikiyatrik problemler ortaya çıkabilmektedir. Fiziksel hastalık kişinin homeostatik dengesini sarsar, emosyonel tepkilere neden olur. Fiziksel hastalıklarda hastalığın niteliğine, hastaya ve psikososyal etkileşimlere bağlı olarak ortalama %20-70 arasında tedavi gerektirecek düzeyde psikiyatrik sendrom gelişir. Genel hastane psikiyatrisinde, emosyonel tepkiler, uyum güçlükleri, depresyon en sık karşılaşılan sorun alanlarıdır. Riskli gebeliğe sahip bir gebe, gebelikte hem tıbbi, hem psikolojik durumu ele alınmalıdır, doğum sonrası dönemde anne ve bebek sağlığı açısından da tıbbi tedavi ekibi ile işbirliği içinde izlenmelidir. Kemoterapi gören bir kanser hastası aynı zamanda psikolojik tedavi ve bakım almalıdır.

-Bazen psikiyatrik hastalığın fiziksel komplikasyonları olabilir. Örneğin alkol ve madde bağımlılığına bağlı gelişen fiziksel hastalıklar, psikotrop ilaçların yan etkileri, yemek yeme bozukluklarının tıbbi komplikasyonları ve intihar girişimleri bu grupta değerlendirilebilir.

-Psikosomatik hastalıklar olarak adlandırdığımız psikolojik sebepleri olan bedensel yakınmalarla başvuran hastalar vardır.

-Bedensel yakınmalar bazen primer psikiyatrik bir bozuklukla da ilgili olabilir. Dahiliye polikliniklerine başvuran, fiziksel hastalığı olmadığı halde psikolojik sorunlarını bedensel yakınmalarla ortaya koyan ve iletişim biçimi olarak kullanan, doktor doktor dolaşan somatoform bozukluklara sahip hastalar vardır.

Fiziksel hastalıklara (organik mental, psikososyal, psikofizyolojik, davranışsal, adaptif boyutları ile) biyopsikososyal bütünlük içinde yaklaşmak gerekir. Klinik hizmet eşgüdüm ve eşzamanlı olarak verilmelidir. Çünkü gelişen psikiyatrik sorunlar;

-Hastalık, hasta, aile ve hekim için yeni güçlüklere yol açar.

-Hastanın uyumunu bozar.

-Hastanın yaşam kalitesini bozar.

-Hastalığın komplikasyonlarını arttırır.

-Tedavi ve bakım sürecini, iyilik halini, hastalığın seyrini, yaşam kalitesini ve süresini tedaviye cevabını ve morbiditeyi olumsuz yönde etkiler.

-İş yükünü, tedavinin süresini ve masraflarını gereksiz arttırır.

Ancak, bu hastalardaki psikiyatrik sorunlar yeterince tanınmamakta ve hastalığa bağlı olarak yaşadığı güçlüklerle baş etmelerinde, hastalığa uyumu kolaylaştırmada, psikososyal sorunların ve psikiyatrik bozuklukların tedavi ve bakımında, yaşam kalitesini arttırmada ve yardıma ihtiyaç duydukları konularda gereken hizmet sunulmamaktadır. İşte, günümüzde bu konularla, psikiyatrinin bir uzmanlık dalı olan Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi uğraşmaktadır.

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi (KLP) (psikiyatrik tıp) (genel hastane psikiyatrisi) klinik tıpta, genel hastane içinde psikiyatri hizmetlerinin sunulmasıdır. KLP klinik tıpta genel hastanede yatarak ya da ayaktan tedavi gören hastalara yönelik tıbbi tedavi ve bakım ile psikiyatrik tedavi ve psikososyal bakımın eş zamanlı olarak sunulmasıdır. Bu disiplin hastayı anlamadan hastalığın tedavi edilemeyeceği yönündeki bilimsel yaklaşım doğrultusunda insanın bedensel, ruhsal, toplumsal bütünlüğü içinde ele alınmasına yardımcı olur. Psikiyatri üst disiplini ve uzmanlık alanı olarak kurumsallaşan KLP şöyle tanımlanmaktadır:

1-Fiziksel hastalıklarda ve fiziksel yakınması olan hastalarda psikiyatrik morbiditenin araştırılması, tanısı, tedavisi, izlenmesi ve engellenmesi klinik tıp ortamlarında psikiyatrik tıp hizmetlerinin sağlanması,

2-Psikiyatri dışı klinik ortamlarda sağlık çalışanlarına, konsültasyon ve liyezon hizmetlerinin sunulması, psikiyatri dışı klinik elemanlara, hekim ve hemşirelere psikososyal tıp eğitimi verilmesi,

3-Tıp ve psikiyatrinin çakıştığı alanda, tıbbi hastalarda ya da fiziksel yakınma ile dış kliniklere başvuran hastalarda araştırmalar yapılması.

Konsültasyon liyezon psikiyatrisi ve psikosomatik tıp, sağlıkta yeni bütüncül yaklaşımı, sağlık sisteminde çağdaş açılımı temsil eder. 20. yüzyıl dünya psikiyatrisindeki en önemli gelişmelerden birisi kuşkusuz tıp ve ruh sağlığı disiplinlerinin kavram, klinik ve uygulamada bütünleşmesinin bir ürünü olarak konsültasyon liyezon psikiyatrisinin gelişmesidir. Dünya tıp ve psikiyatrisinin gelişim sürecinde Psikosomatik Tıp ve Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi bir dönüşüm noktası ve ufuk oluşturmaktadır. Başta ABD’nde olmak üzere, gelişmiş ülkelerde bir üst uzmanlık alanı olarak kurumsallaşmıştır. Ülkemizde bu disiplin ilk kez İstanbul Tıp Fakültesi bünyesinde kurulmuş ve bilim dalımız klinik, eğitim ve araştırma etkinlikleri ile ulusal düzeyde öncü bir merkez olmuştur. Bilim dalımızın başkanı, aynı zamanda kurucusu Prof. Dr. Sedat Özkan’dır. Bu disiplin yıllar çerisinde ülkemiz üniversitelerinde ve hastanelerinde kurumsallaşıp, yaygınlaşmıştır. Amacımız, tıbbi tedavi ve bakım hizmeti ile ruhsal tedavi ve bakım hizmetini bütünleştirmektir.

1990 yılından bu yana ulusal konsültasyon liyezon psikiyatrisi kongresini ve mezuniyet sonrası eğitim kurslarını düzenlemekteyiz. Bu alanda ülkemizde ulusal düzeyde örgütlenme ve kurumsallaşma sürecini ilerlettik. Uluslararası alandaki çalışmalar, araştırmalar, girişim ve işbirliğimiz sonucunda memnuniyet verici gelişmeler yaşanmıştır. 8. Avrupa Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Kongresi (The 8th Annual scientific meeting of the European associaition of consultation liaison psychiatry and psychosomatics (EACLPP), 8. Ulusal Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Kongresi ile birleştirilerek, Prof. Dr. Sedat Özkan başkanlığında İstanbul’da gerçekleştirildi. Türk psikiyatrisi, kıtaları ve kültürleri birleştiren İstanbul’da Avrupa kongresine başkanlık yapmıştır. Bu gelişme, Türk psikiyatrisi için yeni ve ileri bir açılım olmuştur. Türk tıp ve psikiyatrisinde ilk olan bu gelişmeler, Türk psikiyatrisini Avrupa’ya taşımış, bir Türk psikiyatristi Avrupa Kongresine Başkanlık yapmıştır. Bu başarılar onyıllara dayanan birikim, deneyim ve uluslararası platformlardaki çalışmaların bir uzantısıdır. Bu gelişmeler ülkemiz tıp ve psikiyatri topluluğuna, bilime yansıyacaktır.

Türkiye’de bu bilim dalını kuran Sedat Özkan kongre bitiminde Avrupa Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Birliği Yönetim Kuruluna seçilmiştir. Böylece ülkemiz psikiyatrisinde ilk defa bir öğretim üyemiz Avrupa meslek kuruluşunun yönetimine seçilmiştir. Bu birlik, bu alandaki çalışmaları, araştırmaları, yayınları, eğitimi Avrupa düzeyinde organize eden resmi bir kuruluştur. Avrupa Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Kongresinde en iyi araştırma ödülü de ülkemizde yapılan “kronik hepatit hastalarında psikiyatrik durum ve yaşam kalitesi” konulu çalışmaya verilmiştir. Bu araştırma ülkemizin üç ayrı tıp fakültesinde yapılmıştır, araştırmayı yapanlar Prof. Dr. Mine Özkan (İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi), Aytül Çorapçıoğlu Özdemir (Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi), İbrahim Balcıoğlu (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi)’dur.

Liyezon Psikiyatrisi ile ilgili dokümanlar


Konsültasyon liyezon psikiyatrisi (KLP)

Konsultasyon-Liyezon Psikiyatrisi'ne Bakış

KONSÜLTAYON LİYEZON PSİKİYATRİSİ VE KONSÜLTASYON LİYEZON

KONSÜLTASYON LİYEZON PSİKİYATRİSİ HEMŞİRELİĞİ NEDİR


 

Bu haber toplam 42262 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.