Kişilik ve Kimlik Nedir?

Kişilik ve Kimlik Nedir?
Kimlikte esas olarak dışa karşı yansıtılan bir cephe, bir tür tutum söz konusudur. Kişilik ise iç dünya ile ilgili psikolojik bir veçhedir. Kimlik ve kişiliğin Anlamları nedir?

Hemen hemen her gün her platformda duyduğumuz, neredeyse her metinde gözümüze çarpan, artık sosyal bilimlerdeki her disiplinin temel konularından biri haline gelen ‘kimlik’ kavramı, tam da bu nedenlerle bizi, hakkında bilgi sahibi olduğumuz zannına kaptırarak kolaylıkla yanılgıya düşürüyor. Brubaker ve Cooper’ın da belirttiği gibi, kavramın yoğun kullanımı ve buna bağlı olarak içeriğindeki belirsizlik onun içini boşaltmakta böylece ‘kimlik’ birçok şeyi ifade eden bir kavram gibi görünse de çoğu zaman hiçbir şey ifade etmeyen bir hâle dönüşmektedir.

“Kimlik” kavramı, günümüzün en çok tartışılan, yazılan, sosyal bilimler, kültür ve siyaset dünyasını meşgul eden sosyal bilimler kavramlarından biridir. “Kimlik” bugün başta sosyoloji, sosyal psikoloji, felsefe, edebiyat, siyasal bilimler, antropoloji gibi birçok bilimi kendi zaviyesinden ilgilendiren temel bir kavram haline gelmiştir. Bu kadar disiplinin aynı kavrama kendi bakış açılarıyla yaklaşma çabaları ilgili literatürün de hızla gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır. Ancak kavramın çok boyutluluğu kimlik alanında yapılan çalışmaları da güçleştirmektedir. O nedenle analizlerde kimlik sorununun hangi boyutuyla ele alınacağına karar vermek ve bu bağlamda bir sınırlandırmaya girişmek önem arz etmektedir.

KİMLİK NEDİR?

Kimlik (identity) terimi, ayniliği ve sürekliliği içeren Latince "idem" kökünden türetilmiştir. Türkçe'de ise kimlik, "kim" soru kökünden türetilmiş olup aynı şekilde zorunlu bir mensubiyeti (aidiyet), aynı olmayı, tek olmayı, hangi kişi olmayı ifade eder.  Connolly’de kimlik, seçip istediğimiz yahut rıza gösterdiğimiz şeylerden çok, ne olduğumuz ve nasıl tanındığımızla ilişkilidir. Aynı zamanda “Kimlik var olmak için farklılığa gereksinim duyar ve kendi kesinliğini güven altına almak için farklılığı ötekiliğe dönüştürür.” "Gleason’a göre ise, “Kimlik” kavramı sosyal bilimlerde temel olarak birey ve toplum arasındaki ilişkiden bahsetmek için 1950'li yıllarda yoğun olarak kullanılmaya başlanmış, “Ben kimim?” ve “Ben nereye aidim?” sorularıyla bağlantılı bir kavramdır. 1

Kişilik, bireyi başkalarından ayıran doğuştan getirdiği ve sonradan kazanılan, tutarlı olarak sergilenen özelliklerin bütünüdür. Kişilik, bireyin zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel özelliklerinin süreklilik gösteren yönlerini içerir. Bu anlamıyla kişiliğin, bireyin göreceli olarak kalıcı eğilim, davranış ve ilişki kalıpları ile tepkilerini belirleyen en temel unsur olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka tanımlamada kişiliğin; bireyin kendine özgü düşüncelerini ve sergilediği davranışlarını belirleyen sistemlerin bütünü olduğu vurgulanmıştır.2

Kimlik ve kişilik kavramları çoğu yerde eş anlamlı kullanılabildiği gibi, farklılıkları mutlaka vurgulanmalıdır. Kimlikte esas olarak dışa karşı yansıtılan bir cephe, bir tür tutum söz konusudur. Kimlik, daha ziyade topluma dönük sosyal bir veçhedir. Kişilik ise iç dünya ile ilgili psikolojik bir veçhedir. Kişilikte, benliği meydana getiren temel öğeler esastır. Kimlik, bir tür planlanmış davranış veya yüklenilmiş rol olduğundan, alternatiflerden bir diğeri tercih edilebilir, herhangi bir sosyal durumda bir başka kimlik sergilenebilir. Kişilik ise psikolojik bir hal olduğundan iradi olarak bir diğer alternatif ile kolaylıkla değiştirilemez. 

Kişiliği, kişinin sahip olduğu bir şey olduğunu söyleyenler, bir takım insanların kişiliklerini, arkadaş canlısı, hoş, güçlü yada saldırgan gibi kelimelerle betimlemeye çalışırlar. O halde, anlatılmak istenen kişiliğin, bireyin diğer kişilerin yanında gösterdiği davranış özellikleri olduğudur.

Psikologlara göre kişilik bireyin özel ve ayırıcı davranışlarını içermektedir. Özeldir çünkü bireyin sıklıkla yaptığı yada en tipik davranışlarını temsil eder. Ayırt edicidir çünkü, bu davranışlar kişiyi başkalarından ayırır. Kişiliğin incelenmesinde bireyin başkalarından hangi noktalarda ayrıldığı önem kazanmaktadır.(3)

Sonuç olarak psikologların üzerinde aynı fikirde olduğu bir tek “kişilik” tanımı yoktur. Kişilik bireyin iç ve dış çevresi ile kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir.(4) 

Alıntı Kaynakları

1 – http://sbedergi.sdu.edu.tr/assets/uploads/sites/343/files/2018-8-11092018.pdf

2 – http://www.cappsy.org/archives/vol4/no4/cap_04_33.pdf

3 – Uluslar arası insan bilimleri dergisi www.insanbilimleri.com

4 – Clifford T. Morgan, Psikolojiye giriş, Ankara 1981, Meteksan, S:311

5 – Cüceloğlu Doğan, insan ve davranışı, 13. Basım, Remzi Kitabevi İstanbul Haziran 2004,S:404

           

Bu haber toplam 114033 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.