KENDİNİZİ SÜREKLİ HALSİZ Mİ HİSSEDİYORSUNUZ..?
Yayınlanma:
Halsizliğin sebepleri, Halsizliğin tedavisi...
Halsizliğin sebepleri, Halsizliğin tedavisi ;
Bazen aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederiz.Bu duruma tıp dil
inde debilite veya asteni denir.Şiddeti ile etkeni arasında makul bir orantı olmadığı zaman tıbbi anlam taşıyan, beden veya akıl yorulması sonucu gelişen bir yorgunluk durumudur. Bu durum birçok fizik hastalığının ortak bir semptomudur ama psikolojik faktörler önemli bir katkı öğesi olabilir ve bazen öncelik taşır.
Aynı zamanda depresyonların ve kronik anksiyete durumlarının da belirgin bir özelliğidir. Bazı kimselerde ise fiziki hastalık, depresyon ya da anksiyete mevcut olmasa da belirgin ve süreklidir.
Halsizliğin nedenleri ve bu nedenlere karşı alınabilecek önlemleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün ;
Derin uykuda bizi rahatsız edenler...
Gürültü, stres yaşatır ve stres tansiyonu yükseltir. Sonuçta sürekli halsiz ve uykulu oluruz. Bunun için size önerimiz, yatak odanızdan saat gibi ses çıkarabilecek tüm eşyaları kaldırmanız olacaktır.
Kahve ve çay...
6 fincandan sonrası zarar! Kafein uyarıcı etki yapar, yani beyne daha fazla enerji emri verir. Günde 3 fincan kadar çay veya kahve içersek, bu canlandırıcı özellikten iyi şekilde faydalanırız. Fakat miktar ikiye katlanırsa, kafein ve tein, vücudumuzdaki demiri emer. Bu durumda beyin ve kalbe yeterli oranda oksijen gitmez. Sonuçta kendimizi çok yorgun hissederiz.
Karbonhidrat uyku hapı etkisi yapar...
Tüm karbonhidratlar, aç karnına yenildiği zaman ağırlık yapar. Siz siz olun, aç karnına bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.
Su eksilirse dikkatiniz de dağılır...
Her gün yaklaşık 8 bardak su içmemiz gerekiyor, yoksa hissedilir bir biçimde enerji boşluğuna düşeriz. En iyisi, her saat başı içine biraz limon suyu sıkılmış bir bardak su içmektir.
Cep telefonu hipnozdan beter...
20 dakikadan uzun telefon görüşmelerinin uyku hipnozu gibi bir etki yaptığı ortaya çıktı. Dolayısıyla, uzun süreli ve sık olarak telefonla konuşmak bizi yorar.
Duş alırken...
Suyun sıcaklığı vücut sıcaklığının çok üzerindeyse bünyemiz uyku getiren hormonları fazlasıyla salgılamaya başlar. Akşamları iyi uyumak için sıcakla, sabahları enerji depolamak için ılık suyla yıkanın!
Bazı besinlere karşı dayanıksız olabilirsiniz...
Her şeyi doğru yaptığınız halde zinde değilseniz, "çölyak" hastası olabilirsiniz. Bu bünyenizin tahıl nişastalarını işleyememesi anlamına gelir. Baş ağrısı ve yorgunluktan şikâyet eden bu kişilerin buğday, arpa gibi tahıllardan uzak durması gerekir.
Kola bünyeyi aside boğar...
Az harekete bir de aşırı kola, çay ve et tüketimi eklenirse, bünyede aşırı asit meydana gelir. Sonuçta da dolaşım bozuklukları, migren, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklar yaşanır.
Gürültü de yorar...
Uzun süreli gürültüye maruz kalan insanların enerjisi tükeniyor. Bağıra çağıra konuşan insanların arasında olmak bile insanı yormaya yetiyor.
Flüoresan ışığı kronik esnemeye neden olur...
Flüoresan ışık, öğrenme ve konsantrasyon yetimizi yüzde 60 oranında düşürür. Gün içinde saatlerce bu ışığa maruz kalan birinin bağışıklık sisteminin zayıfladığı ispatlandı. Bu da kronik yorgunluğa neden olabilir.
Küften uzak durmalı...
Bulunduğunuz ortam yeterince havalanmıyorsa küf oluşabilir. Bünye, küfe tıpkı mikroplarda olduğu gibi karşılık verir, bununla mücadele eder. Bu da açıklanamayan sürekli yorgunluğa neden olabilir.
" BİYOMEDİKAL DÜNYASI ... "
Aynı zamanda depresyonların ve kronik anksiyete durumlarının da belirgin bir özelliğidir. Bazı kimselerde ise fiziki hastalık, depresyon ya da anksiyete mevcut olmasa da belirgin ve süreklidir.
Halsizliğin nedenleri ve bu nedenlere karşı alınabilecek önlemleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün ;
Derin uykuda bizi rahatsız edenler...
Gürültü, stres yaşatır ve stres tansiyonu yükseltir. Sonuçta sürekli halsiz ve uykulu oluruz. Bunun için size önerimiz, yatak odanızdan saat gibi ses çıkarabilecek tüm eşyaları kaldırmanız olacaktır.
Kahve ve çay...
6 fincandan sonrası zarar! Kafein uyarıcı etki yapar, yani beyne daha fazla enerji emri verir. Günde 3 fincan kadar çay veya kahve içersek, bu canlandırıcı özellikten iyi şekilde faydalanırız. Fakat miktar ikiye katlanırsa, kafein ve tein, vücudumuzdaki demiri emer. Bu durumda beyin ve kalbe yeterli oranda oksijen gitmez. Sonuçta kendimizi çok yorgun hissederiz.
Karbonhidrat uyku hapı etkisi yapar...
Tüm karbonhidratlar, aç karnına yenildiği zaman ağırlık yapar. Siz siz olun, aç karnına bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.
Su eksilirse dikkatiniz de dağılır...
Her gün yaklaşık 8 bardak su içmemiz gerekiyor, yoksa hissedilir bir biçimde enerji boşluğuna düşeriz. En iyisi, her saat başı içine biraz limon suyu sıkılmış bir bardak su içmektir.
Cep telefonu hipnozdan beter...
20 dakikadan uzun telefon görüşmelerinin uyku hipnozu gibi bir etki yaptığı ortaya çıktı. Dolayısıyla, uzun süreli ve sık olarak telefonla konuşmak bizi yorar.
Duş alırken...
Suyun sıcaklığı vücut sıcaklığının çok üzerindeyse bünyemiz uyku getiren hormonları fazlasıyla salgılamaya başlar. Akşamları iyi uyumak için sıcakla, sabahları enerji depolamak için ılık suyla yıkanın!
Bazı besinlere karşı dayanıksız olabilirsiniz...
Her şeyi doğru yaptığınız halde zinde değilseniz, "çölyak" hastası olabilirsiniz. Bu bünyenizin tahıl nişastalarını işleyememesi anlamına gelir. Baş ağrısı ve yorgunluktan şikâyet eden bu kişilerin buğday, arpa gibi tahıllardan uzak durması gerekir.
Kola bünyeyi aside boğar...
Az harekete bir de aşırı kola, çay ve et tüketimi eklenirse, bünyede aşırı asit meydana gelir. Sonuçta da dolaşım bozuklukları, migren, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklar yaşanır.
Gürültü de yorar...
Uzun süreli gürültüye maruz kalan insanların enerjisi tükeniyor. Bağıra çağıra konuşan insanların arasında olmak bile insanı yormaya yetiyor.
Flüoresan ışığı kronik esnemeye neden olur...
Flüoresan ışık, öğrenme ve konsantrasyon yetimizi yüzde 60 oranında düşürür. Gün içinde saatlerce bu ışığa maruz kalan birinin bağışıklık sisteminin zayıfladığı ispatlandı. Bu da kronik yorgunluğa neden olabilir.
Küften uzak durmalı...
Bulunduğunuz ortam yeterince havalanmıyorsa küf oluşabilir. Bünye, küfe tıpkı mikroplarda olduğu gibi karşılık verir, bununla mücadele eder. Bu da açıklanamayan sürekli yorgunluğa neden olabilir.
" BİYOMEDİKAL DÜNYASI ... "
Bu haber toplam 2827 defa okunmuştur
Gündem
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.