Kadın Hakları Şiddeti Önleme Bürosu Açıldı

Bakan Şahin, kurdele kesimi sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'dan daha büyük bir oda için söz aldı.

Kurdele kesiminin ardından odayı ziyaret ederek avukatlardan bilgi alan Şahin'e, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Bana sorarsanız Türkiye'de bir kadın sorunu yok. Türkiye'de bir erkek sorunu var, o erkek sorununu halletmemiz lazım'' dedi.

Bunun üzerine Bakan Şahin de ''Zihniyet sorunumuz var, topyekun bir seferberlik gerekiyor. Barolarımıza burada çok iş düşüyor'' diye konuştu.

Daha sonra baronun toplantı salonunda konuşma yapan Şahin, kadın-erkek herkesin yaşam kalitesini yükseltmek, önlerindeki sorunları çözmek ve bunun için gerekli bütün tedbirleri almak niyetiyle yola çıktıklarını söyledi.

Şahin, şöyle devam etti:

''Bizim en önemli önceliğimiz hukuk devleti olmak. Hukuk devletinin gereği olan bütün yasal işlemleri hayata geçirmek gerekiyordu. Bu bakımdan anayasa başta olmak üzere birçok kanunun, Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun, İş Kanunu, kadın erkek eşitliğine göre düzenlenip en son 10. maddede yapılan eşitlikle ilgili düzenleme, bizim modern çağdaş hukuk devleti dediğimiz bütün hukuk devletlerinde olan normları hep beraber başardık''.

Tek başına kağıdı değiştirmenin çok önemli olduğunu belirten Şahin, ''Ama yaşama dokunmak ve sorunları çözebilmek için orada yazılan şeyleri hayata geçirebilmek buralarda olur. O yüzden bugün burada yapılan bütün çalışmalar nedeniyle sayın başkana ve ekibine bütün yüreğimle bir kadın olarak şahsım ve bakanlığım adına şükranlarımı sunuyorum'' ifadelerini kullandı.

''10 Ayda 20 Tane Sığınma Evi Açtık''

Kadın, erkek herkesin birbirinin insan hakkına saygılı olduğu bir dünya düzeni istediklerini belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kaynakların eşit bir şekilde kullanıldığı, nimetlerin ve külfetlerin eşit bir şekilde yaşandığı bir dünya düzeni ve bir ülke düzeni için mücadele ediyoruz. İşte o yüzden çıkardığımız yasa bizim için çok temel bir yasa oldu. Sivil toplum ve barolar ile birlikte konuşarak yaptık. Gittik, bütün barolardan başkanlarımızla, 81 ilden gelen temsilcilerle, 'bu işi en iyi nasıl yapabiliriz-'... Çünkü ben hukukçu değilim. Hukukçularla konuşarak, damdan düşenlerle bu işi mayalamak, yoğurmak ve sorunla daha az karşılaşmak bizim için çok önemliydi. Çok çalıştık. 6 ay mutfak çalışması yaptık. Çok temel bir yasayı hep beraber başardık. Şimdi ikinci mevzuatlarla uğraşıyoruz. Bir taraftan dün Başbakanlığa sığınma evlerinin yönetmeliğini gönderdik. Bir taraftan 10 ayda 20 tane sığınma evi açtık, bin olan kapasiteyi bin 800'e çıkardık. Bir taraftan içeriğini, işte gelen mağdurun ihtiyacını giderecek, psikolojik, ekonomik ne tür destek gerekiyorsa bunu yeniden yapılandırdık. Biliyorsunuz, sizden gelen en büyük taleplerden bir tanesiydi. Şikayet eden kişinin ciddi bir şekilde ekonomik desteğe ihtiyacı vardı. Maliye bakanımızla konuştum, Başbakanımızın talimatıyla. Çünkü bütçede böyle bir şey yok. İstanbul Antlaşması'nı imzalarken biz ilk ve tek ülke olduk. Bugün Avrupa bölgesi ülkeleri imzalamakta tereddüt ediyorlar. Nedenini soruyoruz, sıkıştırıyoruz. Çünkü 12 ülke imzalasın ki biz bunu hayata geçirelim. 'Bizde ekonomik kriz var' diyorlar. Biz, 'insan, yaşam hakkı dediğimiz zaman bu işin maliyeti yok' dedik.

''Koza'' Sistemi

Şahin, şimdi yeni bir yasayı hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade ederek, ''Burada da size ihtiyacımız var. Koza dediğimiz, şiddet izleme merkezleri, zaten yasal olarak bunu yapmamız gerekiyordu. 7 gün 24 saat tek kapı sistemi. Yani mağdur olan kadının hastaneye koşmasına, kolluk kuvvetine gitmesine, baroya gitmesine, akademik dünyada dış bilgi almasına gerek yok. Hepsi orada olacak. Yeni bir bilgi ve teknolojik altyapıyla 'UYAP' bağlantısının sağlandığı, bütün bilgilerin tek çatı altında toplandığı bir sistemi hayata geçiriyoruz'' diye konuştu.

Bursa ve Adana'da iki pilot çalışma yaptıklarını anlatan Şahin, şunları kaydetti:

''Sinyalizasyon sistemiyle 155 hattına bağlanılacak bir buton sistemini hayata geçiriyoruz. Çok değişik modelleri var. İşte erkeğe takılan kelepçe var. Ama teknik takip mantığını işin içine koymamız çok önemliydi. Türk Ceza Kanunu'nda adalet sisteminde yeni yeni sistemler hayata geçirildi. Evden uzaklaştırıldığı zaman eğer bu karara uymuyorsa hakim 'bir dakika' diyor. 'O zaman ben senin hak ve özgürlüğünü elinden alırım' diyor. Geçen hafta bir tanesi bu şekilde zorlama hapis cezasını aldı. Bu yüzden hiç kimsenin ceza almasını istemiyoruz. İnsan olma evrensel değerleri içerisinde, sevgi içinde, barış içerisinde, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ama önümüzdeki bu sorunları da yok sayamayız. O yüzden sorunlarımızı görüp, gerekli tedbirlerimizi alarak, bunun için mücadele etmemiz lazım''.

Bu haber toplam 3562 defa okunmuştur