Jurnalci gazeteciliğin güvenilir adresi
Jurnalci gazeteciliğin güvenilir adresi olan Milliyet, kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğratmamak için canla başla çalışmaya devam ediyor. Hangi ildeki hangi hastanede, sağlık ocağında, devlet dairesinde, belediyede ya da okulda başörtülü çalışan var, bulmak için gecesini gündüzüne katıyor. Haberdar etmekle ihbar etmek arasındaki ince farkı anlayamayacak kadar kalın bir gazetecilik anlayışına sahip olan Milliyet, böylece "İrtica geliyor" kampanyasına promosyon ihbarlarla ciddi bir katkıda bulunuyor. Bunun son örneği, 25 Şubat 2008 tarihli "Hastanede ve lisede türbanlı görüntüler" haberi oldu. Spotta ise şu ibareler yer alıyor: "Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çok sayıda çalışan, türbanlı. Hizmet veren türbanlı sağlık görevlileri ve doktorlar var. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde başhekim, türbanlı olarak görev yapan kadın doktorların bulunduğunu kabul ediyor."
Milliyet'in şu detaycı çalışmasına bakar mısınız: "Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çok sayıda çalışan, türban takıyor... Göğüs Hastalıkları'nın 4 numaralı polikliniğindeki bir uzman doktor, kamu kurum ve kuruluşlarındaki personel için yayımlanan Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ne aykırı olmasına rağmen, türbanlı olarak hasta muayene ediyor... Yaklaşık 1.5 yıl önce hizmete açılan Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde de benzer bir durum göze çarpıyor. Bazı hemşire ve laboratuvar görevlileri koridorlarda türbanlı dolaşıyor... Türbanlı doktorun hizmet verdiği bir diğer hastane de Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi... Vakıf Gureba Hastanesi'ndeki 4 No'lu Fizik Tedavi Polikliniği'nde türbanlı hekim hasta muayene ediyor." Böylece, harekete geçmek isteyen savcılara yardımcı olmak için adrese teslim ihbarlar sunuluyor!
Haberinde devamında ise Güngören'deki İzzet Ünver Lisesi'nde öğrencilerin başörtüleriyle okula girip çıktıkları ihbarı yer alıyor. Buna göre "Sabahçı öğrencilerin çıkış saatinde okulun bahçesinde çok sayıda türbanlı öğrenci bulunuyor. Öğretmenler, sınıflara girmek üzere bekleyen öğrencileri sıraya sokmak için çaba harcarken, türbanlı halde arkadaşlarıyla birlikte okula girmeye hazırlanan öğrencilere hiçbir müdahalede bulunulmuyor. Okul zilinin çalmasıyla da Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ne aykırı halde türban takan birçok kız öğrenci okul binasından dışarı çıkıyor."
İhbarların hangi amaca yönelik olduğu açık. İlk ihbar, "hizmet alan-hizmet veren" ayrımına dayanan anayasa değişikliğinin ve sadece üniversitelerle sınırlı tutulan uygulamanın kamuya da sıçrayacağı iddiasını güçlendirmek için yapılıyor. Muhtemelen bu haberlerin devamı bir süre daha gelecek ve başörtüsüne karşı 'medya baskısı' sağlık alanında etkisini hissettirecek. Bu durumda 'hizmet alan-veren' ayrımı yaparak yasağa anayasal bir destek takdim edenlerin hissesini de unutmamak gerekiyor. İkinci ihbar ise, 'üniversitelerde serbest olursa türban liselere de iner, ilkokullara da' iddiasını dillendirenlere 'gerçekten de çok haklısınız' demek için... Anlaşılan o ki, medya başörtüsüne karşı 'safariye çıkmış vahşi batılı' gibi yaklaşma tarzını bırakmayacak! İnşaAllah bu haberlere karşı muhafazakar medya 'yok mesai saatleri dışında, yok okul çıkışında' gibi kaypak savunmaları bırakır da, 'destur' deyip de saldırıları cepheden karşılamayı tercih eder!
haksozhaber.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.