İşte en sık görülen takıntılar
Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç, “Takıntı, ruhçulukta ve ruhbilimde farklı olarak tanımlanır ve farklı kavramları ifade etmek üzere kullanılır. Psikiyatri sözlüklerinde kısaca “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanır. Takıntılı ruh haliyle baş edilemediği zaman insanlarda anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) görünür” dedi.
Psikolog Kaykaç, en sık görülen takıntı türlerini şöyle sıraladı:
“Bulaşma-temizlik takıntıları: Kişi elinde olmadan kirlenmeyle ve hastalık bulaşmasıyla ilgili kaygı yaşar. Mikrop bulaşma korkusuyla el sıkışmaktan, kapıları kapamaktan, insan içine çıkmaktan korkar, sürekli ve sık sık hatta bazen gününün büyük bir kısmında elini yıkamakla zamanını geçirir ya da evinde temizlik yapmakla ilgilenir.
Kuşku Takıntıları: Kişide sürekli bir şeyi yapıp yapmadığı ile ilgili takıntılar oluşur. Gaz ocağını açık mı bıraktım, kapıyı kilitledim mi, ütüyü fişte mi bıraktım gibi bir şeyleri yapmış ya da yapmamış olabileceğinden korku duyar ve emin olmak için tekrar tekrar kontrol eder. Bu tekrar kontroller kişinin işlevselliğini azaltacak, çok fazla zamanını alacak sayıya ulaşır.
Simetri Düzen Takıntıları: Kişi tüm yaşamında ve yaşadığı her yerde hastalık derecesinde aşırı düzgün ve simetrik olmaya dikkat eder ve bu onun tüm işlerini aksatacak kadar zamanını alır.
Dini İçerikli Takıntılar: Kişinin aklına istemsiz olarak, inancı ya da görüşlerine karşıt bir biçimde, sıkıntı oluşturacak şekilde dini içerikli takıntılı düşünceler gelir. O sırada bu düşüncelerini kontrol edemez, yoğun kaygı ve suçluluk hissine kapılır.
Cinsellikle İlgili Takıntılar: Kişinin aklına istemsizce kendine, yaşına hiç yakıştıramadığı biçimde, cinsel obsesyonlar ya da eşcinsel olma korkusu ile ilgili takıntılar gelebilir. Eşcinsel olmaktan, eşcinsel ilişkiyi düşünmekten aşırı derecede korkabilir.
Hastalık Takıntıları: Kişi devamlı ve istemsizce hepatit, kanser, AIDS gibi hastalıklara yakalanacağı ile ilgili takıntılı düşünceler yaşar. Kişi devamlı hastanelere başvurur, kontrol ve tetkikler yaptırır.
Zarar Verme Tehditleri Takıntıları: Özellikle sevdiği, değer verdiği kişilere elinde olmadan zarar vereceği ile ilgili takıntılı düşünceler yaşar. Özellikle yeni doğum yapmış annelerde bebeklerine istemsizce zarar vereceğiyle ilgili yoğun kaygı uyandıran düşünceler olabilir. Obsesif kompulsif bozuklukta sıklıkla gözlemlenen kişinin insanlarla ve özellikle ailesiyle olan ilişkisini olumsuz yönde etkilemesidir.”
Kaynak:CNN TURK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.