İlk Atak Majör Depresyon ve Bipolar Tanı İlişkisi

İlk Atak Majör Depresyon ve Bipolar Tanı İlişkisi
Bu çalışmada, poliklinikte majör depresyon tanısı konulmuş hastalarda Hipomani Soru Listesi-32 (HSL-32) kullanılarak tanısı atlanmış olası bipolar hastaları saptaması amaçlanmıştır.

İlk atak majör depresyon tanısı konan hastalarda bipolariteyi öngörebilir miyiz? Bir pilot çalışma

Özet


Giriş: Bipolar bozukluk sık görülen bir psikiyatrik bozukluk olmasına rağmen tanısı çoğunlukla atlanabilmektedir. Özellikle depresif ve hipomanik ataklarda yanlış tanı sıktır. Bu çalışmada poliklinikte majör depresyon tanısı konulmuş hastalarda Hipomani Soru Listesi-32 (HSL-32) kullanılarak tanısı atlanmış olası bipolar hastaları saptamayı amaçladık. Bu çalışmada ayrıca HSL-32’nin bipolarite/unipolarite lehine ayırt edici belirli maddeleri olup olmadığını görmeyi amaçladık ve ileride yapılacak geniş ölçekli çok merkezli bir çalışmanın pilot çalışması olarak planladık. Yöntem: Çalışmaya psikiyatri polikliniğine ilk başvurusunda majör depresyon tanısı koyulan 100 hasta alındı ve HSL-32 uygulandı. HSL-32 kesme puanı 14 olarak kabul edilerek hastalar bipolar ve unipolar olmak üzere iki gruba ayrıldı. İki grup arasında “evet” yanıtı verilen soruların dağılımı incelendi. Bulgular: HSL-32’den 52 hasta 14'ün üzerinde puan aldı ve bipolar grup olarak değerlendirildi. Bipolar ve unipolar grup arasında sosyodemografik değişkenler açısından anlamlı ilişki saptanmadı. İki grup ölçek sorularına verdikleri yanıtlara göre karşılaştırıldığında bipolar grupta özgüven artışı, enerji artışı, psikomotor aktivasyon, amaca yönelik aktivite artışı, konuşkanlık artışı, yaratıcılık ve duygudurum yüksekliğini içeren sorulara ‘evet’ yanıtı verme oranı unipolar gruba göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Tartışma: Çalışmamıza katılan hastalarda bipolarite oranı %52 olarak hesaplandı. Literatürde daha düşük oranlar ve bizim bulduğumuz orana yakın yüksek oranlar vardır. Bu yüksek oranlara göre, HSL-32 bipolar bozukluk sıklığını belirlemede oldukça duyarlı olmakla birlikte, yeterince özgül olmayan bir tarama aracıdır. Özellikle bipolar I bozukluğu bipolar II bozukluk ve yineleyici majör depresif bozukluktan ayırt etmek gerektiğinde daha yüksek bir kesme puanına gerek duyulabileceği söylenebilir. Bipolar grupta HSL-32’nin özgüven artışı, enerji artışı, psikomotor aktivasyon, amaca yönelik aktivite artışı, konuşkanlık artışı, yaratıcılık ve duygudurum yüksekliğini içeren sorularına evet yanıtı verme oranı unipolar gruba göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Bu sonuç klinik pratikte bipolarite şüphesi olan depresif hastaların muayenesinde özellikle bu alanlara odaklanılmasının faydalı olacağı bipolarite açısından ipucu olabileceği şeklinde yorumlanabilir.

Makalenin devamı için tıklayınız

Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 12678 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.