Her Futbol Külübüne Psikolog Lazım
Birgün Gazetesinden İSKENDER GÜRDÖL Köşe yazısında futbool motivasyon ilişkisi bağlamını ele alarak Futboolda psikolojinin önemine vurgu yaptı. İşte İskender GÜRDÖL'ün köşesinde ele aldığını Futboolda Psikolojinin önemi başlıklı yazısının ayrıntıları:
İnsanlar yaşadıkları süre içinde davranışlarıyla belirli bir konum elde ederler. Her hangi bir konuda ne kadar uzmanlaşırlarsa uzmanlaşsınlar toplumdaki yerleri genellikle bireysel tepki ve etkileriyle şekillenir. Bunun sonucunda da kendine iyi ya da kötü bir yer bulur. Bu konumun iyiye yönlendirilebilmesi içinse “ psikoloji “ biliminin katkısına ihtiyaç duyar. Bu durum toplumda ki her katman ve birey için geçerli olabilir.
Özellikle sporcular, bulundukları ortam ve konuma göre “ psikolojik “ bilgi ve desteğe üst düzeyde gereksinim duyarlar. Bu nedenle profesyonel spor kulüplerinde bu konuda bir uzmanın görev yapması gerekmektedir. Profesyonel deyince tabi ki akla hemen futbolcular gelmektedir. O halde profesyonel futbol kulüpleri bir an önce bu konuya çözüm bulmak zorundadırlar. Ne var ki ülkemizde böyle bir durum söz konusu bile değildir.
O halde görev teknik adamlara düşmektedir. İyi bir çalıştırıcı; antrenman bilgisi, teknik ve taktik konularının yanında bir miktarda olsa “ psikoloji “ biliminden haberdar olmalıdır. Bu nedenle de Sayın Ergun Başer’ in “ Futbolda Psikoloji Ve Başarı “ ( Spor Yüksek Okulları İçin Yardımcı Ders Kitabı ) isimli eserine bir göz atmalarında yarar vardır.
Ergun Başer “ bir futbol takımında takıma ve sporculara uygulanmak istenen psikolojik yardımın akılcı bir şekilde , aşama aşama yapılması gerekir. Sporcuya akıllı bir yaklaşım üç aşamalı bir plan ile gerçekleşir. Bilgi toplama – karar verme – uygulama. Bütün bu çalışmalar esnasında antrenör, iki noktayı sürekli göz önünde tutmak zorundadır.
1. Futbolcu sıradan, herhangi bir insan değildir. Sahada yaptığı mükemmel hareketlerle tribünleri coşturan; futbol niteliklerine göre, yakın çevresinden başlayıp, evrensel düzeye ulaşabilen; üne, sevgi çemberine sahip ya da sahip olmaya aday olan olağan üstü bir insandır. Futbolcu bu duyguyu her an duymalı, ancak bu duygu onu şımartmadan, kendisine olan güvenini ve sorumluluk duygusunu arttıracak şekilde verilmelidir. Bu düzeye gelmiş olan bir futbolcunun öğrenmesi gereken en önemli gerçek şudur: Bir toplum kahramanı haline gelmiş kişinin özel hayatı yoktur. Bu düzeydeki her insan, ister sporcu olsun, isterse politikacı olsun, toplumun odak merkezi olmuştur ve özel yaşamını buna göre düzenlemek zorundadır.
2. Antrenör, kendisi ile futbolcuyu maksimal performansa ve dolayısı ile başarıya ulaştıracak kişidir. “ diye çalıştırıcılara yol göstermektedir.
Demek ki; futbolcuların, aşırı duygusal ve maddi tatmin karşısında, doğru yönlendirilmezlerse, şımarabilecekleri kaçınılmazdır. Tabii ki şımarıklığın ardında da başarısızlık vardır. Sanırım, bunun önlenebilmesi de uzmanından yardım almaktan geçmektedir. Kulüpler milyonlarca lirayı havalara saçmaktan çekinmemektedirler. Ama, bu konuda ki bir uzmana beş – on bin lira ödemekten kaçınmaktadırlar.
Belki de kendilerini “ psikolog “ sandıklarından buna gerek duymamaktadırlar.
Nasıl olsa iş “ haydi aslanım, haydi kaplanımla “ yürütülmektedir.
İSKENDER GÜRDÖL / Birgün Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.