Havalar Ruh Sağlığımızı Olumsuz Etkiliyor
Yayınlanma:
Doç. Dr. Çınar Yenilmez, ilkbahar ve yaz aylarının kişilerin psikolojisini olumsuz etkilediğini söyledi.
Doç. Dr. Yenilmez, hava durumundaki değişimler ve ruhsal durum bozuklukları arasındaki ilişkiyi anlattı. Canlıların, ısı, nem, hava basıncı, güneş ışınları, rüzgar gibi atmosferdeki meteorolojik olaylardan etkilendiklerine dikkati çeken Yenilmez, "Yaşamımızı sürdürdüğümüz çevrede meydana gelen bu değişiklikler de stres kaynağı olabilir. Stres ile ilişkili en sık ortaya çıkan ruhsal bozukluklar ise başta duygu olmak üzere, aşırı kaygı hali, uyku bozuklukları, alkol ve sigara bağımlılığıdır" diye konuştu.
Yenilmez, İngiltere, İrlanda ve Kuzey Avrupa'da yapılan araştırmalarda, kışın depresyon ve özellikle bahar ve yaz aylarında ise manik depresyonun daha sık görüldüğünün pek çok araştırmada yer aldığını belirterek, şunları kaydetti: "Manik depresyon dediğimiz rahatsızlıkta, kişide büyüklük, güçlülük duygusu, coşku, enerji artışı, ani zarar verici davranışlar, iştahta artış, huzursuzluk, şüphecilik gibi belirtiler görülür. Hastalar olağanüstü özellikleri olduğuna inanabilir, televizyon, radyo ve gazetelerden ya da başkalarının davranışlarından kendilerine yönelik bir takım anlamlar çıkarabilirler. İki uçlu duygu durum bozukluğu olarak da adlandırabiliriz. Biz de ESOGÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında yaptığımız araştırmalarda, manik depresyonun ilkbahar ve yaz mevsiminde, sonbahar ve kış aylarından 3 kat fazla görüldüğünü tespit ettik. Şair Orhan Veli'nin dediği gibi bizi bu havalar mahvetti."
Hava durumu ile ortaya çıkan davranışsal sorunların başında suç oranlarındaki artışın geldiğini ifade eden Yenilmez, "Amerika, İngiltere, Galler ve Japonya'da aşırı sıcaklık ile suç artışı arasında çok güçlü ilişkiler olduğu, çabuk sinirlenme, çatışma ve öfke artışı, cinayet, soygun, hırsızlık ve intihar davranışlarında önemli artışlar bildirilmiştir" dedi.
Ne yapılmalı?
Mevsim değişimleriyle yaşanan ruhsal bozuklukların tedavi edilebilir rahatsızlıklar olduğunu vurgulayan Yenilmez, şu uyarılarda bulundu: "Bu bozuklukların tedavisinde başta ilaç tedavisi ve psikoterapiler olmak üzere çeşitli tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Kaygıyı yatıştırmak için alkol almak bağımlılığa, çay, kahve ya da kolalı içecekler aşırı uyarılmaya yol açabilir. Bu nedenle kişi psikolojisinde kendisini etkileyen değişimler fark ettiği zaman bu maddelerin aşırı tüketiminden kaçınmalıdır. Ayrıca düzenli yapılan fiziksel egzersizler hem bedensel hem de ruhsal gerginliği azaltacak önlemlerdir." AA
Bu haber toplam 2754 defa okunmuştur
Psikoloji
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.