Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir?

Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir?
Son yıllarda artış gösteren ve kişinin sağlıklı olması halinde kendini hasta hissetmesi durumudur. Kişi kendinde ciddi bir hastalık olduğuna inanır.

Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir? 

Son dönemlerde artış gösteren hastalık hastalığı , tıp dilinde “Hipokondriyazis” olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda halk arasında evhamlılık, pimpiriklik ve takıntılık olarak da nitelendirilmektedir. Kişide herhangi bir hastalık bulunmadığı ve sağlıklı olduğu halde başkalarında gördüğü hastalıkların kendinde de olduğunu iddia etmesi durumudur. Kişi, sağlıklı olduğu halde ciddi hastalıkların kendinde olduğunu düşünürek bir korku yaşar. Bu durum yaklaşık 6 ay kadar sürebilmektedir.

Hastalık Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hastalık hastalığı bazı psikosomatik hastalıklar ile (migren, mide ülseri gibi) karışabilir. Fakat diğer hastalıklarda, hastalık hastalığında olduğu gibi anksiyete, endişe ve ölüm korkusu gibi korkular ön planda değildir.
Hastalık hastalığı şizofreni, depresyon, anksiyete bozukluğu gibi hastalıklar ile benzer belirtiler gösterdiği için bunlar ile de karışabilir. Bu hastalarda organik bir hastalığın varlığını anlamanın diğer bir yolu da, anlatış biçimlerindeki farklılıktır.
Hastalık hastalığının teşhisi diğer hastalıkların olmadığını görerek başlar. Bu hastalarda öncelikle organik bir hastalığın olmadığına dair bütün tetkiklerin ve muayenelerin dikkatli bir şekilde yapılması gereklidir. Çünkü bu bireylerde hem hastalık hastalığı hemde organik bir hastalık olabilir.
Ayrıca Akdeniz ateşi hastalığı gibi belirtilere ve şikayetlere neden olan romatolojik hastalıklar da bu hastalık ile karışmaktadır. Bazende bu tür hastalıklar nedeni ile kişilerde depresyon oluşur ve bu gibi bir durumda hastalık hastalığı zannedilebilir.

Kişi öksürme, kusma, terleme ve hafif çarpıntı gibi durumları ciddi hastalıkların belirtisi olarak değerlendirir. Sürekli olarak doktora gider ve çeşitli tahliller yaptırır. Herhangi bir hastalık veya probleme rastlanılmaması kişiyi rahatlatmaz. Aksine daha büyük sorunların olduğunu düşünerek doktoru suçlar ve başka bir uzmana başvurur. Sağlıklı oldukları halde kendilerinde bir hastalık olduğunu düşünen kişiler zamanla kendilerini yıpratırlar. Psikolojik olarak kendilerine zarar vermeye başlarlar. Aynı zamanda sürekli hastalıktan konuşarak yakın çevrelerindeki kişileri de bunaltırlar. Bu kişiler televizyonda ve gazetede gördüğü hastalıkları kendilerinde aramaya başlar ve en ufak bir belirtiyi büyüterek o hastalık hakkında derin araştırmalara girerler. O hastalıkla ilgili gazete küpürlerini bile kesip sakladıkları görülmüştür. Hastalık hastalığının oluşmasının nedenlerinden biri de ağır iş koşulları ve ekonomik sorunlardır. İş yerindeki ağır koşullar nedeniyle kendini hasta hissetmesi ve bir hastalığa yakalacağını düşünmesi başlıca nedenler arasındadır. Aynı zamanda ekonomik koşulları yeterli olmayan kişilerde hastalık hastalığı sıklıkla görülmektedir. Yetersiz beslendiğini ve kötü koşullarda tedavi olduğunu düşünen kişilerde hastalık oluşma inancı daha yüksektir.

İlgiyi Üzerlerine Çekme

Uzun süren bir hastalık geçirmiş ve bu nedenle hastalık korkusu taşıyan kişilerde bilinçsizce gelişen bir durum olarak da nitelendirilebilir. Çevresinde ağır hastalıklar geçirmiş ve kendisinde de hastalık korkusu oluşmus kişilerde hastalık hastalığı (hipokondriya) görülmektedir. Genellikle çocukluk döneminde başlayan ve ilgiyi ancak hastalık durumunda üzerlerine çekebileceğini düşünen kişiler de yok değildir. Bu kişiler çevrelerindeki kişilerden ilgi göremedikleri zamanlarda hastalık endişesi ve inancıyla dikkat çekmeye çalışırlar.

Depresyona Neden Oluyor

Hastalık hastalığı ilerleyen dönemlerde depresyon, panik atak ve uyku bozukluğu gibi birçok soruna neden oluyor. Uykusuzluk, çabuk yorulma ve isteksizlik gibi durumlar kişiyi daha çok sıkıntıya sokmakta ve hastalık inancını daha çok güçlendirmektedir.  Kişi kendisinde var olmayan hastalığa inancından dolayı bu durumun psikolojik bir durum olduğunu kabullenmez ve psikolojik destek almayı reddeder. İş hayatında başarısızlıklara neden olan bu durum zamanla kişiyi sosyal hayattan soyutlar. Genellikle 20-30 yaşlarında başlayan hastalık hastalığı, kimi zaman çocukluk dönemlerinde de görülmektedir. Çocukluk dönemlerinde başlayan hipokondriya, daha çok ilgiyi üzerlerine çekmek amacıyla başlamaktadır. İlerleyen yaşlarda görülen hipokondriya ise yakın çevresinde sevdiği birini kaybetmiş, yakınlarında bulunan ciddi rahatsızlıklar, ölüm korkusu ve düşüncesi kişiyi hastalık hastalığına iten durumlardandır.

Sağlıklı İnsanlarda Görülüyor

Hipokondriyazis de aslında kişinin beden sağlığı genel olarak yerindedir; ancak bütün dikkatini bedenine yöneltir. Sürekli kendi bedeniyle uğraşır. Sağda solda yaptıkları araştırma sonucunda öğrendikleri hastalık belirtilerini,  kendi üzerinde kontrol sık görülür. Sık doktora gitme benzer tetkikleri tekrar tekrar yaptırma eğilimi gösterebilirler. Doktorun herhangi fiziksel bir bulgu olmadığını söylemesi düşüncelerini genellikle değiştirmez. Bu kişilerde yoğun bir ölüm korkusu da vardır. Bedeninde bir ağrı olup olmadığını kontrol etmek amacıyla dokunur, bastırırlar. Aynı zamanda kalbini dinlemeye, nabzını tutmaya çalışırlar. Doktorların hastalıklarına çare bulamadıklarını düşünür. Hal böyle olunca, denemedik kaplıca, aktarlarda kullanmadık ot bırakmazlar. Hatta üfürükçülerden medet umanlar bile vardır. 

Hastalık Hastalığı Tedavisi

Birinci nedeni hastaların çok sık doktor değiştirmesi, bir türlü emin olamaması ve hastalığı kabul etmemesidir. kinci nedeni ise hastalığın bilinç dışı nedenlerinin olmasıdır. Bir neden daha eklenecek olursa, bu neden bireyin yaşamında karşılaştığı zorlukların devam etmesidir. Yani kişide stres yaratan faktörlerin ortadan kalkmamasıdır. Hastalık hastası olan bireye verilen psikiyatrik ilaçların neden verildiği doktor tarafından hastaya anlatılmalıdır. Hasta aldığı psikiyatrik ilaçların yan etkilerini bilmelidir. Çünkü hasta, yan etki olarak görülen rahatsızlıklar nedeni ile yine yanlış tedavi aldığını düşünerek başka doktorlara gidebilir ve tedaviler birbirine karışarak hastada daha çok kısır döngü yaratır. Hasta, bu hastalığı pekiştiren davranışlardan uzak tutulmalıdır. Örneğin, istirahat raporları, yatak istirahatleri gibi hastanın boş kalacağı durumlardan uzak tutulması gereklidir. Bunun yerine hastaya uğraşlar verilmesi, işinden gücünden kalmaması gibi boş kalmayacağı önerilerde bulunulması daha doğru olur. Bunların yanı sıra hastaya uzun süreli bir psikoterapi tedavisi de uygulanmalıdır.

Kaynak

Bu haber toplam 9191 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.