"Hasta" Olanlar Kraliyet Psikoloğuna...
HÜSEYİN SORGUN / ZAMAN
Bir psikolog olarak topluma bak-tığınızda bir sürü 'ruh hastası'nın bir arada nasıl yaşadığını düşünüyor olabilirsiniz. Kimine göre 'normal' gelen bazı durumlar, 'norm'lar çerçevesinde bakan bir psikolog dikkate alındığında 'anormal' gelişmelere gebe olabilir.
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu, 'Hastasıyız' adlı oyunda tam da bu konuyu ele alıyor. Bir terapist ya da psikolog ile dört hastasının terapi seansı, topluma ve insanlara bakışımızı yeniden gözden geçirmemizi sağlayacak denli komik ve ibretlik bir oyuna dönüşüyor.
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu, demokrasi ile yönetilen bir ülkede kendi krallığını kurmuş. 'Gerekirse kendi kralını bile tanımayacak' denli oyunbaz olan bu ekibin ortak kaygısı ise eğlenmek. Ekibin en önemli artısı da mizah gibi 'yerel'lik isteyen ve şimdiye değin hep uzaklarda aranan bir hamuru yakınımızda keşfetmiş bir yazı grubunun varlığını hissettirmesinde aranmalı. Oyuncular da bu hamurdan yemek yapmayı bilecek denli mahir.
Hastasıyız, kontrolden çıkan bir terapi seansında, dört hasta ve bir hasta ruhlu komşunun bileşiminden doğan 'eğlence'yi servis ediyor. Saygın Delibaş ve Fethi Kantarcı'nın yazıp yönettiği oyunda, Ahmet Saraçoğlu, Serhan Ernak, Alper Düzen, Fırat Doğruloğlu, Barış Başar rol alıyor. Terapist, okulda öğrendiği yöntemlerle hastalarının bilinçaltına inmeye ve onları tedavi etmeye çalışıyor. Her fırsatta içmeyi düşünen bir alkolik; şişmanca, tombul fakat içine 'İlknur' kaçmış bir sempatik; dedesi Kore savaşlarına katılmış ve bu travmayı fazlasıyla içselleştirmiş bir histerik ve içine Arif Susam kaçmış bir genel müdür... Psikolog ise Freud falan ne var ise yalamış yutmuş ve diplomasını muayenehanesinin en nadide köşesine asmış bir idealist. Bu denkleme bir de hayalperest ve birazcık da yalancı yan komşu eklenince, değmeyin güldürünün dozajına. El yordamıyla girişilen her bir terapi seansı, hem psikoloğun hem de hastaların akıl sağlığını sınarken, sınavın sonunda psikoloğun da sıklıkla sınıfta kaldığı oluyor.
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu'nun önceki oyunlarını seyretmemekle birlikte, isimlerini duymuşluğum vardı. Ancak önceki gün Kraliyet sınırlarına Cennet Kültür Sanat Merkezi'nde dâhil oldum. Oyuncuların aksiyonu ve mizahı söze ve eyleme uyarlayışları gayet yerindeydi. Dekor konusundaki durağanlığı aşmalarını salık veririm. Artık dile pelesenk olmuş kimi parçaları (ki bunlara da itirazım yok ama) yeniden okumak yerine, ileride yeni parçalar ve müzikleri yeni oyunlar için yazarak, kalıcılık ve yenilik çıtasını artırabilirler.
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu, bir psikolog ve dört hastası çerçevesinde 'toplumsal' bir harmanlamayla, mizahın özünü yakalamayı başarıyor. 'Ruhsal' sorunları olanların Kraliyet psikoloğuna görünmesini tavsiye ederim.
Kahkahalarınız akıl sağlığınızın yerinde olup olmadığını ele verecektir!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.