HADİSTE DAVRANIŞ GÜDÜLERİ
Aktuel Psikoloji / Haber Merkezi
Marmara İlahiyat Fakültesi Din Psikoloji bilim dalında, HADİS VE PSİKOLOJİ başlıklı çalışmasıyla Fethiye POLAT "hadislerde davranış ve güdüler" konusunda önemli tespitler yapıyor. Çalışmada yer alan Ayrıntılar şöyle...
İnsanın birçok ihtiyaçları vardır. Bunların bir kısmı, hayatın korunması ve neslin devamı için zorunlu olan temel ihtiyaçlardır. Bir kısmı güven ve huzuru sağlayacak olan önemli ihtiyaçlardır. Bu ihtiyaçlar insanı uygun bir şekilde güdüler, böylece ihtiyaçlar giderilmiş olur. İnsanın ihtiyaçları bazen fizyolojik/organik olur, bazen de sosyal psikolojik ihtiyaçlar olur.
FİZYOLOJİK (ORGANİK) GÜDÜLER
Fizyolojik güdülerin bazısı yaşama, bazısı nesli sürdürmekle ilgilidir. Annelik ve cinsellik güdüleri nesli sürdürmekle ilgilidir. Diğerleri ise hayatı sürdürmekle ilgilidir. Bazı hadis-i şerifler bu iki çeşit güdüden bazılarına işaret etmiştir.
A) YAŞAMA GÜDÜSÜ
Hadislerin bazılarında hayatı sürdürmekle ilgili önemli güdülere işaret edilmiştir. Bunlar ; açlık, susuzluk, yorgunluk, soğuk sıcaktan kaçınma gibi. Rasul (s.a.s): “İnsanoğlunun oturacağı bir ev, avret yerini örtecek bir elbise, katıksız ekmek ve su dışında temel ihtiyacı yoktur.[1]” Buyurmuştur. Yine Rasul (s.a.s): “ Müslümanlar, su, otlak ve ateşte ortaktırlar.[2]”
Bu hadislerde insanın gerçek organik ihtiyaçları açıklanmaktadır. İnsan, açlık güdüsünü doyurmak için besine, susuzluk güdüsünü doyurmak için suya, şiddetli soğuk/sıcağın sıkıntıları ve hava şartlarından korunmak için eve muhtaçtır. “Birinizin hastası, bir şey arzuladığında onu yedirsin[3]” sözüyle, hastanın arzu duyduğu yiyeceğin ona fayda vereceğine işaret emiştir. “ Kim kavmi içinde güvencede, bedeni sağlıklı olarak sabahlar; yanında günlük yiyeceği bulunursa sanki dünya ona verilmiştir.[4]” Bu hadiste de insanın hayatında açlık ve korkudan emin olmanın önemi açıklanmıştır.
B) NESLİ SÜRDÜRME /VAR OLMA GÜDÜLERİ
1)CİNSELLİK GÜDÜSÜ: Bu güdü, insanda ve hayvanda, önemli bir görev görür. Erkek ve dişiden her birini ötekine doğru çeker; aile oluşur, nesil türer, kuşaklar birbirini izler ve neslin korunmasını sağlar. Kur’an-ı Kerim’de, cinsellik güdüsünün nesli koruma görevine, şu ayetde işaret edilmiştir: “Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı ve eşlerinizden oğullar ve torunlar verdi.[5]” Rasul (s.a.s) de “Nikah, sünnetimdir. Kim sünnetimi işlemezse benden değildir. Evleniniz; ben sizinle diğer ümmetlere karşı iftahar edeceğim. Evlenebilen evlensin, evlenemeyen oruç tutsun, çünkü oruç nefsi frenler.[6]” Ayrıca birçok hadiste eşler arasındaki cinsel ilişki ile alakalı öneriler yer almıştır. Modern psikoloji ekollerinin bir çoğunun temelinde yer alan cinsellik güdüsünün Kur’an ve hadislerde yer bulmuş olması ve ayrı bir öneme sahip olması İslam’ın psikolojiyle alakasını açıklar niteliktedir.
2) ANNELİK GÜDÜSÜ: Anne, çocuğuna sevgi, şefkat, acıma ve özen gösterdiği zaman annelik güdüsü açıkça ortaya çıkıyor. Bu durum hayvanlarda da açıkça gözlemlenmiştir. Rasul (s.a.s) bir gün bir yerde konakladı. Adamın biri ağaçlık bir yere giderek bir kayakuşunun yumurtasını aldı. Kuş Rasul (s.a.s) ve ashabının başında dolanıyordu. Peygamber sordu: “Bu kuşu hanginiz üzdü? Topluluktan biri: “Ben yumurtasını aldım” deyince , Rasul(s.a.s): “Onu yuvasına geri koy [7]“dedi. Başka bir rivayette de : “Ona acı ve geri koy” buyurdu. Yine Peygamberimiz hamilelik, doğum, emzirme safhalarında annenin karşılaştığı zorluk ve sıkıntılara, çocuğuna özen gösterip uykusuz kaldığına işaret eder. Adamın biri annesinin ahlakının kötü olduğunu şikayet edince: “Seni dokuz ay karnında taşırken kötü huylu değildi.” Cevabını verdi. Adam: Gerçekten ahlakı kötü deyince,” Seni iki yıl emzirirken böyle değildi” buyurdu. Adam yine “Gerçekten huyu kötü” deyince, “Senin yüzünden gece uykusuz, gündüz susuz kalırken huyu kötü değildi” buyurdu. Adam: “Ama karşılığını ödedim” dedi. Rasul(s.a.s) sordu: Ne yaptın? Adam: “Omuzumda taşıyarak hac yaptırdım” deyince: “Bir tek doğum sancısının karşılığını bile ödeyemedin.[8]”buyurdu. İşte bu tarz hadisler anneliğin güdü olarak önemine değinmiştir.
C) SOSYAL-PSİKOLOJİK GÜDÜLER
1)İNANÇ /DİN GÜDÜSÜ: İnsanda , yaratılıştan gelen, Yüce Allah’ı bilme ve O’na inanma, O’nu bir bilme , O’na iadet ederek yaklaşma, O’na sığınma, tehlike kuşatınca O’ndan yardım isteme duygusu vardır. Kur’an-ı Kerimde bir çok ayette bunlar teyid edilirken hadislerde de bu konuya değinilmiştir. Rasul (s.a.s) “Her çocuk tertemiz bir yaratılışla (fıtratla) doğar. Sonra ana-babası yahudileştirir, hırıstiyanlaştırır, mecusileştirir.[9]” Buyurmuştur. Geçmişten günümüze kadar var olmuş bütün toplumlarda bir inanç sistemi olduğu görünmüştür ve sosyal yaşamın her alanında en az bireysel yaşamdaki kadar önemlidir.
2)YARIŞMA/ REKABET GÜDÜSÜ:Bu güdü insanlar arasında yaygın olan sosyal-psikolojik bir güdüdür. Bu konuya değinen hadislerden birisi şöyledir. Rasul (s.a.s) “Vallahi, fakirliğinizden korkmuyorum; sizden öncekiler gibi, dünyanın önünüze serilmesi ve onlar gibi rekabet etmenizden; onları mahvettiği gibi sizi de mahvetmesinden korkuyorum.[10]” Buyurdu. Eğer bu rekabet güdüsünü başkalarına zarar vermeden ve faydalı bir şeyler yapmak için kullanırsak amacımıza ulaşmış olur ve ihtiyacımızı da gidrmiş oluruz.
3)MÜLK EDİNME GÜDÜSÜ: İnsan, para, gelir getiren taşınmaz mal, mülk v.b. hayatın çeşitli mallarına meyleder. Rasul (s.a.s) “Ademoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü isterdi. Ademoğlunun gözünü ancak toprak doyurur. Allah, pişman olanın tevbesini kabul eder.[11]” Buyurarak bu güdüye değinmiştir. Yine başka bir hadiste “İhtiyarın gönlü iki hususta kocamaz. Uzun ömür, çok mal.[12]” Buyurmuştur.
Bu bölümün diğer konuları: Güdü ve heyecan/duygular arasındaki ilgi, güdüler arası çatışma, güdüleri kontrol altında tutmak, helal yoldan doyum sağlama, güdülerin doyumunda, aşırı gitmemek yoluyla doyum sağlama, cinsellik güdüsünü kontrol altına alma, saldırganlık güdüsüne hakim olma, mal edinme güdüsüne hakim olma, güdü sapması. B u konularda çeşitli hadisler verilmiştir. Bence tam olarak örtüşmese de çeşitli benzerlikler vardır. Sonuçta dini metinlerden direk bir ilmi sonuç çıkarmak pek doğru olmasa gerekir.
[1] Tirmizi,Ahmed ve Hakim,Metin Tirmizi’ye aittir,4/142;5/167.
[2] Ebu Davud,Buyu;No:3477;Ahmed,5/364;Con.6/51.
[3] İbnu Kayyim el-Cezviye,et-Tıbbu’n Nebevi,103-104.
[4] Tirmizi,Zühd,9/208.
[5] Nahl,16/72.
[6] İbn’u Mace,1/No:1846
[7] Ahmed,1/404
[8] Zemahşeri,Carullah Mahmud b.Ömer,el-Keşşafu fi Hakaiki’t Tenzil ve Uyuni’l Ekavili fi Vucuhi’t Te’vil,2/445,Beyrut.
[9] Ahmed,3/435.
[10] Metin Buhari’ye aittir.
[11] Buhari,Müslim,Tirmizi,Zühd,9/205;İbnu Mace.
[12] Tirmizi,Zühd,9/205
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.