Güneşte renk değişiklikleri ve korunma yolları
Aktüel Psikoloji / Haber Merkezi
Güneşlenmenin yararları yıllarca konuşulmuş olup, yapılan bilimsel ve klinik çalışmalar bunun doğru olmadığını artık ispatlamış bulunmaktadır. Güneşin zararlı etkileri uzmanlarca sürekli vurgulanmasına rağmen, insanların güneşe hayranlık duyması, bronzlaşma için çaba harcaması vazgeçilmez bir tutku haline gelmiş bulunmaktadır. Güneşlenmenin yanısıra; bronzlaşmak için üretilmiş suni ışık kaynaklarına talep de her gün artmaktadır. Güneşin zararlarını şöyle özetleyebiliriz:
- Deri kanseri oluşmasına neden olur
- Deri yaşlanmasına hızlandırır
- Deri yanıklarına neden olur
- Bazı romatolojik hastalıkların ortaya çıkmasını sağlar
- Benlerin ve güneş lekelerinin artmasına neden olur
- Güneş alerjisi, güneş zehirlenmesi (fototoksik) reaksiyonlarına yol açar
- Bazı deri hastalıklarına zemin hazırlar
- Ciltte renk değişikliklerine neden olur.
Broznlaşma deri hücrelerindeki bozulmanın habercisidir
Bahsedilenden daha fazla zararı olan güneş ışınlarının yararı ne kadardır? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak karar güneş turizminden hoşlanıldığı yönündedir. Tatil yazın yapılır, deniz, havuz, kum üçlüsü yaz tatilinin olmazsa olmazlarıdır. Tatil dönüşünde bronz ve sağlıklı gibi görünen deri aslında hasara uğramış deridir. Derinin maruz kaldığı güneş ışınları, hücrelerin ölümüne neden olurken, deri savunma mekanizmasını çalıştırır. Savunma mekanizması deri renk hücrelerini ve bağışıklık hücrelerini daha fazla çalışmaya sevk eder, bunu yapmazsa daha fazla hücre ölümü olacaktır. Bronzlaşmak denilen ve hoş görüntü sağlayan sistem aslında DNA’sı yavaş yavaş bozulan hücrelerin habercisidir. Bunlarda uzun vadede kanser hücresi geliştirmeye elverişli hücrelerdir. Bu mekanizmada renk değişiklikleri bize kişinin ne kadar etkilendiğini gösteren bir ipucudur.
Alacalı görüntü, kişinin daha fazla etkilendiğini, özellikle çocukluk ya da gençlik döneminde sulu yanık geçirdiğinin göstergesidir ki deri kanseri riskleri yüksektir. Bu kişiler genelde açık tenli ya da sarışın deri tipine sahiptir. Özellikle genetik olarak nevitik (benli ) yapıya yatkınlık varsa kanser riskleri daha da artar. Her yıl tatil sonrası yeni benleri gelişir, ya da mevcut benlerinde büyüme oluşur.
Çillenme, açık tenli, kızıl, sarışın ten rengine sahip kişilerde oluşur. Genç yaşlarda sadece kozmetik problem olarak rahatsızlık oluşturur. Fakat ileriki dönemlerde daha büyük lentigo solaris dediğimiz şekle bürünür. Çok nadiren de olsa bu lezyonlar üzerinden kanser gelişimi gözlenmiştir.
Lentigo senilis, bu tablo daha ileri yaşlarda direk olarak güneşin etkisiyle ortaya çıkan, koyu kahverengi, siyah, homojen olmayan, deri yüzeyinden kabarık olamayan, 0,5-3 cm çaplarında olabilen ben görüntüsünde lezyonlardır. Sıkı takibi gerekir. Malignleşme riski çok yüksektir.
İdiopatik guttat hipomelanoz, nedeni bilinmeyen, genellikle kol ve bacakların ön yüzünde görülen toplu iğne başı büyüklüğünde, deri renginden açık düz yuvarlak lezyonlardır. Sir ağda, kıl batması, lazer epilasyon, ya da genetik özelliklere bağlı olarak geliştiği, güneşlenmenin bunların ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Zarar teşkil etmez.
Pitriazis alba, özellikle çocukluk döneminde, güneşlenmeden sonra ortaya çıkan, yüzde, kollarda ve boyunda daha sık yerleşen, deri renginden açık, üzeri hafif kepeğimsi, yuvarlak, para şeklinde görülen lezyonlardır. Daha çok atopik (hassas) deriye sahip olan esmer çocuklarda görülür.
Vitiligo, derinin renk hücrelerinin ölümüyle karakterize bir hastalıktır. Aslında güneşlenme ile bağlantılı gelişmez. Fakat bazı kimselerde bronzlaşma ile belirgin hale geldiği için güneşlenme sonrası geliştiği düşünülür. Özellikle güneşten korunulması gereken bir tablodur. Yoksa güneşin zararlı etkilerinden daha fazla etkilenirler.
Civatte nin poikiloderması, boyun, ense, göğüs bölgesinde yer yer kılcal damar genişlemesi, yer yer sütlü kahve görünümünde haritamsı görüntüde yaygın lezyonlardır. Erkeklerde sık görülür. Daha çok güneş altında çalışanlarda görülen bir tablodur. Derinin haraplandığını, buna bağlı kılcal damarlarda genişleme ve deri içine kanama oluşumuyla alakalı bir tablodur. Tedavisi yoktur. Gittikçe şiddeti artar. Bazen üzerinden deri kanseri gelişebilir.
Melazma, özellikle yüzde, koyu renkli maske görünümü yaratan, kozmetik olarak kişiyi çok rahatsız eden, şiddeti kişiden kişiye değişebilen, tedavisi çok zor, hatta olmayan bir tablodur. Farklı nedenlerle ortaya çıkabilir, fakat güneş kesinlikle artırıcı, tabloyu defalarca tekrarlatıcı bir faktördür.
Bu tabloların dışında nadir görülen başka renk değişiklikleri de mevcuttur. Tüm bunlar bir yana, kurtulmak isteyeceğimiz sonuçlara maruz kalmamak adına güneşten mutlaka korunmamız gerekmektedir. Daha genç görünmek, daha pürüzsüz görünmek, alacalı, bulacalı olmamak, en önemlisi deri kanserine yakalanmamak adına güneşten ve suni ışık kaynaklarından korunmamız gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.