Gençler Neden Depresyona Giriyor?
Kimlik kazanım dönemi olan, ben kimim, neyim ne yapmak istiyorum, hayatta amaçlarım nedir diye soruların sorulduğu gençlik dönemi bu yüzden yoğun karmaşanın yaşandığı dönemdir. Bu nedenle geçmiş zamanlarda gençlik döneminin bir nevi ruhsal hastalık boyutları taşıyan bir dönem olduğuna inanılmıştır.
Kararsızdır, tepkiseldir, duyguları sıklıkla değişir, arkadaş ilişkileri önemlidir. Alıngandır, kendisini çirkin hisseder, eleştirilere gelemez. Ders çalışmak istemez, bunun yerine arkadaşları ile zaman geçirmek, telefonda saatlerce sosyal medyayı takip etmek daha cazip gelir. Aile ile yaşanılan sorunlar bu durumda giderek artar. Sonuçta gençler kendilerini, yalnız ve anlaşılmamış hissederler. Bu da onların depresyona olan yatkınlığını arttırır.
Gençlerde depresyon çok fazla görüldüğü gibi belirtileri de erişkinlerden farklıdır. Genç kızlar içine kapanıp ağlarken, genç erkekler öfkeli, saldırgan olabilmektedir. Ders çalışamadıkları için ders notları düşmekte giderek başarısız olmaktadırlar. Bu da sorunu daha çok arttırmaktadır. Gençler yardım alma isteklerini de geri çevirmekte, bir şeyleri olmadığını ifade ederek yardım almak istememektedirler. Bu da depresyonun tedavisini daha da çok güçleştirmektedir. Kısa süreli ilaç kullansalar ve bir terapi alsalar çok daha çabuk iyileşecekleri halde tedavi olmadıklarında süreç uzamakta depresyon kronikleşmektedir. Böyle olunca da yaşadıkları sıkıntıların şiddeti düşmekte süresi uzamaktadır. En kötüsü de depresyonda en çok korktuğumuz konu olan intihara kalkışmalarıdır. İyi bir tedavi ile intihar riski de ortadan kalkacaktır.
Sonuç olarak gençlerde depresyon çok görülmekle birlikte farkına varılıp tedavi edilmediğinde sonu intihara kadar giden problemler yaşanmaktadır. Bu yüzden ailelerin, öğretmenlerin, rehber öğretmenlerin iş birliği önemli olup gençlerin bu durumdan bir an önce kurtulmaları yönünde yardım almaları için yönlendirmeleri önemlidir.
Kaynak:Hürriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.