Eskişehir Hastanesi’nde ‘Yaşlanma ve Bellek Merkezi’ açıldı
Multidisipliner bir yaklaşımla hasta ve hasta yakınlarına hizmet verecek olan merkezde, nörolojik ve psikiyatrik muayene, diyetisyen, psikolog görüşmelerinin yanında nöropsikolojik testler ile Alzheimer’ın erken teşhisi ve uygun tedavinin planlanması amaçlanıyor. Merkez hakkında konuşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, Alzheimer hastalığının toplumda en çok bilinen bunama nedenlerinin başında geldiğini ifade etti. Hastalığın 1906’da Luis Alzheimer’in kendine gelen böyle bir hastada, hastalığı tanımlamasıyla başladığını belirten Özbalık, “Yıllar geçiyor, hastalık sayıca artarak günümüze kadar geliyor. Bugün dünyada 65 yaşını geçen her yaşlının yüzde 5’i bu hastalığın tanısını alıyor. Eskişehir’de 2009 yılında yaptığımız bir araştırmada 55 yaşın üstünde yüzde 8.3 gibi bir oranda hasta ile karşılaştık. Bu sayı ile karşılaştığımızda heyecanlandık. Çünkü ileriki dönemlerde hem bu hastalardan daha fazla karşılaşacağımızı görüp hem de hastalar adına tedaviyi de bekler duruma gelmiştik. Bu hastalığın tıbbi olduğu kadar sosyal bir takım özellikleri var. Oldukça önemli ünlülerin Alzheimer hastası olduğunu biliyoruz. Hastalık sadece vatandaşlarda değil, bizi yöneten, bizimle beraber olan annemiz, babamız, başkanımız, savcımız gibi her yerde herkes de görülüyor. Özellikle Acıbadem Eskişehir Hastanesi olarak böyle hastaların tıbbi olarak yardımına koşmak, hukuksal anlamda onların haklarını gözetmek, yakınlarına bir şekilde destek vermek aynı zamanda onları koyacak şekilde bir merkez geliştirmek amacıyla adına ‘Yaşlanma ve Bellek Merkezi’ dediğimiz proje ile çalışmalarımıza başladık” dedi.
“Hasta ve hasta yakınlarına belirli paketler geliştirdik”
Yapılan proje hakkında bilgi veren Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, “Bellek Merkezi sadece bir hastaya doktor olarak tıbbi yardım yapmanın ötesinde onun psikolojik olarak yakınlarının destek alabileceği bir merkez olacak. Aynı zamanda tapuda, E-Devlet’de, bankada ve her türlü hukuksal anlamda onun arkasında olabilecek, beslenmesinin ne olabileceği gibi çalışmalara destek veren bir projedir. Unutkanlığı olan birisi gelebilir. Unutkanlığı ilerlemiş birisi gelebilir. Acaba ben unutacak mıyım? Şüphesi ile gelecek biriside olabilir. Hepsinin sorularını cevaplamak için belli paketler geliştirdik. Ben unutacak mıyım? Sorusuyla gelen bir kişiye, bu hastalığın klinik olarak 20 yıl öncesinden bilinebilir olması nedeniyle bir takım tetkiklerle olup olamayacağını saptayacağız. Hastayı takibe almış olacağız” diye konuştu.
“Beslenmek unutkanlığın tedavisinde önemli”
Merkezde görev yapacak olan Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan ise, beslenmenin unutkanlığın tedavisinde önemli olduğunu söyledi. Son dönemlerde en çok karşılaşılan hastalıkların başında unutkanlığın geldiğini vurgulayan Özcan, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Çağımızın hastalığı olarak da bilinen Alzheimer için biz diyetisyenler de açılan ‘Yaşlanma ve Bellek Merkezinde’ hizmet vereceğiz. Birçok insan unutacak mıyım? şeklinde soru sorabiliyor. Bu merkezde unutmamak için nasıl beslenmeliyiz, bunları konuşuyoruz. Kişinin nasıl beslendiği ve geçmiş öyküsü çok önemli. Nasıl bir yaşam tarzı olduğu da diğer bir önemli faktör. Unutkanlığın temelinde birçok sebep var. Psikolojik ve biyokimyasal sebepler var ama bir açıdan da sağlıklı beslenmekte temel sebeplerden biri. Kişinin nasıl beslendiğini dinledikten sonra, beyin sağlığını koruyan birçok besin gruplarını hastalarımıza öğretiyoruz. Umarım hedeflediğimiz şekilde hastalara yönelik iyi beslenme çalışmalarını başarıyla yapacağız.”
“Alzheimer hastalarının yakınlarını çok zor süreç bekliyor"
Uzman Psikolog Hilal Aktaş ise, Alzheimer hastalarının yakınlarının da psikolojilerinin izlenmesinin gerektiğine dikkat çekerek, “Alzheimer hastalığında, hasta yakınlarını çok bir süreç beklemekte. Bu hasta yakınlarında, hastaya bakım veren kişilerde depresyon gibi birçok psikiyatrik hastalıklarla karşılaşabiliyoruz. Hastalarımız ile ilgilenirken maalesef hasta yakınlarımızı ihmal edebiliyoruz. Açtığımız merkezde onları ihmal etmemeyi, daha fazla özen göstermeyi, hastaya nasıl davranmaları konusunda danışmanlık hizmeti vermek için buradayız. Bu hastalara sevgi üzerinden yaklaşmak çok önemlidir. Sevgi üzerinden yaklaşıldığında hasta bunu hissedecek ve cevap verecektir” şeklinde konuştu.
Merkezde görev alacak olan Uzman Psikolog Yelda Öge, Alzheimer hastalığında tanı ve teşhis süreci son derece önemli olduğunu dile getirdi. Tanı süresince bir ekip çalışmasının önemli olduğuna dikkat çeken Öge, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Biz psikologların uyguladığı bir takım testler vardır. Tek bir testle hastalığın tanısı konulmadığı gibi birkaç testle hastalığın süreci ve tanısı daha kolay konulabilmektedir. Özellikle hasta yakınlarının bir takım soruları vardır. Bu soruları iyileştirmek için hasta yakınlarına da testleri de uyguluyoruz. Bu durum daha sağlıklı bir tedavi yöntemi oluşmasını sağlıyor.”
Merkez hakkında konuşan Nöroloji Uzmanı Dr. Ümit Gedikoğlu Kurtar ise, “Yaşlanan bir dünya ile karşı karşıyayız. Unutkanlık şikayeti ile gelen çok sayıda hastamız var. Bunlara bir şekilde sahip çıkılması gerekiyor. Açılan merkezimizde bu işi devralacağız. Artık Alzheimer hastaları yalnız değiller” diye konuştu.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Rabia Ay, merkezin önemine vurgu yaparak, yapılacak hizmetler hakkında şunları söyledi:
“Son yıllarda bunama ve unutkanlığın artması bu merkezin önemini belirliyor. Unutkanlığı olan herkesin gözden geçirilmesi gerekiyor. Unutkanlığı ne kadar çabuk yakalarsak, hastalığı durdurmak bizim o kadar işimize yarıyor. Özellikle hasta yakınlarının bakım vermelerini kolaylaştırıyor. Bundan dolayı Alzheimer vakalarında erken teşhis çok önemli. Biz bellek sorunu olan hastaların biran önce burada değerlendirilmesini, tanı konulmasını, tedavi sırasında hasta yakınlarına destek olmayı sağlayacağız.”
Kaynak:İhlas Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.