Erkeğe Tecavüz Olmaz! Köylülerin Cinsel Hayatı...
Psikoterapist Alper Hasanoğlu cinsellikle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Hasanoğlu, köylülerin cinsel hayatının daha iyi olduğunu vurgularken, bir erkeğe tecavüz edilemeyeceğini söylüyor.
Habertürk gazetesinden Işil Cinmen'in Dr. Alper Hasanoğlu'yla yaptığı mülakatın ilgili kısmı şöyle:
KÖYDE YAŞAYAN İNSANLARIN CİNSEL HAYATLARI DAHA İYİ
"Eğitim düzeyi düşük, köyde yaşayan insanların cinsel hayatları daha iyi" dediniz. Bu bana çok tuhaf geldi yani cinsel şiddete maruz kalan, istemediği evliliklere zorlanan birçok kadın var. Bu tezinizin alt yapısı nedir?
Köy yaşantısında, eğitim düzeyi daha düşük olan insanlar kariyerle uğraşmadıkları için cinsel ihtiyaçların ortaya çıktığı 13-16 yaş arasında evleniyorlar. Birbirleriyle büyüyorlar ve her ikisi de, hormonların da üst düzeyde olması nedeniyle coşkulular. Birlikte harika bir cinsellik keşfedebiliyorlar. Eğitim ve iş yaşamı cinselliği geciktiriyor. Erkek de o zaman bunu para karşılığında tatmin ediyor ve karşı taraf erkeğin parayı verip gitmesini istediği için erkek de aşağılanmış oluyor.
BAŞARI İŞİN KONUSUDUR, İLİŞKİNİN DEĞİL
Büyük annelerimizin cinsel hayatı bizden daha iyiydi yani! Öyle olsun. "Başarı ya da başarısızlık" ilişkinin konusu olabilir mi?
Başarı ya da başarısızlık işin konusudur, ilişkinin değil. Evlenmek kendimizi iyi hissetmemiz için aldığımız bir kararsa, boşanmak da kötü hissetmemek için aldığımız bir karardır. Başarı ya da başarısızlık değil; hayatımızın akışında bir şeyleri değiştirmek için seçtiğimiz bir yol.
Evlilik zamanın ruhuna uygun olmamaya mı başladı acaba? Boşanma oranlarına baktığımızda...
Günümüzde çocuk doğurmak istemiyorsak evlenmemenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'de bu hala zor değil mi?
Evet, Türkiye'de zor. 12 yıl İsviçre'de yaşadım. O kültürde kadınlar evlenmemeyi, boşanmayı, çocuk sahibi olmamayı bir başarısızlık olarak değerlendirmiyorlar.
Peki Batı kültürünün ilişkiler için sunduğu çözüm ne?
Batılı aile sosyologları, sonsuza kadar romantik aşkın mümkün olmadığını söylüyor. Birine olan aşk bitiyor, bunu kabul ediyoruz ve başkasıyla aşk yaşamaya başlıyoruz. "Seri monogami" diyorlar buna. Tek eşli bir ilişkiyi yaşamak, bitince bittiğini kabul etmek ve başka bir tek eşli ilişkiye başlamak.
FREUD "KADINLARI ANLAMIYORUM" DİYORDU
Kadın ve erkek cinselliği arasındaki en mühim fark ne?
Klişe halini söyleyeyim; kadının cinsel organı beyindir, erkeğinki ise cinsel organdır.
Klişe olmayan haliyle?
Erkek tek katmanlıdır. Fiziksel olarak penisi uyarıldığında, zihinsel olarak haz alabilir duruma gelir. Ancak kadın çift katmanlıdır. Vajinası cinsel olarak uyarıldığında ve vajinal ıslanma gerçekleştiğinde bu beyinsel olarak da haz alabilir durumda olduğu anlamına gelmez. Yani kadında fiziksel tahrik, zihinsel tahriği tetiklemeyebilir. Bu çift katmanlılık sebebiyle Freud, "kadınları anlamıyorum" diyor.
"ERKEĞE TECAVÜZ EDİLEMEZ"
Keşke erkekler de çift katmanlı olsaydı! Erkek tek katmanlı olduğuna göre teknik olarak bir erkeğe tecavüz edilemez mi?
Tıbbi olarak bir erkeğe tecavüz edilemez çünkü erkek fizyolojik olarak uyarılırsa haz alabilen duruma geçer, uyarılmadan da cinsel ilişki gerçekleşemez. Ancak kriminal açıdan durum farklı... Kadının tecavüz sırasında fizyolojik tepki olarak vajinal ıslanma yaşamasının sebebi ise vücudun kendini koruma sistemi... Çünkü tecavüz gibi durumlarda kupkuru olursa vajina parçalanır. Bu fizyolojik tepkinin, psikolojik hazla yakından uzaktan ilgisi yok.
Cinsellik gerçekten konuştuğumuz kadar önemli mi?
Atölye arasında bir kadın geldi ve dedi ki: "Cinsellik neden bu kadar önemli olsun? Ben cinselliği hayatımda bu kadar istemiyorum. Başka şeylerle de yetinebiliyorum." Bunu birçok kadın söylüyor ve bu benim canımı acıtıyor. Genç, sağlıklı bir kadının cinselliği istememesi mümkün olabilir mi?
Kaynak:İnternet Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.