İlköğretimin ikinci yarısı ve ortaöğretim çağları çocuklar için de aileler için de çok önemlidir.. Çocuklar hem o yıllarında çocukluktan çıkmış, hem de okulu, dersleri ağırlaşmış olur. Dersler bir yana, ergenlik çağına giren çocuklar bedenlerindeki değişiklikle, kendilerine bile yabancılaşırlar. Özetlersek, ergenlik, bir çocuğun hayatındaki en önemli dönemdir.

Bu dönemde, hormonlar sadece beden ve ruh hali üzerinde etkili olmaz, bu dönem onların hastalıklara karşı da en duyarlı olduğu dönemdir.

Ruh haline gelince, çocukluktan gençliğe geçişte ergenlik dönemindeki genç, artık bağımsız olarak düşünmeye başlar. Bu nedenle çevresiyle çoğunlukla uyumsuzdur. Erkek çocukların sakal ve bıyıklarının çıkmasına, kızların vücudundaki değişikliklere ve adet görmeye alışması uzun sürer. Bu arada her iki cins de yüzlerindeki sivilcelerle dertlidir.. Uzmanlara göre, çocukluk dönemi, beyindeki sinir hücreleriyle birlikte ölüyor. Hormonların etlisiyle, bazı beyin hücreleri de ölüyor, bağlantılar değişiyor ve çok sayıda nöron yeniden bağlanıyor. Hatta gençlerin yabancı dil öğrenmelerinin de bu yüzden kolay olduğun söyleniyor. Ancak, tüm bu bilgilere rağmen, bilimadamları yine de yetişkinliğe geçiş döneminin tam olarak nasıl başladığını hâlâ çözmüş değil.

Bu dönem çocuk kadar anne baba için de zordur. Anne-babanın ergenlik çağındaki çocuklarına karşı çok katı ya da çok yumuşak davranması iyi sonuç vermez, bu dönemde ebeveynin çocukları ile denge kurması gerekir.. Örneğin anne-babalar, ergenlik çağına girmiş çocuklarının kapıları çarpmasına, yüksek sesle müzik dinlemesine, gizli gizli sigara içmesine, durup dururken parlamasına karşılık ne yapacağını şaşırır. Bu hallerde bocalar.. Ne yapacağını bilemez, şaşkınlık yaşarlar. Alman psikiyatr Franz Resch, bu dönemlerinde gençleri tamamen kendi haline bırakan anne-babaların büyük bir hata yaptığını belirtiyor. Resch diyor ki, “Çocukları kendi haline bırakmayın, çünkü yeni bir dünyayı keşfetmek ve kurmak için eski ilişkinin temeli gerekli ve onlar için dengeli bir ilişki kurmanız çok önemli”