Duygusal İstismar Özgüveni Azaltır

Duygusal İstismar Özgüveni Azaltır
Doç. Dr. Figen Şahin, Türkiye'deki çocukların büyük çoğunluğunun anne ve babaları tarafından bilinçli ya da bilinçsiz olarak duygusal istismara maruz kaldığını söyledi.

       Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Şahin, Türkiye'deki çocukların büyük çoğunluğunun anne ve babaları tarafından bilinçli ya da bilinçsiz olarak duygusal istismara maruz kaldığını söyledi.

      Şahin, yaptığı açıklamada, eğitim düzeyi, ekonomik ve sosyal durumu fark etmeksizin bir çok ailede çocukların duygusal açıdan istismar edildiğini, bunun aşağılama, acındırma ve tehdit şeklinde yapıldığını dile getirdi. 
 
      ÖZGÜVEN KAYBINA NEDEN OLUR

      ''Böyle yaparsan seni sevmem'', ''Yemeğini yemezsen başkasının annesi olurum'', ''Senin yüzünden öleceğim'', ''Annesiz kal da gör'' gibi cümlelerin, çocuğu en az fiziksel şiddet kadar örselediğine dikkati çeken Şahin, bu tür ifadeleri kullanmaktan kaçınılması gerektiğini belirtti. Şahin, bu ifadeler yerine ''Yaramazlık yaparsan üzülürüm'', ''Bu, sana zarar verebilir'', ''Bu, şu nedenlerden dolayı uygun bir davranış biçimi değil'' gibi çocuğun yaşına göre anlayabileceği ifadelerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

      Ailelerin eğitim seviyesi düştükçe, duygusal istismar şeklinin aşağılama ve tehdite dönüşebildiğini dile getiren Şahin, ''Kafasız'', ''Hiç bir şeyi anlamıyorsun'', ''Senin kafan bunlara çalışmaz zaten'', ''Baban senin hakkından gelir'' gibi çocuğu aşağılayan ve tehdit eden cümlelerin, çocukta özgüven kaybına neden olabileceğini belirtti.

      Şahin, çocukların birbirleriyle kıyaslanmaması gerektiğini her çocuğun gelişim aşamalarının farklı olduğunu ifade ederek, ''Bak, komşunun kızı sınıf birincisi'', ''Arkadaşın, giydiğini ne güzel yakıştırıyor'' gibi cümlelerin çocuğun ruh dengesini bozduğunu söyledi.

      Bir çocuğun sağlıklı ruh gelişimi için, öncelikle anne ve babasının kendisini koşulsuz sevdiğine inanması gerektiğini vurgulayan Şahin, ''Çocuğunuz, ne yaparsa yapsın anne ve babasının her zaman onun yanında olacağından ve kendisini hiçbir koşulda sevmekten vazgeçmeyeceğinden emin olmalıdır. Kendisinin, ailesi için değerli ve özel olduğunu hissetmelidir'' dedi.

      Şahin, güven dolu bir ailede yetişen çocukların, yetişkinliklerinde de özgüvenli, dünyaya pozitif bakan, iş ve aile yaşamlarında başarılı bireyler olduklarını kaydetti.

      KAZAN KAZAN YÖNTEMİ UYGULANMALI

      Çocukluk ve gençlik çağlarında bazı dönemlerde, ailesiyle ''inatlaşma, onların düşüncelerini reddetme'' gibi durumların söz konusu olduğunu anlatan Şahin, şunları kaydetti:

      ''Çocuklar, en çok 2-3 yaş arasında inatlaşırlar. Bu durumunda, birinin kazanacağı birinin kaybedeceği ''Kazan-kaybet'' yöntemi yerine, ''Kazan kazan'' yöntemi uygulanmalı.

      Cam bardağı eline almak isteyen bir çocuğa 'Yapma' diye bağırmak ya da elinden çekip almak yerine çocuğun dikkatini başka bir şeyle dağıtılarak, o fark etmeden elinden almak ya da daha büyük yaştaki bir çocuğa neden o bardağı almaması gerektiğini açıklamak çok daha olumlu sonuçlar yaratır.''

Bu haber toplam 5647 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.