Dündar-Babahan kavgası fena patladı

Dündar-Babahan kavgası fena patladı
Sabah Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan'ın, Uğur Dündar'ın yaptığı Tuba Özay röportajını eleştirmesi ile başlayan tartışma, bambaşka bir alana kaymaya başladı.

HABER7  - İki gazeteci arasındaki söz düellosu, Uğur Dündar'ın Ergun Babahan'ı eleştirmesi ile başladı. Uğur Dündar, Fatih Altaylı'yı sevmediğini ama Ergun Babahan'ın yönetimindeki gazeteden daha iyi bir gazetenin okuyucuya sunulduğunu söylemesi üzerine başladı.

Bu sataşma üzerine Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, Uğur Dündar'a iki yazıyla yüklendi. Uğur Dündar'ın, Tuba Özay ile yaptığı röportajı eleştiren Babahan şunları yazdı:

İlk yazı

"Uğur Dündar röportajı

Uğur Dündar'ın Tuğba Özay'la röportajını Hürriyet'in tepesinde görünce çok üzüldüm.

Sonra röportajın içeriğini okuyunca, "iyi ki bu röportaj bizim gazetede çıkmamış" dedim. Çünkü, röportaj sanki Özay'ı mahkeme öncesi aklama söyleşisiydi.

Çünkü Özay'ın tutuklanmasına neden olan olaylarla ilgili bir tek dişe dokunur soru yoktu.

Herhalde Özay'ın avukatı çok mutludur."


Babahan, aynı konuda ikinci bir yazı daha yazdı:

"Uğur Dündar küçücük bir eleştiri karşısında paniğe kapılmış.

Sabahın köründen itibaren Dobra Dobra'lar kadın programları demeden dolaşmış.

Kendimi savunayım derken de, SABAH'a dil uzatmış.

Uğur Bey, anlaşıldı ki senin muhatabın kadın programı yapımcıları, gazeteciler değil.

Sen peynircileri, lahmacuncuları bas ve "cesur gazeteci" diye dolaş.

Ya da üniversite anfisinde çekilmiş özel fotoğrafların haberini yapıp gençleri deşifre et.

Ama ısmarlama havası veren röportajlar yaptığında bu durum eleştirilince de bozulma.

Eğer illa cevap vermek istiyorsan, yıllar önce senin yüzünden kendini yakanlara, tesettürlü diye erkek hastaya bakmadığını iddia ettiğin kadın doktorlara cevap ver.

İstersen yarın yine Kanal D ekranlarında, kadın programlarından cevap verebilirsin ama bu sefer araya kimseyi koyamazsın unutma."

Uğur Dündar, bunun üzerine iki alanda karşı taarruza geçti. Birinci taarruzda, Kanal D'nin Dobra Dobra programına canlı yayında bağlandı ve Babahan hakkında ağır eleştirilerde bulundu.


Uğur Dündar ikinci saldırısını ise internet medyası aracılığıyla yaptı. Turktime'a gönderdiği açıklamada şu iddiaları ortaya attı:

"Adam kıskanç, adam cahil, hem de zır cahil!

Hazırlık soruşturması süren ve henüz iddianamesi tamamlanmamış bir dava konusunda yargıyı etkileyecek yayın yapmanın hapis cezası gerektiren suç olduğunu bilmiyor!

Ama kıskançlık krizlerinin dürtüsüyle saçmalamadan edemiyor:

“Tuğba Özay”a tutuklanmasını gerektiren olayla ilgili bir soru sormayıp onu akladın!Ismarlama haber yaptın!” diyor!

Koskoca gazetenin büyük (!)Genel Yayın Yönetmeni yasalara gösterdiğim saygı nedeniyle beni eleştiriyor.

Atlanmış bir haberin acısını, bu şekilde çıkarmaya çalışıyor!

Üstelik bunları TMSF nin yani kamunun malı olan, tüyü bitmemiş yetimin hakkı bulunan gazetedeki yetkisini ve köşesini babasının malı gibi kullanarak yapıyor.

Benim köşem yok, genel yayın yönetmeni de değilim!

Cevabını vermek için arıyorum telefonlarıma çıkmıyor, canlı yayına davet ediyorum kaçıyor!..

Paraşütle o koltuğa oturmuş, sırtını Ankara”nın yüksek rakımlı tepelerine dayamış, yazıları giderek komedi metni etkisi yapan büyük (!) genel yönetmen, sorularıma hiç cevap vermeden aklı sıra yaptıklarımı küçümseyip saldırıyor…Hakaretler ve iftiralar yağdırıyor!

Örneğin “Üniversiteli kızların özel fotoğraflarını niçin afişe ettin!” diye soruyor!

Özel fotoğraf dediği, üniversite amfisinde esrar alemi yapanların duman içindeki görüntüsü! Arkadaş “Sana ne, bırak yapsınlar, bırak gençler esrarlarını rahat rahat içsinler!” demeye getiriyor!

Diğer yazdıklarında da bunun gibi palavralar sıkıyor, komiklikte sınır tanımıyor!

Ben de kendisine şunu öneriyorum. Madem ki genç kızların özel hayatlarını korumaya bu kadar özen gösteriyorsun.


O halde neden medyada genç stajyer ya da muhabir kızları taciz eden, onlara ahlaksız tekliflerde bulunan gazete yöneticileri ve genel yayın yönetmenleri olduğu iddiasının peşine düşmüyorsun?

Evet neden düşmüyorsun?

Haydi başka kapıya!"

Bu haber toplam 2707 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.