Domuz Gribine Karşı Psikolojik Önlemler

Domuz Gribine Karşı Psikolojik Önlemler
Domuz gribinden kaynaklanan ölümler, özellikle çocuklarda korku ve kaygı psikolojisine neden oluyor

Özellikle de okullarda yaşanan örnekler nedeniyle psikolojik danışma merkezlerine başvurularda artış olduğunu belirten Psikoloji İstanbul Danışmanlık Merkezi'nden Çocuk ve Ergen Psikologu Tolga Erdoğan, çocukların kaygı temelli problemler yaşayabileceğini söyledi.

Erdoğan, "H1N1 virüsünün yarattığı tehlike, tüm aileleri ve çocukları kaygılandırıyor. Hemen her gazetede, televizyonda domuz gribinin nasıl yayıldığı, nasıl tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dair sayısız haber görüyor, izliyoruz. Tehlikelerle ilgili bilinçlenmek ve önlem alma konusunda bilgilendirilmek pek çok kişinin hastalanmasını önleyebilir. Belli düzeyde yaşanan endişe, bireyler ve aileler tarafından daha etkin önlem alınmasını sağlayacaktır. Ancak bazı bilgilendirmelerin hedefini aştığı, bireyleri ve aileleri paniğe sürükleyerek, başka sorunların yaşanmasına neden olduğunu görüyoruz" dedi.

KAYGI SORUNLARINDA ARTIŞ VAR
Çocuklarda, başta okul fobisi, panik atak, okul performansı ile ilgili sorunlar, çeşitli fobiler ve takıntılar gibi çeşitli kaygı sorunlarının son dönemde arttığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti.

"Yaşanan kaygı sorunlarının kökeninde, sıklıkla domuz gribinin yarattığı korkunun yer aldığı görülüyor. Ateşi çıkınca panik yaşayan çocuklar, hastalık bulaşır endişesi ile okula, dershaneye gitmekten korkan ya da sürekli olarak elini yıkayan, virüs bulaşır endişesi ile evinden çıkamayan çocuklara ya da aşırı koruyucu davranarak çocuğunun kaygısını pekiştiren ebeveynlere sık rastlar olduk.

Çocukların domuz gribi kaygısıyla başa çıkmalarını sağlayabilmek için doğru bilgilendirmenin yapılması son derece önemli. Hem virüsten korunmalarını sağlayacak hem de kaygı düzeylerini belli bir seviyede tutabilecek yaşlarına uygun bilgilendirmeyi yapmak ailelerin elinde."

HASTALIK KONUSUNDA ÇOCUĞUNUZU BİLGİLENDİRİN
Psikolog Tolga Erdoğan, yaş gruplarına göre çocukları bilgilendirme ve kaygılarını azaltma yönünde önerilerde bulundu.

3-6 yaş çocukları:
Sabırlı olun. Küçük çocuklar endişelendikleri konuları hemen açma eğiliminde değillerdir. Bu nedenle konuşmak istediklerini belirtilen ipuçlarına önem verin. Küçük çocuklar bir iki soru sorup oyun oynamaya devam eder, sonra yeniden gelip kalan sorularını sorarlar. Kendisi sormadan çok sayıda bilgi vermemeye özen gösterin. Aksi taktirde kaygılanmalarına neden olabilirsiniz.

7-9 yaş çocukları: 7-9 yaşındaki çocukların kısa ve basit açıklamalara ihtiyaçları vardır. “Hem okulda hem de evde, biz yetişkinler olarak, virüsten korunmak için gereken önlemleri alıyoruz; dolayısıyla güvendesin,” denmesi bile çoğu zaman yeterli olacaktır. Aynı zamanda mikroplardan korunmak için yapılabilecek, el yıkama vb. genel temizlik kuralları da kolaylıkla öğretilebilir.

9-12 yaş çocukları: 10-12 yaş çocuklarının daha fazla sorusu olacaktır. Özellikle gerçekten güvende olup olmadıkları, hasta olurlarsa ne yapılacağı vb. çok sayıda soruları olacak ve ikna edilmeleri biraz daha güç olacaktır. Gerçekle, kurguyu ayırma konusunda desteğe ihtiyaçları olacaktır. Bu nedenle özellikle hastalığın yayılma yolları ve nasıl koruma tedbirleri alınması gerektiğini çocuğunuzla ayrıntılı olarak konuştuğunuza emin olun.

13 yaş ve üstü: 12-13 yaş üstü çocuklar, artık konuyu yetişkinler gibi anlayabilir ve tartışabilir bir bilişsel gelişim düzeyine ulaşmışlardır. Bu yaştaki çocuğunuzu H1N1 virüsü ile ilgili ayrıntı ve doğru bilgi alabileceği web sitelerine yönlendirebilir, makaleleri birlikte okuyarak tartışabilirsiniz. Bu yaştaki çocuklara karşı özellikle net ve dürüst açıklamalarda bulunduğunuzdan emin olmalısınız. Merak ettikleri her bilgiye sahip olmaları, kontrolün kendilerinde olduğunu hissetmelerini sağlayacak ve böylelikle yıkıcı düzeyde kaygı yaşamalarını önleyecektir.

SAKİN OLUN
Çocuğunuz sizin tepkilerinize göre tepki verecektir. Hem sözel hem de bedensel mesajlarınızı izleyecek ve sizin tepkilerinize göre davranacaktır. Grip konusunda sizin verdiğiniz tepkiler ve yaptıklarınız onların duyduğu kaygıyı azaltacak ya da yoğunlaştıracaktır. Çocuğunuzun duyduğu haberler konusunda nasıl hissettiğini konuşmasını sağlayın. Böylelikle gerçek dışı ve yoğun kaygıların oluşmasını önleyebilirsiniz.    

Rutin, hem çocuklar hem de yetişkinler için rahatlatıcı ve güven vericidir. Günlük bir rutin oluşturun ve oluşturduğunuz takvime sadık kalın. Böylelikle çocuğunuzun daha fazla güvende hissetmesini sağlayabilirsiniz.

OKUL FOBİSİNDEN KORUYUN
Okulların sıklıkla tatil edilebildiği bu dönemde, çocuklarda hızla okul fobisi oluşmaya başladı. Kaygı düzeyi yüksek olan ebeveynler sıklıkla çocuklarını haftada 1-2 gün okula göndermemeyi tercih ediyorlar. Bu durum da çocukların tehlike algısını güçlendiriyor ve yoğun kaygı yaşamalarına neden olabiliyor. Okula düzenli gitmeleri ve üstlerine düşen tüm görevleri yapmalarını sağlayacak bir takvimlerinin olması bu fobinin oluşmasını önleyecektir.

TELEVİZYON İZLEDİĞİ SÜREYİ DENETLEYİN
Çocuğunuz internetteyken ve televizyon izlerken mutlaka siz de yanında olun ve onu kaygılandırabilecek haberler ile ilgili doğru bilgilendirmede bulunduğunuzdan emin olun. Gelişim yaşına uygun olmayan düzeyde bilgi sahibi olması, özellikle küçük çocuklarda yoğun kaygının yaşanmasına neden olacaktır. 

YAYILMA YOLLARINI VE BELİRTİLERİ BİLİN
Domuz gribi semptomları içinde ateş, boğaz ağrısı öksürük gibi normal grip semptomları var. Bu nedenle aileler ve çocuklar sıklıkla alarm konumuna geçiyorlar. Bu konuda doğru bilgi elde edebilmek için sağlık bakanlığının web sitesinden konuyla ilgili bilgiye ulaşabilirsiniz.

BUNLARI ÖZELLİKLE VURGULAYIN
Herkes domuz gribi olmayacak.
H1N1 virüsü bulaşsa bile, çoğu insan iyileşebiliyor.
Virüsün yayılmasını önlemek ve sağlıklı kalmak için yapabileceğimiz pek çok şey var.
Hem okuldaki hem de evdeki yetişkinler, sağlığını ve güvenliğini çok önemsiyor.
Aklına herhangi bir soru gelir ya da korkmuş, endişeli hissederse, sizinle ya da güvendiği herhangi bir yetişkinle konuşabilir.

ntvmsnbc.com

Bu haber toplam 2472 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.