Depresyonu Sorun Çözme Terapisiyle Yenin
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Mehmet Eskin, depresyon ve intiharın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıktığını belirterek, özellikle gençler arasında intihara bağlı ölüm oranlarının düşük olmasına rağmen, intihar düşünce ve girişimlerinin yaygın olduğunu bildirdi.
Kişinin yaşamını kendi eliyle sonlandırma isteğinin altında yatan süreçlerin karmaşık olduğunu; biyolojik, psikolojik, toplumsal bir çok etmenin birlikte rol oynamasıyla harekete geçtiğini dile getiren Eskin, insanları, kendini öldürmeye iten en önemli nedenlerin başında psikiyatrik rahatsızlıkların geldiğini vurguladı.
Kişinin intihar davranışına yönelmesi için sorun çözme becerisi düzeyinin düşük olmasının yanı sıra, çözülmesi gereken olayların başına gelmiş olması gerektiğini söyleyen Eskin, intihar davranışının sorun çözme becerileri düşük ya da yetersiz olan ve yüksek yaşam stresi yaşayan kimseler arasında en yoğun olarak görüldüğünü belirtti.
Eskin, psikolojik rahatsızlıkları olan insanların günlük karşılaştıkları olayları çözemediklerinin görüldüğünü, insanların kendi sorunlarını çözebilmelerinin önemli bir başarı sayıldığını belirtti. İntihar eden, depresyona giren insanların önemli bölümünün problem çözme becerilerinin yeterli düzeyde olmadığını vurgulayan Eskin, bu kapsamda sorun çözme terapisinin intihar ve depresyonu önlemeye etkileri üzerine 5-6 yıl süreyle araştırma yürüttüklerini anlattı.
Bu araştırmanın sonuçlarının ABD'de konuyla ilgili bir dergide yayımlandığını ve sonuçları kitap halinde bastırdığını da ifade eden Prof. Dr. Eskin, kitaba konu olan araştırmayla ilgili de şu bilgileri verdi:
''Araştırma kapsamında Aydın Lisesi, ADÜ ve ODTÜ'nden depresyon tanısı konulan toplam 46 öğrenciyi terapiye aldık. Öğrencilerden 27'si üzerinde altı seans süren ve haftada bir kez gerçekleşen sorun çözme terapisi uyguladık, diğer öğrencileriyse beklettik. Daha sonra gençlerin hepsini benlik saygısı, özgüven, intihar riskleri, problem çözme becerileri, insanlar arası ilişkiler konularında ölçmeye tabi tuttuk. Yapılan ölçümlerde, sorun çözme terapisi alan tedavi grubunun, tedavi sonrası depresyon ve intihar riskinin, tedavi öncesine göre düştüğünü tespit ettik. Bekleme sürecindeki öğrencilerin ise sorun çözme ve risk faktörleri aynıydı. Tedavi gören grubun benlik saygısı, özgüveni, kişiler arası ilişkilerinin de arttığını belirledik. Bu durum sorun çözme terapisinin depresyon ve intihar risklerini düşürdüğünü ortaya koydu. Tedavi sonrası yüzde 95 oranında bu kişilerin depresyondan kurtulduğunu gördük. Beklemeye alınanların ise iyileşme oranı ancak yüzde 10'da kaldı.''
Sorun Çözme Terapisi'nin son derece etkili bir yöntem olduğunu ifade eden Prof. Dr. Eskin, Türkiye nüfusunun son derece genç bir nüfus olduğu göz önüne alındığında, bu yöntemin ulusal sağlık ve ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.