Çözüm Odaklı Psikoterapi Tekniği
Uzman Psikolog Kleris Strumza / ŞALOM
Kişisel, çiftler arası ve aile içi yaşanan krizlerde birçok kişi, uzun zaman aldığını, geçmişiyle yüzleşmesi ve acı veren olayları tekrar tekrar yaşaması gerektiğini düşündükleri için psikoterapi görmekten kaçınırlar. Bu süreçte de kendilerini ve birbirlerini yıpratır, alternatif çözümleri göremezler. Sizde böyle düşünenlerdenseniz, ön yargılarınızı bir tarafa bırakıp, çözüme odaklanmaya ne dersiniz?
Sanat, edebiyat, antropoloji, politika gibi bilim dalında olduğu gibi psikoloji biliminde de etkisini gösteren, modernizm sonrası anlamına gelen post modernizm akımı, modernist akımın kesinlik, doğruluk ve gerçeklik ilkelerine tepki olarak çıkmıştır. Post modernizm akımı insan bilgisinin sübjektif ve limitleri olduğuna böylece insan davranışlarında doğruluk ya da gerçeklik olgularının aranmasının gerekmediğini savunur. Bu akıma göre insanlar birer makine değildir, insanlar farklı ve tektir. Bir davranışın altında yatan birçok neden olabilir. Nedenlere odaklanarak kişinin problemine çözüm aramak gerekli değildir çünkü benzer nedenler her kişi için farklı problemlere yol açabilir. Gerçeğin kişinin kendisinin yarattığı ya da sosyal çevrenin birbiriyle etkileşmesi sonucu oluştuğu ve sürekli değişim içinde olduğunu savunur. Post modernist akımın doğurduğu, dil, hikaye ve kişinin içinde yasadığı kültüre dayalı olan çözüm odaklı terapi, psikanaliz, davranışçı ya da bilişsel gibi geleneksel yaklaşımlara alternatif olarak çıkan bir terapi metodudur.
Insoo Kim Berg ve Steve De Shazer tarafından bulunan çözüm odaklı terapiye göre problem kişinin beli bir olaya karşı uyguladığı başarısız çözüm girişimleridir. Kişinin belli bir olaya karşı sürekli aynı işlemeyen çözüm girişimini uygulaması hem kişiyi hem de etrafındakileri yıpratır. Kişinin içinde bulunduğu istenmeyen durumdan kurtulabilmesi için sonsuz çözümler üreten ve kişiyi hedeflediği amaca doğru yönelten bu metot, depresyon, madde bağımlılığı, intihar, anksiete ve daha birçok probleme çözüm olmuştur.
Çözüm odaklı terapi boyunca terapist değil, kişidir kendi hayatının ve probleminin uzmanı olan. Terapist tamamen kişinin terapiye getirdiklerine odaklanır. Kişinin getirdiği problemin ya da problemlerin dışında kişiye herhangi bir teşhis koymaz. Teşhis koymanın kişiyi hayat boyu o teşhisle yani problemle yaşamaya itmek böylece kişinin kendine güvenine, davranışlarına ve hayatına müdahale etmek olarak görür. Geleneksel terapi metotlarında genelde bir problem konuşması geçer ve bu konuşma kişiyi üzebilir, kişi geçmişe gitmekten rahatsız olabilir, geçmişte yaşadığı travmaları, problemleri ifade ederken sıkıntı çekebilir. Problem konuşması yapmak problemleri daha da büyüttüğünden dolayı bu sıkıntıyı azaltmak amacıyla çözüm odaklı terapi uygulanıyor. Bu yöntemde farklı bir düşünce ve konuşma sistemi içeren çözüm konuşması ile terapist ve terapiye gelen kişi sağlamak istedikleri çözümleri konuşurlar. Metoda göre kişinin zaten var olan problem çözme yetenekleri olduğuna inanılıyor. Terapist kişinin problem çözme yeteneklerine odaklanır ve kişinin içinde bulunduğu problemi çözmekte kullanır. Geçmişe değil, günümüze ve geleceğe odaklı olan çözüm odaklı terapinin süresi genellikle diğer terapi sürelerinden daha kısadır. Ortalama suresi 10-15 seanstır. (Bu süre kişiye göre değişiklik gösterebilir).
American Counseling Association (Amerikan Danışmanlık Birliği) tarafından da onaylanan ve desteklenen çözüm odaklı terapi, Amerika’da birçok hastane ve klinikte çocuklar, ergenler, çiftler ve aileler üzerinde uygulanıp, başarılı sonuçlar veriyor.
Siz de senelerce terapiye gidip problem üzerine problem anlatıp paranızı zamanınızı ve sabrınızı harcamaktan yakınanlardansanız ya da sadece bu nedenlerden dolayı terapi görmüyorsanız çözüm odaklı terapi tam size göre olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.